Gıybet; bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemektir. Gıybet dinimizin yasakladığı çirkin hareketlerden biridir. Bu, kendi hoşumuza gitmeyen bir şeyi bir başkasına yakıştırarak söylemek ve onu kötülemeye çalışmaktır. Diğer bir ifade ile gıybet, kendimize söylendiği zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi, din kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamız anlamına gelir. Halk arasında dedikodu, gıybet ile aynı anlamda kullanılır.
GIYBET İLE İLGİLİ AYETLER
– Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. (Hucurât Sûresi 12)
– Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi, yaptıklarından sorumludur. (İsrâ Sûresi 36)
– İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında onu gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın. (Kaf Sûresi 18)
– Onlar boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler. (Kasas Sûresi 55)
– Mü’minler, boş ve faydasız şeylerden yüz çevirirler. (Mü’minûn Sûresi 3)
– Kulak, göz ve gönül, bunların hepsi sorumludur. (İsrâ Sûresi 36)
– Âyetlerimiz hakkında dedikoduya dalanları gördüğün vakit başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir, uzaklaş. Şayet şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra (kalk), o zalimler grubu ile beraber oturma. (En’âm Sûresi 68)
– Kadın, bunların dedikodularını işitince haber gönderip onları çağırdı. (ziyafet düzenleyip) onlar için oturup yaslanacakları yer hazırladı. Her birine birer de bıçak verdi ve Yûsuf’a, “Çık karşılarına” dedi. Kadınlar Yûsuf’u görünce onu pek büyüttüler ve şaşkınlıkla ellerini kestiler. “Haşa! Allah için, bu bir insan değil, ancak şerefli bir melektir” dediler. (Yûsuf Sûresi 31)