Yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru olan, yatay yönlü hava hareketlerine rüzgar denir. Diğer bir ifade ile Rüzgâr, hareket halinde bulunan hava demektir. Havayı harekete sevkeden sebep ise atmosferdeki basıncın azalması veya yükselmesidir. Rüzgarların hızı anemometre adı verilen aletlerle ölçülür. İşte rüzgar kelimesi ile ilgili cümleler.
– Rüzgarın yönü rüzgar gülü, hızı ise anemometre ile ölçülür.
– Penceremin perdesini havalandıran rüzgar, denizleri köpük köpük dalgalandıran rüzgar, gir içeri usul usul beni bu dertten kurtar. (şarkı)
– Meteoroloji’den 9 il için kuvvetli sağanak ve rüzgar uyarısı yapıldı.
– Kamp yaparken bi anda gelen rüzgar çadırlarımızı devirdi.
– Meteoroloji rüzgar ve fırtına uyarısında bulundu.
– Dün akşam çok şiddetli rüzgar esiyordu.
– Rüzgar essin, ümitlerim serinlesin, tepetaklak olsun güneşin yaktığı zemin.
– Her zaman gemicinin istediği rüzgar esmez.
– Rüzgardan korunmamız için barınak yapmamız lazım.
– Aniden çıkan rüzgar ile birlikte elimdeki şemsiyem uçuverdi.
– Rüzgara tüküren kendi yüzüne tükürür.
– Rüzgarlar eser, yağmur yağar ve sen gelirsin.
– Hava çok sıcak, baksana hiç rüzgar esmiyor.
– Banyo yapıp dışarı çıkınca en hafif bir rüzgar dahi esse hemen başım ağrıyor.
– Bilge kişi rüzgarın tersine işemez.
– Rüzgar esmeyince, saatlerce uğraşmama rağmen uçurtmam bi türlü havalanmadı.
– Dün hava çok rüzgarlıydı.
– Yağmurlardan sonraki rüzgarlar gibi rahatlık ve huzur veriyorsun.
– Saçlarını rüzgara bıraktı kadın, hayatı gibi onlar da dağınıktı artık.
– Yaprak ağaçtan düşünce, rüzgârın oyuncağı olurmuş. (Cemil Meriç)
– Bugün hava çok rüzgarlı, dışarı çıkacağımıza televizyon izleyelim daha iyi.