Alain asıl adı Émile Chartier olup 3 Mart 1868 yılında Mortagne-au-Perche, Fransa’da dünyaya gelmiş ünlü Fransız felsefeci, eğitimci ve yazardır.
Émile Chartier Alain, Yüksek Öğretmen Okulu Felsefe Bölümü’nü bitirdi, yüksek öğrenim kurumlarında öğretim görevlisi olma hakkını veren agresyon sınavlarını başarıyla verdi. Rouen’de ve Paris’teki IV. Henri Lisesi’nde felsefe öğretmenliği yapmayı yeğledi, işini emeklilik yaşına kadar aksatmadan sürdürdü. Etkileyerek yetiştirdiği, örnek olduğu, olumlu davranışlara yönelttiği birçok seçkin öğrencisinin yanı sıra yazdığı gazetelerin okurlarını da kendisine bağladı. Önce Dépêché de Rouen’da (1906), daha sonra Revue Française’ de çıkan Proposları (Söyleşiler) yeterli bir yankı birikiminden sonra kitaplaştı ve büyük ilgi gördü. Her zaman birey özgürlüğünden yana ve savaşa karşıt olan Alain, felsefenin en soyut konularını bile somut gözlemlerden yola çıkarak açıklama eğiliminde olduğu ve filozofça deyişlerini bir söyleşi havası içinde içtenlikle yansıttığı için değişik bir düşünür izlenimi bırakır. Onun akılcı insancılığı, toplumlardaki her çeşit baskıya direnmeyi, insanın en güzel ve yaratıcı yanlarını sınırsızca ortaya çıkarmayı gerektirir. Bu konuları kendisi şu birkaç eserinde açıklar: Histoire de mes Penseés (Düşüncelerimin Öyküsü) 1935; Vigiles de l’Esprit (Düşüncelerimin Bekçileri) 1942; Les Dieux (Tanrılar) 1947. Grand prix Natinonal de Littérature (Ulusal Edebiyat Büyük Ödülü) 1951’de Alain’e verildi.
Émile Chartier 2 Haziran 1951 yılında Le Vésinet, Fransa’da öldü.
Émile Chartier Şöyleşiler
Alain’in deneme türündeki günlük yazıları (Propos). Yazarın Rouen’daki La Dépêche de Rouen gazetesinde başlattığı (1906-1914) bu günlük, kısa, yoğun, güncelle ilgili, düşünsel özü ağır basan, özgün yazıları (toplamı üç bini geçer) konularına göre kümelenerek kitaplaştırıldı; Propos sur I’Esthetique (Estetik Üzerine Söyleşi) 1932, Sur le Chirstianisme (Hristiyanlık Üzerine) 1924, Sur le Bonheur (Mutluluk Üzerine) 1928, Sur l’Education (Eğitim Üzerine) 1932, Propos de Littérature (Edebiyat Üzerine Söyleşi) 1934, Türkçeye Fehmi Baldaş tarafından çevrildi (3 cilt, 1961 -1965). Adı başka olan öteki kitaplarındaki yazıları da aynı boyut ve içerik benzerliğindedir; yazar bağnazlığa karşı düşünce özgürlüğünden, düşünmekten, kalıplardan kurtulmaktan yanadır.
Alain Emile Chartier sözleri
– Mutluluk, peşinden koşmayanları gelip bulan bir ödüldür.
– Küstahlık edeceksen güçlü olana karşı et.
– Halbuki hasta olma korkusu hastalık ihtimalini büsbütün arttırır.
– Kayıtsızlık bir türlü büyük ve güçlü kurnazlıktır.
– Küçük ya da büyük olması önemli değil. Eğer sıkıntılarından bahsetmez sen onları unutup gidersin.
– Onun için kötü havalarda güler yüzlü olmaya çalışınız.
– Güven, harika bir ilaçtır.
– Marcus Aurelius, her sabah kendi kendine şöyle dermiş: “Bugün kendini beğenmişin biriyle, bir yalancıyla, haksızlık eden biriyle, can sıkıcı bir geveze ile karşılaşacağım: Onların böyle oluşu cahilliklerindendir.”
– Okuma mutluluğu o kadar umulmadık bir şeydir ki,tiryaki bir okuyucu bile buna şaşmaktan kendini alamaz.
– Aynı Epiktetos yolcuya da şöyle demiştir: “Boğulmak için sanki şu koca denizin tümünü yutman gerekli imiş gibi korkuyorsun şu fırtınadan: Oysa dostum, seni boğmak için bir iki bardak su yeter de artar bile.”
– İnce bir zeka; eğer üzgünse üzgün olmak için, neşeliyse de neşeli olmak için pek çok neden bulur.
– Özellikle gençlerle ilişkilerinizde, tahminden öteye gitmeyen konularda her şeyi iyi yanından alın ve onlara kendilerini kötü göstermeyin; öyle olduklarına inanırlar, çok geçmeden de öyle olurlar; oysa yermek hemen hiçbir zaman işe yaramaz.
– Kendi içimde, kullanmadığım bir mutluluk hazinem varmış meğer.
– Gerçek nedenlerini bilmedikçe huylarımıza asla hükmümüz geçmez.
– Descartes, kararsızlığın en büyük felâket olduğunu söylemişti.
– İnsan çareyi, tutunacak dalı ancak kendi iradesinde bulur…
– İhtiyar bir adam, ihtiyarlıktan muzdarip bir genç demek değildir, ölen bir insan da, ölen bir canlı demek değildir.
– Herkes her an bilmediği birine zulmeder ve toplum iyi insanlara farkında olmadan zalim olma fırsatı veren mükemmel bir makinedir.
– Birinden birini seçmek zorunda kalsaydım, manyak olmaktansa kaygısız olmayı tercih ederdim.
– Gerçek nedenlerini bilmedikçe huylarımıza asla hükmümüz geçmez.
– Montesquieu gibi, “Bir saatlik bir okumanın dağıtamadığı hiçbir üzüntüm olmadı”
– Bir saatlik okumanın dağıtmadığı hiçbir üzüntüm olmadı.
– Hastalık korkusu bizi, onu rejimler ve ilaçlarla yenmeye çalışmaya sevkeder ama, bizi korku hastalığından hangi rejim, hangi ilaç tedavi edebilir?
– Hasetten daha derin ve daha korkunç bir şey olan hastalığa karşı mutluluk en iyi silâhtır.
– Nezaket kurallarının düşüncelerimizin üzerinde büyük bir etkisi vardır; tatlı, iyi niyetli ve neşeli bir tavır takınmak karamsar bir ruh hâline, hattâ bir mide rahatsızlığına karşı iyi bir ilaçtır.
– Odununun kendi içindeki mahzende çürüyüp gitmesine meydan verme.
– Bir insanın kendinden başka pek düşmanı yoktur. Yanlış yargılar, boş korkular, ümitsizlik, kendisine yönelik yaptığı güç kıran konuşmalarla insan her zaman kendisinin en büyük düşmanıdır.