Atı atasıyla, katırı anasıyla
* Soylu kişiden korkulmaz, soysuz kişiden korkulur.
* Soylu ve asil kişilerden zarar gelmez. Soysuz, şerefsiz kişilerden çekinilir, korkulur.
* İyi kişi temiz soyuyla, kötü kişi aşağılık soyuyla anılır, tanınır.
Ananın bastığı yavru incinmez
* Annenin acı sözü çocuğuna ağır gelmez.
* Anne çocuğuna değer verdiği için acı sözleri, dayağı çocuğuna ağır gelmez. Çünkü anne bunları onun iyiliği için yapar. Anne çocuğunu öyle korur ki, üzerine bassa bile incitmeyecek biçimde basar. İncitse de çocuk bunu bildiğinden incinmemiş gibi davranır.
Anamın öleceğini bilseydim kulağı dolu darıya satardım
İnsan en değerli bir malının karşılıksız olarak elinden gideceğini, kaybedeceğini bilebilse, onu yok denilecek kadar az para ile satar.
Bir anaya bir kız, bir kafaya bir göz
* Bir başa bir göz ne kadar gerekli ise bir anneye bir kız da o denli gereklidir.
* İnsanın ihtiyaçlarını kendi başına karşılaması için bir başa en az bir göz ne kadar gerekli ise bir anneye de bir kız da o kadar gereklidir. Kız çocuk, erkek çocuğun yapamayacağı birçok işleri yaparak annesine yardımcı ve en iyi arkadaş olur.
Ağlarsa anam ağlar, başkası yalan ağlar
* İnsanın sıkıntısını yürekten paylaşan yalnızca annesidir, diğerlerinin üzülmesi yüzeyseldir.
* Kişinin derdini ve acısını yürekten paylaşan tek varlık annedir. Hiç kimse ona annesi kadar içten ve samimi duygularla üzülmez. Başkalarının üzülmesi göstermelik, geçici ve yüzündedir. (Annelerimizin değerini bilmeliyiz.)
Ana ile kız, helva ile koz
* Anne ile kız, koz helvasının içindeki cevizle helva gibidirler, birbirlerinden kesinlikle ayrılmazlar.
* Koz helvasının içindeki cevizle helvayı ayırmak nasıl imkânsızsa, ana ile kızı ayırmak da öyle imkânsızdır. Çünkü ikisi de birbirine çok benzer.
Ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz
* İnsanlar içinde bize anne kadar candan bağlı dost yoktur.
* Şehirler içinde Bağdat öteden beri güzel, önemli ve gözde şehirlerden biridir. İnsanı kendine çeken, pek çok şehirde bulunmayan özelliklere sahiptir. Annenin de diğer insanlar içinde ayrıcalıklı bir yeri vardır. Onun kadar çocuğunu seven, çocuğuna gönülden bağlı bir yakın, bir dost yoktur insanlar içinde. Ne zaman başımız dara düşse hemen o koşar, elimizden tutmaya o çalışır.
Ana kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar
* Kocası iyi olmayan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun, mutlu olamaz.
* Bir aile maddi imkanlarıyla kızlarına iyi bir yaşama düzeni sağlayabilirler. Ancak evlendiğinde eşiyle mutlu olmasını sağlama konusunda ellerinden hiçbir şey gelmez. Kocası geçimsiz olan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun, mutlu olamaz.
Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı
* Elinde büyüttüğün kişi gün gelip sana nankörlük edebilir.
* Anne ve babalar evlatlarını büyütüp yetiştirmek için türlü sıkıntı ve zorluklara katlanırlar, hayırsız ve nankör evlatlar anne babasına saygı sevgi göstereceğine, saygısızlık edip onları tanımazlıktan gelirler, onların kalbini kırarlar.
Anasına bak, kızını al, kenarına bak, bezini al
Bir kızın karakterini öğrenmek isteyenler, anasının durumunu göz önüne alırlarsa aldanmamış olurlar.
Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al
Kız çocukları annesinin birçok huyunu doğuştan almış olur. Sonra da annesinin eğitimi ile yetişir. Bunun için bir kızın özellikleri annesine benzer. Bir kumaşın kenarına, bir parçasına veya markasına bakanlar kumaş hakkında yeterli bilgiyi edinirler.
Ananın bahtı kızına
Bir anne nasıl bir evlilik hayatı geçirirse kızının evlilik hayatı da kendisininkine benzer.
Anan güzel idi hani yeri, baban güzel idi hani evi
* Hiçbir duruma güvenilmez, bizim olan şeyler elimizde sürekli olarak kalmazlar.
* Hayatta hiçbir duruma güvenilmez, kalıcı gözüyle bakılmaz. Bizim olan hiçbir şey, sürekli olarak elimizde kalmaz. Gençliğinde güzel olanlar, yaşlandıkça güzelliklerini yitirirler. Zenginlik içinde olanlar, gün gelir, evlerinden bile olabilirler.
Ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış
* Kocası iyi olmayan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun, mutlu olamaz.
* Bir aile maddi imkanlarıyla kızlarına iyi bir yaşama düzeni sağlayabilirler. Ancak evlendiğinde eşiyle mutlu olmasını sağlama konusunda ellerinden hiçbir şey gelmez. Kocası geçimsiz olan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun, mutlu olamaz.
Analık fenalık, kara yamalık
Analık yani üvey annelik fenalık sembolüdür, çocuğa her türlü kötülük yapabilir gözüyle bakılır. (Yani beyaz elbiseye yamanmış kara bir yama gibidir.)