Ashâbül-ferâiz, İslâm miras hukukunda belirli pay sahibi mirasçılar demektir. Asabe, ashâbül-ferâiz paylarını aldıktan sonra onlardan geri kalan miras üzerinde hak sahibi olan kimselerdir. Ashâbül-ferâiz bulunmadığı zaman ise mirasın tamamını alırlar.
Asabe kaç kısımdır?
Asabe iki kısımdır: Birincisi, asabe-i nesebiyyedir ki ölen kimseye kan bağı ile akrabalığı bulunan kimselerdir. İkincisi ise asabe-i sebebiyyedir ki bir köle veya câriyeyi âzat ederek “mevlel-atâka” (âzatlı kölenin mevlâsı) adını alan erkek veya kadın ile onlardan olan erkeklerdir.
Asabe-i nesebiyye kaç kısımdır?
Asabe-i nesebiyye (kan bağıyla asabe olanlar) üç kısımdır. Bunlar;
1. Bi-nefsihî asabe (kendisi sebebiyle asabe): Ölüye yakınlıklarında araya kadınların girmediği akrabalardır. Oğullar, babalar, babaların babaları ve amcalar gibi.
2. Bi-gayrihî asabe (başkası sebebiyle asabe): Esasen ashâbül-ferâize dahil olup kendi erkek kardeşleriyle beraber bulundukları takdirde, asabe adını alarak ikili birli mirasa hak sahibi olan kadınlardır. Kızlar, oğlun kızları, anne baba bir kız kardeşler ve sadece baba bir kız kardeşlerdir.
3. Maa-gayrihî asabe (başkasıyla birlikte asabe): Asabeden olmayan bir kadın ile beraber bulundukları takdirde asabeden sayılan kadınlardır. Ölenin bir veya birden fazla kızı ile veya oğlunun kızı ile beraber bulunan anne baba bir veya sadece baba bir kız kardeşlerdir.
Asabe, İslâm hukukunda miras bırakana doğrudan veya erkek vasıtasıyla bağlı bulunan mirasçılardır. Asabe olan akraba, tek başına bulunduğu zaman mirasın tamamını belli hisseli mirasçılarla beraber bulunduğu zaman onlardan arta kalanı alan mirasçı şeklinde tarif edilmiştir. Asabe olma vasfı verasetin en kuvvetli sebebi olarak telakki edilmiştir; çünkü bu vasfı taşıyan mirasçı tek başına kaldığı zaman bütün mirası alabilir.