Misafir misafiri istemez ev sahibi hiçbirini istemez
Misafir, gittiği yere başka bir misafirin gelmesini istemez. Gönlü ister ki bütün ağırlamalar, ikramlar kendisine yapılsın. Ev sahibi ise her misafire ayrı ayrı hizmet etmek zorunda kalır. Bazen hiç misafir gelmese de rahatım bozulmasa diye düşünür.
Misafir kısmeti ile gelir
* Geleneklerimiz ve dinimiz olan İslâm, yoldan gelene, yolcuya, konuğa gerekli ilgiyi göstermeyi ve ikramda bulunmayı emreder. Bu bakımdan evimizi konuğa açmalı, onu başımıza gelmiş bir külfet gibi görmemeliyiz. Eğer dinimizin buyurduğu gibi davranırsak misafiri ağırlamakta güçlük çekmeyiz, evimize bereket dolar. Çünkü ikram edene, sakınmadan verene, Yüce Allah misliyle verir. Dolayısıyla misafir kısmetini de getirmiş olur.
* Ev sahibi misafiri yük saymamalıdır. Müsafirin geldiği evde ya yiyecek bulunur yada beklenmedik bir yerden o sırada yiyecek gelir. Her insan kendine ait rızkı yiyeceğinden, misafirde kendi rızkını getirir: Yediğine bereket gelir yada yapacağı dua ile birkaç katının ev sahibine gelmesini sağlar.
Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer
* Bir yere konuk olan, ev sahibinin kendisine özel olarak yapılmış çok güzel şeyler ikram edeceğini düşünebilir. Ancak umduğuna kavuşamaz; çünkü ev sahibi, evde ne varsa onu ikram eder. Bu bakımdan özel yiyeceklerle ağırlanacağını düşünmemelidir.
* Bir eve misafir olunca, insanın gönlünden, ev sahibinin kendisini iyi şeylerle ağırlaması geçer. Oysa ev sahibi ona ancak evinde bulunanı ikram edecektir.
* Konuk, ev sahibinin kendisini çok şeylerle ağırlamasını bekleyebilir. Ama ev sahibi ona ancak evinde bulunanı ikram eder.
* Misafire, ancak evde bulunanlarla ikramda bulunulur. Misafirlik Türk toplumunda çok önem verilen bir gelenektir. Misafire çok değer verilir. Onu memnun etmek için elden gelen çabalar harcanır. Toplumsal ilişkilerin daha sağlıklı olması için de bu gelenek sürer gider. Misafirlik geleneğinin sürmesi için, misafirin ev sahibinden çok şeyler beklememesi, ev sahibini gücünün üstün davranmaya mecbur etmemesi gerekir. Özellikle jnisafirliği, yalnız, yapılacak ikramlar için yapmamalı, karşılıklı duygu ve düşünce alışverişi için, yaşamın sıkıntıları karşısında biraz ferahlamak için yapmalıyız.
Misafir üç gün misafirdir
* Geleneğimiz bir yerde haddinden fazla kalınmasını ve ev sahibine fazla sıkıntı verilmesini hoş görmez. Konuğun bir evde kalmasını üç günle sınırlar. Üç günden fazlası ev sahibini sıkıntıya soktuğu gibi, misafiri de zor durumda bırakır. Bu bakımdan, konuk, ev sahibinin durumunu anlamak ve üç günden sonra o yerden ayrılıp ev sahibini rahatlatmalıdır. Unutulmamalı ki suratlarının asılmasına sebep olduğumuz insanların yanına bir daha zor gideriz.
* Geleneğe göre konukluk hakkı üç gündür. Konuk bir yerde üç gün kalırsa ne ev sahibi bunu fazla bulur, ne de konuk uzun kaldım diye üzülür. Ama üç günden sonrası, her ikisi için de sıkıcı olur. Konuk, senli benli bir arkadaş ise, üç günden sonra konukluğu bırakıp ev sahibine yardımcı olmalıdır.
* Dinimize ve onunla şekillenen geleneğimize göre misafirlik hakkı üç gündür. Misafir bir yerde üç gün kalırsa ne ev sahibi bunu fazla bulur, nede misafir uzun kaldım diye üzülür. Üç günden sonrası her ikisi içinde çekilmez olur. Misafir, samimi bir arkadaş ise, üç günden sonra konuk gibi davranmaktan vazgeçmeli, ailenin bir ferdi gibi hareket etmeli ve ev sahibine yardımcı olmalıdır.
Ahmak misafir ev sahibini ağırlar
* Gelen misafirleri ağırlamak ev sahiplerinin görevidir. Ama şaşkın misafir bunun tersini yapar. Temizlik, servis, kapıyı açma vb. işleri yapmaya koşar. Başkasının görev ve yetkilerini üzerine alan böyle ahmaklar başka konularda da görülür.
* Misafiri ağırlamak ev sahibine düşer. Ama şaşkın misafir bunun tersini yapar. Başkasının görev ve yetkilerini üzerine alan böyle ahmaklar başka konularda da görülür.
* Kendi durumunu ve konumunu iyi bilmeyen kimseler, başkasının görev ve yetkilerini üzerine almaya kalkışırlar. Kendilerini gereksiz yere yorarlar. Başkalarının işini üstlenip enayi konumuna düşebilirler.
* Misafiri ağırlamak ev sahibine düşer. Ama şaşkın misafir bunun tersini yapar. Vazifesi olmadığı halde başkasının görev ve sorumluluk alanına giren şeylerle uğraşan nice ahmaklar vardır ki, bu gayretkeşlikleri yüzünden hem başkalarına rezil olur, hemde ellerine birşey geçmez.
Akşam gelen misafirin, yiyeceği bulgur sıkısı, yatacağı ahır sekisi
* Her işin uygun bir zamanı, yöntemi ve kuralları vardır. Kişi, başka kişilerin durumlarını göz önüne almadan, kendi kafasına göre hareket ederlerse, karşılaşabilecekleri sıkıntılara hazırlıklı olmalı, olumsuz durumların da yaşanabileceğini unutmamalıdır.
Köylü, misafir kabul etmeyiz demez, konacak konak yoktur der
Kişi bir işi yapmak istemezse doğrudan doğruya yapmam demez de birtakım gerekçeler ileri sürerek bunu gerçekleştirmenin olanağı bulunmadığını söyler.
Misafir on kısmetle gelir, birini yer dokuzunu bırakır
* Allah, misafirin yediğinden kat kat fazlasını, misafir ağırlıyor diye ev sahibine verir.
* İnanışa göre Allah, konuğu kısmetiyle gönderir. Allah, konuk ağırlıyor diye ev sahibine konuğun yediğinden kat kat fazlasını verir. Bu bakımdan konuk, ev sahibine yük olmaz.
İç güveyisi iç ağrısı
İç güveyisi misafir gibidir, evdekiler sürekli olarak onu ağırlamaya çalışır ve bu durumdan da rahatsız olurlar.
Kurda konuk (komşu) giden, köpeğini yanında götürür
saldırgan biriyle karşılaşacak olan kişi, kendisini koruyacak önlemler almalıdır.
Gel demesi kolay ama git demesi güçtür
bir kimseyi işe almak, bir misafir çağırmak kolaydır ancak bir kimsenin işine son vermek, misafire git demek zordur.
Misafirin umduğu ev sahibine iki öğün olur
* Misafir, ev sahibinin kendine çok şeyler ikram edeceğini umar ama beklediklerini bulamayabilir.
* Bir yere misafir olan kişi, ev sahibinin kendisine özel olarak yapılmış çok güzel şeyler ikram edeceğini düşünebilir. Ancak umduğuna kavuşamaz; çünkü ev sahibi, evde ne varsa onu ikram eder. Bu bakımdan özel yiyeceklerle ağırlanacağını düşünmemelidir. Bazen elimize geçenler beklentilerimizin altında kalabilir.
Misafirlik üç gündür
Misafir bir yerde üç gün kalırsa ne ev sahibi bunu fazla bulur ne de misafir uzun kaldım diye üzülür ama üç günden sonrası her ikisi için de sıkıcı olur.