Sinek avlamak deyiminin anlamı
* İşlerin kesat olduğunu anlatmak amacıyla kullanılan bir söz.
* İşi ya da müşterisi olmadığından boş oturmak.
* Satış yapamamak, iş ve müşteri olmadığından boş oturmak, iş yapamaz olmak.
Örnek: Sabahtan beri sinek avlayıp duruyoruz.
Örnek 2: İki gündür denizdeyiz ama sinek avlayıp duruyoruz.
Bulanık suda balık avlamak deyiminin anlamı
* Karışık bir durumdan istifade ederek kazanç sağlamak.
* Karışık durumlardan yararlanarak kendi çıkarını sağlamak.
* Karışıklıktan yararlanıp menfaatini kollamak.
* Açık olmayan durumlardan faydalanarak bir çıkar sağlamak.
* Herkesin telaşlı, sinirli olduğu, mesela kavga gibi durumlarda, bu durumdan faydalanıp kendi çıkarını sağlamak.
Örnek: Bulanık suda balık avlamayı kural hâline getirmiş.
Gafil avlanmak deyiminin anlamı
* Hiç beklenmedik bir sırada yakalanmak, habersiz ve hazırlıksız olduğu sırada zor duruma düşürülmek.
* Habersiz ve hazırlıksız bir durumdayken bir olayla karşılaşmak, beklemediği bir anda güç bir duruma düşürülmek.
* Hazırlıksız yakalamak, tuzağa düşürmek.
Örnek: Ben gafil avlanacak bir insan değildim ama oldu bir kere.
Örnek 2: Atatürk bizden ayrılınca öbür sınıflara da girmiş. Fakat onlar bizim gibi önceden hazırlanmadıklarından gafil avlanmışlar. (H. Taner)
Gafil avlamak deyiminin anlamı
Umulmadık, beklenmedik bir zamanda yakalamak, zor duruma düşürmek.
Örnek: Nasıl sinsice yaklaşmıştı baykuş, düşmanlarını nasıl gafil avlamıştı. (C. Meriç)
Gönül avlamak deyiminin anlamı
Huyunu suyunu yakından bilerek olumlu davranışta bulunmak, tavlamak.
Örnek: İstanbul’un yetiştirdiği mizaçtan anlar, gönül avlamasını bilir dalkavuklardan biriydi. (A. Ş. Hisar)
Örnek 2: Gönül avlamak konusunda gayet başarılıydı.
Tavşanı araba ile avlamak deyiminin anlamı
İşini telaşsız ve soğukkanlılıkla görmek.
Örnek: Tavşanı araba ile avlamaya çalışıyorsun demek.
Zamanı avlamak deyiminin anlamı
Uygun zamanı bulmak.
Örnek: Nihayet yalnız kaldığım bir zamanı avlayarak yanıma yaklaşıyor. (R. N. Güntekin)
Örnek 2: Seninle konuşmak için zamanı avlamak gerçekten zor.