Karşıt kavramları karşılayan, birbirleriyle çelişen anlamlar içeren sözcüklere “zıt anlamlı sözcükler” denir. Diğer bir ifade ile, anlamca birbirinin karşıtı olan kelimelere ‘Zıt anlamlı kelimeler’ denir. Türkçemizde her sözcüğün eş anlamlısı olmadığı gibi zıt anlamlısı da yoktur. Zıt anlamlı sözcükler genellikle nitelik veya nicelik bildiren sözcüklerde yani sıfat ve zarf özelliğindeki sözcüklerde bulunur. Özel isimlerin zıt anlamlısı yoktur. Bir kelimenin olumsuzu zıt anlamı değildir. İşte G harfiyle başlayan zıt anlamlı kelimeler.
Gam: sevinç, neşe.
Garp: doğu, şark.
Geç: erken.
Gelir: gider.
Genç: yaşlı, ihtiyar, geçkin,
Günah: sevap.
Gür: seyrek.
Güzel: çirkin.
Gündüz: gece.
Gömmek: çıkarmak,
Gitmek: gelmek, dönmek,
Gabi: zeki, uyanık, anlayışlı,
Gaddar: merhametli,
Gaileli: dertsiz,
Galibiyet: yenilgi, mağlubiyet.
Gaip: ortada, meydanda,
Gamlanmak: sevinmek, neşelenmek,
Gammaz: barıştırıcı, ara bulucu.
Gani gani: az.
Gâvur: dindar, merhametli, iyilikçi.
Gayet: pek az, az.
Gecikmek: erken gelmek,
Geçici: sürekli, kalıcı,
Geçimsiz: uysal,
Geçinmek: aç kalmak, kavga etmek, bozuşmak,
Gelecek: geçmiş,
Gelişigüzel: dikkatli, özenli,
Gelişmek: gerilemek,
Gençlik: yaşlılık, ihtiyarlık,
Geniş: dar, ensiz,
Genişlemek: gerilemek, daralmak,
Genişletmek: daraltmak,
Gerçek: yalan, hayal,
Gerdirmek: gevşetmek,
Gerekli: lüzumsuz,
Gereksiz: lüzumlu, yararlı, lâzım.
Geri: ileri, ön, gelişmiş, medeni,
Gerici: ilerici,
Geveze:suskun,
Gevşek: sıkı, gergin,
Gıpta etmek: iğrenmek,
Gıyaben: yüz yüze, şahsen,
Gider: gelir,
Gidiş: geliş, dönüş,
Girgin: pısırık, çekingen,
Giriş: çıkış.
Giyinmek: soyunmak,
Gizlemek: açıklamak, göstermek,
Gizli: aşikâr, açık.
Gizlice: alenen,
Girmek: çıkmak, ayrılmak,
Göçmek: yerleşmek, oturmak, ikamet etmek,
Göçebe: yerleşik,
Görgüsüz: nazik, kibar,
Göndermek: karşılamak,
Gönenç: kıtlık, yokluk, fakirlik.
Görgülü: kaba, yoz.
Görkem: sadelik, basitlik, gösterişsizlik,
Görmek: gözünden kaçmak, görmüş
Geçirmiş: deneyimsiz, tecrübesiz, toy.
Göstermek: gizlemek, saklamak, örtmek,
Gösterişli: sade.
Götürmek: getirmek,
Göz alıcı: cazibesiz,
Gözü pek: korkak.
Görkemli: sade, basit, gösterişsiz,
Gözü tok: aç gözlü, haris,
Grev: işbaşı.
Gururlanmak: alçak gönüllü olmak, mütevazi olmak,
Güç: kolay.
Güçleştirmek: kolaylaştırmak,
Güçlü: kuvvetsiz, zayıf, aciz.
Güçlük: kolaylık,
Güdümlü: bağımsız,
Güldürmek: ağlatmak,
Güleç: somurtkan,
Gülmek: ağlamak, somurtmak,
Gülünç: acıklı,
Günahkâr: günahsız, suçsuz,
Gürültücü: sakin,
Gürbüz: sıska, cılız, çelimsiz,
Gürültü: sessizlik,
Güvenilir: iki yüzlü, yalancı, düzenbaz,
Günahsız: suçlu, kusurlu, kabahatli,
Güzide: sıradan, rast gele, adi.
Gün: gece.
Genel: özel, hususi,
Gafil: uyanık, ihtiyatlı, akıllı,
Gaflet: uyanıklık
Girinti: çıkıntı
Göğüs: sırt
Görünmek: kaybolmak
Gurbet: sıla, yurt
Gök: yer