Ahmedi, 1334-1413 yılları arasında yaşamış ünlü divan şairidir. Babasının adının Hızır olduğu, Ahmedî mahlasını edinmeden önce Tacettin İbrahim diye tanındığı, öğrenimini Mısır’da tamamladığı biliniyor. Önce Kütahya’ya yerleşerek Germiyan beylerinin hizmetinde bir hekim ve bilgin olarak çalıştı. Osmanlı Şehzadesi Emir Süleyman’ın maiyetine katıldı. Daha sonra Çelebi Mehmet’in esirgemesinde bulundu, divan kâtibi olarak çalıştığı Amasya’da öldü.
Divan şiirinin ilk ustalarından sayılan Ahmedî, örnek kabul edilen Fars kaynaklarından kurtularak yerli ve incelmiş bir beğeninin üstün örneklerini vermiş sayılır. Dil ve anlatımındaki titizlik, şiir yapısındaki özen, betimlemelerindeki kişisel özgünlükle kendisinden sonra gelenleri açıkça etkiledi. Düzenlenmiş Divan’ı dışındaki en önemli eseri, sonuna Osmanlı Tarihi bölümü (yayımı 1939) eklenmiş olan İskendernâme mesnevisidir. Büyük İskender’in Doğu kaynaklarını da etkilemiş olan yaşam ve serüvenlerini yerli katkılarla zenginleştiren Ahmedî, 10.000 beyte yaklaşan bu mesnevisiyle Anadolu divan şiirinin özgün eserlerinden birini vermiştir. Şehzade Emir Süleyman”a sunduğu (1403) 5.000 beyitlik Cemşid ü hurşid mesnevisi de Selman-ı Saveci’nin aynı konudaki eserinin bir kopya çevirisi değil, genişletilmiş, serbest bir yorumu ve değişik katkılarla zenginleştirilmiş biçimidir (yayımı 1975). Ahmedî’nin Türkçenin dışında Arapça ve Farsça eserleri de vardır.
Ahmedi Eserleri
İskendername adlı eserini, Emir Süleyman’a sunmak için kaleme aldı. Bu eserde Makedonyalı İskender’e ait tarihi rivayetleri toplamıştır. Ancak Emir Süleyman’ın ölümü üzerine, Yıldırım Bayezid’in oğullarından Süleyman Çelebi’ye takdim etmiş ve eserin sonuna, Dasitan-ı Tevarih-i Müluk-ı Al-i Osman adlı manzum bir Osmanlı Tarihi yazmıştır. Bu kısmın tarih ve edebiyat bakımından büyük bir önemi vardır (ilk Osmanlı Tarihi olması bakımından). Her iki kısımla birlikte eser 10.000 beyte yer vermektedir.
Cemşid-ü Hurşid, İran şairi Selman Saveci’nin aynı isimli eseri temel alınarak yazılmıştır. 5000 beyte yer veren eser, telif hükmündedir. Çünkü Selman’ın eseri 2700 beyit tutarındadır. Bu durumda şair eserin Farscasını asıl almakla birlikte, kendisinden de pek fazla ilavelerde bulunarak eseri genişletmiş ve tercüme kokusunu ortadan kaldırmıştır.
Tervih-ül Ervah, 4000 beytlik büyük bir mesnevidir.
Divan, Ahmedi şiirindeki asıl sanatını bu eseri ile göstermiştir. Altı nüshası bulunan eser, dokuz bin beyt civarındadır.
Hayrat-ül-Ükala, Kaside-i Sarsari şerhi, Mirkat-ül-Edeb, Mizan-ül-Edeb, Mi’yar-ül-Edeb isimli eserlerinden başka birçok şiirleri de vardır.