Sefa ile yenen cefa ile kazanılır
* Kaygısız, sakin, zevk ve gönül rahatlığı içinde yenen para, sıkıntı çekilerek ve alın teri dökülerek kazanılmıştır.
* İnsan emek sarfederken sıkıntı çeker. Harcanırken ve kazandığını tüketirken keyif ve mutluluk duyar. Bizim uzaktan gıpta ile seyrettiğimiz nice mutlulukların gerisinde ıstırap, alın yeri ve ödenmiş bir bedel vardır. Keyifli keyifli harcadığımız para, çok sıkıntı çekilerek kazanılmıştır.
* Kişi parasını harcarken, onu kazanmak için çektiği sıkıntıları göz önünde bulundurarak harcamalıdır. İnsanın birçok ihtiyaçları vardır. Bütün ihtiyaçlarını gidermek için çalışıp para kazanmak zorundadır. Eğlenmek de bir ihtiyaçtır. Onun için de paraya ihtiyaç vardır. Ancak, hangi ihtiyaç için olursa olsun para harcamak durumunda kaldığımızda, düşünerek hareket etmeliyiz. Para ile elde edeceklerimiz, onu kazanmak için çektiğimiz sıkıntılara karşılık olmalıdır. Akıllı insan acı çekerek kazandığı parayı har vurup harman savurmaz, yalnız ihtiyaçlarını karşılamak için harcar.
* Keyifli keyifli harcadığımız para, çok sıkıntı çekilerek kazanılmıştır.
Mal canı kazanmaz can malı kazanır
* İnsanlar fazla kazanacağım diyerek sağlıklarını tehlikeye atmamalıdırlar. Kişi sağlıklı olursa mal kazanması, pek çok kazanması mümkündür. Ama sağlığını kaybederse mal da kazanamaz olur.
* İnsan mal kazanacağım diye sağlığını, canını tehlikeye düşürmemelidir. Tam tersine, sağlığını korumak, canını kurtarmak için malını harcamaktan çekinmemelidir. Malı kazanan insandır. Can sağ olmalıdır ki mal kazanılabilsin.
* İnsanlar mallarını sağlıkları yerindeyken kazanabilirler. Sağlıklı olmayan bir insan çalışamayacağı için malda kazanamaz. Sağlığımızı tehlikeye atarak çok kazanmak için çalışmak doğru değildir.
Gençlikte para kazan kocalıkta kur kazan
* Gençlik, insanın en verimli çağıdır. Güç ve enerji doludur. İnsan işte bu dönemde çalışıp para biriktirmeli, mal-mülk sahibi olmalıdır. Çünkü ihtiyarlayıp gücünü yitirdiği, çalışamadığı dönemde ona ihtiyaç duyacaktır. Elinde olduğu için de rahat yaşayacak ve sıkıntı çekmeden gün geçirecektir.
* Kişi gençliğinde çalışıp para biriktirmelidir ki, ihtiyarlayıp çalışamadığı zaman onunla rahat rahat geçinsin.
* Kişi, kırk yaşına gelmeden önce işini yoluna koymalı, hayatta yer edinmelidir. İnsan gençliğindee çalışıp para biriktirmelidir ki, ihtiyarlayıp çalışmadığı zaman onunla rahat rahat geçinsin.
Terlemeden para kazanılmaz, solumadan can verilmez
* Hiçbir emek harcanmadan para kazanılması mümkün değildir.
* Can vermek için öncelikle canlının nefes alıp veriyor olması gerekir. Çalışmadan, emek harcanmadan, fedakarlık yapmadan da para kazanılması mümkün değildir.
Baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana
Kendini bilen, yaşama sorumluluğu duyan akıllı evladın gerçek malı, kendisinin kazandığı maldır.
Kazanmayanın kazanı kaynamaz
* Kazancı olmayan kişinin evinde yemek pişmez.
* Yiyip içmek, geçimini temin etmek isteyen insan çalışıp kazanç sağlamak zorundadır. Kazancı olmayan insanın geçinmesi mümkün değildir.
Kazanırsan dost kazan, düşmanı anan da doğurur
* Sen dost kazanmanın yoluna bak, düşman kolay kazanılır.
* Yaşadığın çevrede sen dost kazanmaya çalış, düşman bulmak kolaydır. Anan bile sana düşmanlık edecek bir kardeş doğurabilir.
Kalp kazanır, kaltaban gönenir
İş becerme yeteneği bulunmayan kişi, düzenbazın kendisine yutturduğu şeyi kazanç sanır.
İt sürü, para kazan
* Ekmek parası kazanmak için it sürümek gibi bir iş tutmak bile ayıp değildir.
* İnsan geçimini sağlamak için bulduğu işler ahlaka uygunsa, köpek sürümek gibi bir iş yapmak bile ayıp değildir.
Kumarda kaybeden aşkta kazanır
Halk arasındaki inanca göre kumar oynayan ve parasını kaybeden biri üzülmemelidir, böyleleri aşkta şanslıdırlar.
Kimse bilmez, kim kazana kim yiye
* Bir kimsenin çalışıp çabalayarak kazandığı malı kimi zaman hatır ve hayalde olmayan kişiler yer.
* Allah bazı kişilere para verip, yemeyi nasip etmezken; bazı kişilere de zenginlik vermeden para, bolluk ve bereket içinde yaşamayı nasip eder. Nasipten öte bir şey olmaz dendiği gibi, bazı kimseler ömürleri boyunca, gerek kendileri gerekse çoluk çocuğu için çalışıp mal, mülk biriktirir. Biriktirdikleri bu varlıkları, gün gelir de bazı zamanlar o kişiye ve ailesine hiç fayda sağlamaz. Nasibi olan, hiç akılda olmadık kişiler o birikimi yerler.
Sen dost kazan, düşman ocağın başından çıkar
Sen dost kazanmanın yoluna bak, düşman kolay kazanılır.
Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek kazana
* Hakkıyla yararlanılacak bir şeyin meydana gelmesi için birtakım ögelerin bir araya gelmesi gerektir; kişi kendi emeği ile kazanç sağlayıp bunu baba malına katmıyorsa babasından kalan mal tez tükenir.
* İnsanlara babasından mal kalır. Ama bu, kişinin o malı iyi kullanacağını göstermez. Hazır yemeye başlanırsa tez zamanda tükenir, biter. Kişi kendine, kendi emeğine güvenmelidir.
Helâl kazanç ile yağlı pilav yenmez
Doğrulukla, dürüstlükle ve ahlakla elde edilen kazanç, insanı kısa yoldan zengin etmeye yetmez.
Ata malı mal olmaz, kendin kazanman gerek
Kazanç elde etmeyen kişi, babasından kalan malı çabuk tüketir. Kazanç sağlayan kişinin ise malı tükenmez. Babadan kalan mirasa güvenilmemelidir.
İlim, sahibine dost; mal, sahibine düşman kazandırır
Alim ve bilgili kişi, çevresindeki kişilere bilgilerini aktardıkça geniş bir dost çevresine sahip olur. Zengin bir kişinin ise zenginliği herkesin kıskançlığını çektiği için birçok düşmanı olur.
Bulanık su, balıkçının yarı kazancıdır
Ortalığın karışmasından çıkar sağlayan kişiler için karışıklık çıkması, kazancının müjdecisidir. Bulanık suda balık avlamanın kolay olması gibi.
Para kazanmakla değil tutumla artar
Çalışan insan için para kazanmak kolaydır. Ancak kazanılan parayı elde tutmak o kadar kolay değildir. İhtiyaçlar dışında, kazanılan paranın gelişigüzel harcanmaması gerekir. Yoksa kazanç ne kadar çok olursa olsun, harcamalar da sınırlı olmaz. Gelen para gider, elde avuçta bir şey kalmaz.