Termîm, bir vakfı veya bir mülkü tamir ve ıslah etmektir. Termîm sözlük anlamı; tamir etme ve onarma’dır. İki kısma ayrılır; Birincisi, meremmet-i müstehlekedir ki bir binaya yapılan boya ve sıva gibi tamirlerdir. İkincisi, meremmet-i gayr-i müstehlekedir ki bir binaya yapılan ve ondan ayrılması mümkün olan ilavelerdir.
Mirsad nedir?
Mirsad, bir vakfın tamiratı sebebiyle ortaya çıkan borçtur ki bu ileride o vakfın mahsullerinden veya kira gelirlerinden, alacaklı olan kiracı ve diğerlerine verilir.
Vakfiye nedir?
Vakfiye, bir vakıf hakkında vakfedenin takririm, şartlarım içine alan bir vesikadır ki hâkimin tescilim ihtiva edince “vakfiyye-i müseccele” adı verilir.
Tescil-i vakıf ne demektir?
Tescil-i vakıf, bir vakfın gerekliliğine yetkili bir hâkim tarafından şer’î usul dairesi içinde hüküm verilmesidir.
Sicil ne demektir?
Sicil, vakıfları, bildirimleri, sözleşmeleri yazmak için özel resmî bir defterdir. Çoğulu, “sicillât” yani sicillerdir.
Berat ne demektir?
Berat, birine, bir yönlendirmenin yapıldığını veya bir görevin verildiğini yahut bir rütbenin, bir ayrıcalığın verildiğini tasdik eden ferman demektir. Âlimlere verilen müderrislik yönü veya rütbesine de “ruûs-ı hümâyun” (padişah tarafından atanan devlet görevlilerinin yazılı tayin belgeleri) denilmiştir.
Galle-i vakıf nelerdir?
Galle-i vakıf, vakıf yerlerinin mahsulleri ve kira bedelleri Sibi gelirleridir.
Mukâtaalı vakıflar nelerdir?
Mukâtaalı vakıflar, arsaları mukâtaalı yani senelik bir ücrete bağlı olmakla birlikte üstündeki binaların veya ağaçların sadece mülk olarak veya başka bir şekilde vakfedildiği vakıflardır.
İstibdâl-i vakıf ne demektir?
İstibdâl-i vakıf, bir vakfı bir mülk veya nakit para ile değiştirmektir ki şartlan mevcut olunca câiz olur.
Mütevelli ve nâzır-ı vakıf kimdir?
Mütevelli, bir vakfın işlerini şer’î hükümler dairesinde idare etmekle görevli kimsedir. İki kısma ayrılır. Birincisi, meşrutiyet üzere mütevellidir ki vakfın yönetimim birine vermek, o vakfın şartının bir gereğidir. Diğeri de meşrutiyet üzere olmayan mütevellidir ki yönetimi konusunda herhangi bir şart koşulmadığı için yönetimi boş olan bir vakfın yönetimine, hâkim tarafından atanan kimsedir.
Mütevelliye “kayyım-ı vakıf” da denir. Nâzır-ı vakıf ise mütevellinin icraatlarım denetleyen kimsedir.
Kâim-i makam mütevelli kimdir?
Kâim-i makam mütevelli, yönetimi boş halde bulunan bir vakfın idaresine hakim tarafından geçici olarak (vekâleten) atanan mütevellidir.
Câbi-i vakıf (vakfın tahsildarı) kimdir?
Bir vakfın mahsullerim ve gelirlerim tahsil etmek üzere atanan kimsedir.
Hademe-i evkâf kimdir?
Hademe-i evkâf (vakıfların hizmetkârları) imamlar, hatipler, müezzinler ve mütevelliler gibi vakıfların hizmetlerini yürütmekle görevlendirilmiş kimselerdir.
Cihât-ı vakfiyye (vakıf yönleri) ne demektir, kaç kısımdır?
Cihât-ı vakfiyye, hayır müesseselerine özel hizmetlerdir, imamlık, hatiplik, vaizlik ve müezzinlik gibi. Cihât-ı vakfiyye iki kısımdır. Biri, cihât-ı zarûriyyedir. Vakfın başlıca gayesi budur. İmamlık ve müezzinlik gibi. Kanunda bu hizmetlere “cihât-ı asliyye” denilmiştir. Diğeri de cihât-ı gayr-i zarûriyyedir. Vakfın ikinci derecedeki maslahatlarındandır. Tahsil işlemleri gibi.
Bir vakfın ikinci derecede gayesi olan veya vakfiyesinde ikinci derecede gösterilen hizmetlerine kanunda “cihât-ı fer’iyye” adı verilmiştir. Bir cami-i şerifte okunması şart koşulmuş tefsir ve fıkıh görevleri gibi.
Cihetler bir de kanunen “cihât-ı ilmiyye” ile “cihât-ı bedeniyye” şeklinde kısımlara ayrılmıştır. Müderrislik ve türbedarlık gibi.
Bir vakfın rükünleri nelerdir?
Vakfın rükünleri, vakıf ile vakfedilen şeyden ve üzerine vakıf yapılan ile vakıf akdine özel bir ibareden oluşur. Bunlar olmadıkça bir vakıf kurulamaz. Vakfedenin, akıl sahibi, bulûğa ermiş ve hür olması, vakfedilen şeyin de meşru ve dayanıklı bir mal olması gerekir.
Vakfın hükmü nedir?
Vakfın hükmü, vakfedilen bir malın kendisi, -İmâmeyn’e göre- Allah Teâlâ’nın, -İmâm-ı Âzam’a göre ise- vakfedenin mülkü hükmünde hapis olup menfaatinin, yani mahsullerinin ve gelirlerinin Allah’ın kullarına veya bir hayır hizmetine yönlendirilmesidir.
Vakıfların kurulmasındaki sebepler, faydalar ve hikmetler nelerdir?
Vakıfların kurulmasının başlıca sebepleri, Allah rızasını kazanmaktır. Vakıflar, sahiplerinin dünyada hayır ile anılmalarına, ahirette de mükâfata kavuşmalarına vesile olur.
Vakıfların kurulmasında birçok medenî, toplumsal menfaat ve hikmetler vardır. Vakıflar, insanların istifadelerine ve yükselmelerine büyük bir hizmettir.
Hak rızası için yapılan vakıflar, müstehap ve menduptur. Hanbeliler’e göre sünnettir, nebîlerin sünnetlerinden sayılır, bütün milletlerce muteberdir.
Vakıflar, sadaka-i câriye hükmünde olduğundan müslüman olan sahiplerinin amel defterlerine vefatlarından sonra da sevap yazılmasına vesiledir.