Alman fizikçisi Konrad Röntgen 1895 yılında, neden ileri geldiğini bilmediği için ”X ışınları” adını verdiği ışınları bulmuştu. Bı ışınlar elektromanyetik ışık dalgalarından çok daha kısa kısa oldukları İçin gözle görülmüyor ve ışığa engel olan, ışık geçirmeyen cisimlerden geçebiliyordu. İnsan vücudundan geçip bir fotoğraf filmi üzerine düşünce, organların kemik kısımlarını daha koyu, et kısımlarını daha açık olmak üzere tespit ediyordu. Röntgen’in bu ışınları keşfi, tıpta yeni İcatlara ve hastalıkların tedavisinde yeni usullere yol açtı. Vücuttaki bazı hasta kısımları bu ışınlarla ortadan kaldırma meselesi ele alındı. Daha sonra X ışınlarına, onları keşfeden Röntgen’in adı verildi.
Bu keşiften bir yıl sonra, Fransız fizikçisi Besquerel bir raslantı sonunda radyoaktiviteyi keşfetti. Masasında, fotoğraf camlarının yanında bıraktığı uran tuzlarının kâğıtlara sarılı olan bu camları etkilediğini anladı: Bu tuzlar röntgen ışınları gibi ışınlar yaymakla, bazı engellerden geçerek çeşitli etkiler yapmaktaydı.
Röntgen ve Becquerel’in keşiflerini yaptıkları sıralarda, Paris’e Polonya’dan gelmiş olan Marie Sklodovska, ünlü profesör Pierre Curie ile tanışmış ve onunla evlenmişti. Birlikte bilimsel araştırmalar yapıyorlardı. Artık Madame Curie diye tanınan Marie Polonyalı bir profesörün kızıydı. İhtilalci hareketlere katıldığı için Polonya’dan uzaklaşmış, Paris’te fizik ve kimya eğitimi yapmıştı. Pierre Curie Paris’teki Sorbonne Üniversitesinde fizik ve kimya profesörüydü. Curie’1ler bazı cisimlerde radyoaktif güçler bulunduğunu anlamış, bu yolda çalışmalara girişmişlerdi. Röntgen’in ve Becquerel’in keşifleri de onların düşüncelerini doğrulamıştı. Bu radyoaktif güçlere hakim olunursa, daha doğrusu en kuvvetli radyoaktif elemanlar keşfedilirse bunlardan birçok alan da yararlanmak, birçok hastalığı tedavi etmek mümkün olacaktı.
Üç yıl süren çalışmaları sonunda (1898’de ) Piçblend adlı maddeyi elemanlarına ayırmayı başardılar. Buldukları ilk radyoaktif elemana, Marie Curie’nin anavatanının adından dolayı Polonyum adını verdiler. Dört ay sonra aynı maddeden daha kuvvetli bir radyoaktif elemanı ayırdılar. Buna da Radyum adını koydular. Bu radyoaktif elemanlar fizik ve kimya alanlarında çok yararlı oldu, bilimin gelişmesinde çok önemli rol oynadı. Radyum tıp alanında, özellikle kanseri tedavi edici bir eleman olarak kullanıldı.
NOBEL ÖDÜLÜ KAZANDILAR
Curie’ler 1903 yılında, Becquerel ile beraber Nobel Fizik Ödülünü kazandılar. Pierre Curie 1904 yılında bir trafik kazasında öldü. Marie Curie, kocasının ölümünden sonra çalışmalarına devam etti. 1911 yılında Nobel Kimya ödülü kazanan insan oldu. Birinci Dünya Savaşında binlerce askerin radyumla tedavisine çalıştı.
Madam Curie 1934 yılında öldü. Ertesi yıl Juliot Cürİe Nobel Kimya Ödülünü alarak anne ve babasının yolunda başarıyla yürüdüğünü ispatladı.