Bin atın varsa inişte in, bir atın varsa yokuşta bin
* Üzerinde yük bulunan at yokuş aşağı inmekte zorluk çeker. Ama üzerinde yük de olsa yokuşa çıkmaya iyi dayanır. İnsan ise inişi yorulmadan iner de yokuşu çıkarken yorulur. Bu yüzden kişi hem kendisi, hem at için kolay olan davranışı yapmalı, yani inişte inmeli, yokuşta binmelidir.
* Atlar üzerinde yük varken yokuş aşağı inişte zorluk çekerler. Fakat yokuş yukarı çıkarken yüklü de olsa fazla zorlanmazlar. Yaradılışları bu şekildedir. İnsan ise inerken yorulmaz, çıkarken yorulur. Bu bakımdan insan bencil olmamalı, hem kendisi hem de at için kolay olay davranışı seçmelidir. Yani yokuş aşağı attan inmeli, yokuş yukarı ata binmelidir.
Bülbülü altın kafese koymuşlar “ah vatanım” demiş
* Kişi, yurdu dışında ne kadar iyi bir yaşam ortamında olursa olsun yine yurdunu arar, onun özlemini çeker.
* İnsan, özgürlüğünü ancak vatanında bulur. Bu bakımdan vatan en değerli varlığıdır. Orada doğmuş, büyümüş, doymuş ve tatmıştır mutluluğu. Bu sebeple yurdundan uzakta yaşamak, ne denli bolluk içinde olursa olsun insana zor gelir. Nasıl ki bülbül asıl vatanı olan yeşil tabiatı, kanat çırpacağı mavi gökleri özleyip ister ve altın kafesten kurtulmaya çalışırsa, insan da (hele bir de tutsaksa) özgür yaşayacağı vatanını ister ve hasretini çeker. Kötü şartlarda hür olma, iyi şartlarda da olsa esir olmaya tercih edilmez.
Havlayan köpek ısırmaz
* Karşısındakini bağırıp çağırmakla korkutmaya çalışan kimse, eylemli bir saldırıda bulunmaz.
* Bağırıp çağırarak başkalarını korkutmak isteyen kimseden insana zarar gelmez. Zarar verecek gücü olsa, zaten bağırıp çağırmaz. Saldıracak gücü olan bağırıp çağırmaya kalkışmaz, doğrudan saldırıya geçer.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
* Tatlı dil, güzel söz azgın düşmanı bile yola getirir.
* Herkes tatlı dille söylenen sözlerden etkilenir. Tatlılıkla, gönül okşayarak söylenen söz, azgın düşmanı bile yola getirir. Bu bakımdan insan; okşayıcı, gönül alıcı sözlerle karşısındakinin inadını yok edebilir.
Karıncadan ibret al, yazdan kışı karşılar
İnsanın çalışamayacağı zamanlar olacaktır. Kişi, bunu düşünerek çalışıp kazanabildiği zamanı boşa geçirmemeli ve çalışmalıdır. Çalışamayacağı zamanlar, geçimini sağlayacak birikimi elde etmelidir.
İki tımar bir yem yerine geçer
* Atı sık sık tımar etmek, yemle beslemek kadar önemlidir.
* Bir atın bakımı ve tımarı, onu yemle beslemek gibi önemli bir durumdur.
* Kullanılan arabanın bakımları, en az o araca yakıt almak kadar önemlidir.
Ata binersen Allah’ı attan inersen atı unutma
* Ata bindiğin zaman insafsızlık edip hayvanı çok hırpalayıp çok yorma. Buna Allah razı olmaz. Attan indiğinde de onun yemini, suyunu, tımarını unutma.
* Yüksek bir makama eriştiğin zaman kibirlenme, böbürlenme; böbürleneni Allah sevmez.
Atına bakan ardına bakmaz
* İyi bakılmış ata binen, düşman bana yetişecek mi diye arkasına bakmaz. İyi bakılmış at sahibine güven verir.
* Yanında çalıştırdığı kişiye hakkını verenin işi yürür. Kendisi işin başında olmasa bile gözü arkada kalmaz. İyi bakılmış, beslenmiş ata binen de, düşman bana yetişecek mi, diye ardına bakmaya gerek duymaz.
At yiğidin yoldaşıdır
* Türk, atı çok sever. Birçok işlerini onunla arkadaşlık ederek yapar. At Türk’ün savaşta kahramanlık ortağıdır. Yolculuğu onunla yapar, yükünü onunla taşır. Atın özellikleri yiğitle birlikte söylenir.
* Çok açık olarak bilinen bir şey ki, göçebe bir millet olan Türkler için at, savaşta ya da barışta candan bir dosttur. Hemen her saati onunla geçer. At, Türkler için soyluluğun, yiğitliğin, vefakârlığın, yararlılığın ve inceliğin bir sembolüdür. Silâhsız er düşünülemediği gibi, atsız er de düşünülmemiştir. Dolayısıyla at, Türk`ün edebiyatına girmiş ve önemli bir motif oluşturmuştur. At hakkında şiir, menkıbe, masal, atasözü söylenmiş; risaleler kaleme alınmış, âdeta ona insan gibi muamele edilmiştir.
Bir çöplükte iki horoz ötmez
* Bir toplumda iki baş olmaz. Olursa aralarında anlaşmazlık çıkar, biri ötekini uzaklaştırır.
* Bir toplumda iki baş, bir iş yerinde iki yönetici olmaz. Olursa aralarında kıskançlık, çekememezlik yüzünden anlaşmazlık çıkar; fikir ayrılığına düşerler; biri diğerini yok etmeye, bulunduğu yere tek baş olmaya çalışır. Bu çatışma sonunda güçlü kalır, güçsüz gider. Bu da az şeye mal olmaz.
Bir koyundan iki post çıkmaz
* Bir kimseden verebileceği kadar birşey aldıktan sonra, dolambaçlı yolla aynı şeyi tekrar almaya çalışmak, boşuna emek harcamaktır.
* Bir iş, nesne ya da insandan temin edilecek faydanın bir ölçüsü, bir sınır vardır. Alınabilecek alındıktan sonra, onlardan bir kez daha verim istemek, onları bu konuda zorlamak doğru değildir, boşuna emek harcamaktır. Bu davranışın devamı insanı yanlış bir yola götürüp zarara sokabilir.
Bülbülün çektiği dili belası
* Bülbül güzel öttüğü için kafese konulmuş özgürlüğünü kaybetmiştir. Kişi bundan ibret almalı dilini tutmalıdır. Düşünülmeden söylenen sözler, yersiz konuşmalar insanın başını derde sokar.
* Bir karganın kafese konup beslendiği pek görülmemiştir. Ama bülbül için kafesler sürekli yapılır durur. Bunun tek sebebi, sesinin güzelliğidir. O oldukça güzel öter ve bunun için yakalanıp kafese konur. İnsanlar bundan ders almalıdır. Çünkü düşünüp taşınmadan, sonunun nereye varacağını hesaplamadan sarf edilen sözler, insanın başına dert açabilir. Dili yüzünden belâya saplanıp zarar görebilir.
Canı yanan eşek attan yürük olur
* Bir durumdan canı yanmış kişi, o durumun bir daha başına gelmemesi için elinden gelen çabayı harcar, başaramayacağı düşünülen işleri başarır.
* Karşılaştığı bir konuda ziyan gören, canı yanan kimse aynı zarara uğramamak için var gücüyle çalışır. Yapmaya gücü yetmeyecek sanılan işleri bile başarıyla sonuçlandırır.
Çıngıraklı deve kaybolmaz
* Varlığını gösteren kişi, eser bırakan kişi nerede olursa olsun unutulmaz.
* Bazı yetenekli ve zeki kişiler, nerede olurlarsa olsunlar farklı özelliklerini ortaya çıkararak kendilerini belli ederler, girdikleri her ortamda öne çıkarlar. Bir yol bulup toplum içinde yitip gitmelerini önlerler.
Deveden büyük fil var
* Hiçbir kimse görevinin büyüklüğü ve yetkisinin genişliği ile övünmemelidir. Çünkü ondan üstünü de vardır.
* Hiçbir insan sahip olduğu makamın büyüklüğü, elindeki yetki ve imkânların genişliği ile övünmemeli, bunlara sırtını dayayarak büyüklenmemeli, kimseyi hor görmemelidir. Çünkü ondan büyüğü ve üstünü her zaman vardır.
Her koyun kendi bacağından asılır
Herkes kendi davranışlarından sorumludur. Herkes kendi hatasının cezasını kendi çeker. Başka sorumlu aramak gerekmez. Hiç kimse başkasının yaptığı bir hatadan ötürü hesap vermez.
İt ürür, kervan yürür
* Doğru yolda olanlara çatanlar, kervana ürüyen köpeğe benzerler. Bu tür karşı koymalar, yürüyüşü engellemez.
* Gerçekleşmesi doğal olan işlere, durumlara karşı çıkılsa da engellenemez. Bu bakımdan kötü niyetli kimselerin sözlerine ve davranışlarına aldırış etmeden, doğru bilinen yolda ilerlemeye devam edilir. Doğru yolda olanlara çatanlar, kervana saldıran itlere benzerler. Bu tür karşı koymalar, kervanın yürüyüşünü engelleyemez.
Horoz ölür, gözü çöplükte kalır
* Kişinin sevdiği şeye karşı olan hırsı ölünceye kadar sürer.
* Yaşanılmış, erişilmiş, alışılmış bir durum veya makam yitirildikten sonra, yine o durum veya makamda gözü kalır insanın. Kişinin bu tutkusu ihtiyarlık, hatta ölüm hâlinde bile devam eder.
Kanatsız kuş uçmaz
* Gereken imkanlarla donanıp güçlenmeyen kişi amacına ulaşamaz.
* Gerekli şartları sağlanmayan, araç ve gereci temin edilmeyen, kimi dayanaklardan yoksun bırakılan iş ya da insandan başarı beklenemez. İnsan gerekli koşullara ve güce sahip değilse amacına ulaşamaz.
Karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış
Görgüsüz kişi, görgülü kişinin yaptığını yapmaya çalışırsa beceremez. Kendisinin doğal davranışını da yitirir, gülünç olur.
Keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar
* Büyüklerin tuttuğu yol küçüklere örnek olur, onlar da aynı yolu izler.
* Küçükler daima büyüklerini taklit ederler, örnek alırlar. Anne-baba ne yaparsa çocuk da onu yapar; hangi yola giderse çocuk da o yola gider.
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür
* Başkasının malı bize olduğundan daha değerli görünür. Oysa aynı şey bizde de vardır.
* Başka bir kimsenin malı, kişiye olduğundan daha değerli görünür. Çünkü insan nefsi doymak bilmez, başkasının elindekine imrenir. Hele insanlar birbirlerini çekemiyorlarsa birinin elindeki mal, diğerini sürekli rahatsız eder.
Köpeksiz sürüye kurt girer
* Koruyucusuz topluma, bekçisiz ülkeye düşman saldırır.
* Koruyucusuz kalan yere veya ülkeye düşman girer, saldırır, ne var ne yok hepsini talan eder. Eğer elinizdeki yeri ya da ülkeyi iyi koruyup gözetirseniz, düşman sizden uzak durur ve kötü sonlarla karşılaşmazsınız.
Leyleği kuştan mı sayarsın, yazın gelir, kışın gider
Sürekli olarak bir iş üzerinde durmayan, maymun iştahlı olan kişiye kimse güvenmez.
Leyleğin ömrü laklakla geçer
* İşsiz kişi bütün zamanını gevezelikle, çene çalmakla geçirir.
* Aylak, işsiz-güçsüz, bir iş yapmak istemeyen kişi zamanını boş ve anlamsız konuşmalarla geçirir. Çene çalmaktan başka bir işe yaramayan bu kimselerle bir arada bulunarak zaman harcamaktan kaçınmak bir zorunluluktur.
Sinek küçüktür ama mide bulandırır
* Kirli şeylerle birarada bulunanalar, ne kadar ufak olursa olsun ve ne kadar zararsız görünürse görünsün, içimiz almaz.
* Ne kadar küçük olursa olsun ya da ne kadar zararsız görünürse görünsün, pis şeylerle bir arada bulunan bir yiyeceği insanın midesi kaldırmaz.
* Sevimsiz bir iş, kuşkulu bir durum ne denli önemsiz, ne denli zararsız olsa da insanın utanılacak bir duruma düşmesine yol açar.
Yavuz at yemini artırır
Görevini başarı işle yürüten kişi, bunun karşılığını görür. Gücü artan kişi de görevini daha büyük bir çabayla yapar.
Yavuz at yemini, yavuz it ününü kendi artırır
Bir işte büyük çaba gösterip başarılı olan kişi, bunun mükâfatım görür. Ödüllenince de görevini daha büyük bir çaba ile yapar.
Yumurtlayan tavuk bağırgan olur
* Çalışan ve verimli kişi, kendini göstermek ve yaptığını herkese duyurmak için sesini yükseltir.
* Çalışan, bir şey üreten kişi, yaptığı yararlı işi herkese göstermek, duyurmak ister. Bunun için de elinden geleni yapar.
Yılanın başı küçükken ezilir
* Büyüyeceği belli olan her tehlike, daha başta önlenmeli, düşman güçlenip, zarar verecek duruma gelmeden ezilmelidir.
* Daha küçükken, önemsizken daha sonra tehlikeli olacağı, zarar vereceği anlaşılan bir şeyin, düşmanın veya bir durumun önüne hemen geçilmeli; büyümesine izin verilmeden ortadan kaldırılmalıdır.
Yalnız öküz, çifte (boyunduruğa) koşulmaz
* İki kişi ile yapılması gereken bir işi tek kişi ile yapmaya kalkışmak doğru değildir.
* Her işin uygun bir yapılma biçimi vardır. Dolayısıyla birden fazla kişinin yapacağı bir işi, tek kişi ile yapmaya kalkışmak doğru bir hareket değildir. Zira her insanın bir iş kapasitesi ve çalışma gücü vardır.
Köpek sahibini ısırmaz
* Kişi ne kadar aşağılık olursa olsun, kendini benimseyip koruyana kötülük etmez.
* Köpek bile kendisini besleyen, kendisini koruyan sahibine saygılı davranır. Peki, kişi ne kadar kötü olursa olsun iyilik gördüğü, geçimini sağladığı yere nasıl kötülük edecektir? O da nankörce davranıp zarar veremez.
Yuvayı yapan dişi kuştur
* Bir evin yönetim, geçim düzenini ve ailesinin mutluluk içinde yaşamasını kadın sağlar.
* Evin dışındaki işler erkekten, içindeki işler de genellikle kadından sorulur. Bir evin yönetimini, düzenini ve aile bireylerinin mutluluğunu, o evin kadını sağlar. Kadın bunları sağlamasa, ne evin düzeni, ne de aile bireylerinin mutluluğu kalır. Günümüz şartlarında kadınlar da çalışma hayatının içinde yer aldığından bu atasözü, kadınların tutumlu olması gerektiğini ifade etmek için söylenir.