Sübhanallah; Allah noksanlardan münezzehtir, Allah’u Teâlâ’yı bütün eksikliklerden uzak tutarım demektir. “Sübhanellah” lafzı, Allah’ın her tülü şirk ve noksanlıktan uzak olduğunu ifade etmektedir. “Sübhanallah” ifadesi, Allah’ın mahlukatı ve eserleri karşısında duyulan hayret ve şaşmayı ifade etmek için söylenir. Sübhanallah tesbihi, Allah’ın zatında, sıfatında ve efalinde bütün kusurlardan ve noksanlıklardan uzak olduğunu ifade eder.
Sübhanallah; yaratılan varlıkların, Allah’tan uzak olduğunu ifade eder. Yani; Allah yaratılan hiç bir varlığa, hiç bir şekilde benzemez; ne zatıyla ne esmasıyla ve nede sıfatlarıyla. Yaratan ve yaratılan arasındaki fark kadar birbirinden uzaktır.
Subhanallah arapça yazılışı
سبحان الله
SÜBHANALLAH DEMENİN FAZİLETİ
Ebû Hüreyre (ra) şöyle dedi;
Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanların fakirleri Resûlullah’a (sav)’e gelerek:
– Varlıklı Müslümanlar Cennetin yüksek derecelerini ve ebedî nimetleri alıp götürdüler, dediler. O zaman Resûl-i Ekrem (sav):
– Hayrola! Onlar ne yaptılar ki?” diye sordu. Fakir muhâcirler:
– Bizim kıldığımız namazı onlar da kılıyorlar. Tuttuğumuz oruçları onlar da tutuyorlar. Üstelik onlar sadaka veriyorlar, biz veremiyoruz. Köle âzâd ediyorlar, biz edemiyoruz, dediler. Resûlullah, onlara:
– Sizden önde gidenlere yetişebileceğiniz, sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz, sizin yaptığınızı yapanlar dışında herkesten üstün olacağınız bir şeyi haber vereyim mi?” diye sordu.
– Evet, söyle yâ Resûlallah! dediler. Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
– Her farz namazın peşinden otuz üçer defa sübhânallah, Allahuekber, Elhamdülillah dersiniz.” Birkaç gün sonra fakir muhâcirler Resûlullah’a tekrar gelerek:
– Zengin kardeşlerimiz bizim yaptığımız tesbihleri duymuşlar. Aynını onlar da yapıyorlar, dediler. Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu:
– Ne yapalım! Artık bu Allah’ın bir lutfudur; Allah lutfunu dilediğine verir.” (Buhârî, Ezân 155; Daavât 18; Müslim, Mesâcid 142)