Televizyon, hareket halindeki cisimlerin görüntülerini, filmleri, elektromanyetik dalgalarla bir yerden diğer bir yere nakletmeyi ve bir ekranda seyretmeyi sağlayan büyük bir icat olmuştur. Televizyon alıcının ekranına bakan kimse, sinema seyircisi gibi film seyreder.
Televizyon, Markoni’nin telsiz telgraf ve radyoyu icat etmesinden sonra düşünülmüştür. John Baird adlı İskoçyalı bir mühendis 1926 yılında ilk olarak radyo dalgaları ile bir insan yüzünün görüntüsünü bir ekran üzerine düşürmeyi başarmıştır. Baird’in çalışmaları geliştirilmiş ve 1936 yılında Londra’da ilk televizyon yayınları başlamıştır. Rus asıllı Amerikalı Zworykin de televizyon cihazında büyük
gelişmelere yol açmıştır.
Televizyon yayınları elektromanyetik dalgalar sayesinde mümkün olmuştur. Ancak bu dalgalar çok yüksek frekanslı olduğundan ilerlerken büyük engellerle, örneğin dağlarla karşılaşmamaları gerekir. Bu engeller ancak ara istasyonları İle kısmen giderilmektedir.
Cisimler, üzerlerine düşen ışığı yansıtırlar. Yansıyan ışıklar farklı olduğundan cisimlerin bazı yerleri koyu, bazı yerleri açık renkte görünür. Televizyonda bu ışıklar bir fotoelektrik hücre üzerine düşürülür. Bu hücreden yansıyan ışığın şiddetiyle orantılı bir akım geçer. Bu akım elektromanyetik dalgalarla uzaklâra gönderilir. Televizyon alıcısı bu akımı alınca yine ışık haline getirir ve ekranda gösterir. Çok ışıklı noktalar çok ışıklı, az ışıklı noktalar az ışıklı olarak ortaya çıkar. Bu olay, iletilecek görüntünün her noktası için aynı anda tekrarlanır. Bu nedenle televizyon ekranı teorik olarak çok küçük karelere ayrılmıştır. Ama bu parçalanma ancak istasyon ve netlik ayarı sırasında görülebilir. Bu sırada görüntüleri oluşturan kareler, çizgiler titreşir. Diğer zamanlarda cisimlerin görüntüleri bir bütün olarak belirir. Televizyon düğmeleri alıcı ile vericinin karelerinin birbirlerine tam olarak uyması (Ayarlanması) işini yapmaya yarar. (Senkronizasyon).
Televizyon yayım sırasında sesler radyo dalgaları ile iletilir, alıcıdaki radyo alıcıları tarafından alınır. Son yıllarda renkli televizyon yayınlarına başlanmıştır. Burada bazı noktalar yeşil, bazı noktalar kırmızı, bazıları da mavi ile gönderilir. Alıcıdaki bazı cihazlar bu üç rengin karışımını daha fazla renkliymiş gibi gösterir.
Televizyon istasyonlarındaki çalışmalar’da bir hareketin çeşitli görüntüleri değişik ekranlarda seyredilir. Yönetici, bunlardan en uygun bulduğunu seçer ve alıcılarda bu görüntü seyredilir.