Çalışmak ile ilgili deyimler ve anlamları
Irgat gibi çalışmak deyiminin anlamı
* Ççok ağır bir işte çalışmak.
* Zor bir işte çalışmak.
Örnek: Evini taşımak için, akşama kadar ırgat gibi çalıştık.
Örnek 2: Yarım yevmiyeye, tüm gün bizi ırgat gibi çalıştırdı.
İt gibi çalışmak deyiminin anlamı
* Çok çalışmak, yorulmak.
* Yorucu bir biçimde çalışmak.
Örnek: Biz de zamanında it gibi çalıştık.
Kafası çalışmak deyiminin anlamı
* Aklı, zekâsı yerinde olmak, bir konu üzerinde iyi düşünebilir olmak.
* Bir konu üzerinde iyi düşünebilmek.
Örnek: Hasan”ın kafası şimdi üç cepheli işliyordu. (O. C. Kaygılı)
Örnek: Özellikle matematiğe kafası çalışırdı.
Kafayı çalıştırmak deyiminin anlamı
Akılcı davranarak sorunları çözmek.
Örnek: Kafayı çalıştırıp parasını ikiye katladı.
Örnek 2: Zamanında kafayı çalıştırıp bir arsa alsaydık.
Örnek 3: Kafayı çalıştırıp bir işe girdi.
Kendi hesabına çalışmak deyiminin anlamı
Uğraştığı işi sadece kendisi için yapmak.
Örnek: Böyle bir amatörlük devresi geçirdikten sonra biraz da kendi hesabına çalışmayı düşündü. (R. N. Güntekin)
Örnek 2: Bizim ailede artık herkes işini kurdu, kendi hesabına çalışıyor.
Rölantide çalışmak deyiminin anlamı
Motorlu taşıtlarda, motor boşta çalışmak..
Örnek: Rölantide çalışmaya devam etsin, kontrol ediyorum.
Örnek 2: Vitese geçirmemiştim, araba hala rölantide çalışıyordu.
Serbest çalışmak deyiminin anlamı
Bir işverene bağlı olmadan kendi adına kazanç sağlamak.
Örnek: Serbest çalışmak için bir iş yeri açtı.
Arı kovanı gibi işlemek deyiminin anlamı
* Bir yerin gireni çıkanı çok olmak.
* Girip çıkanı, gelip gideni çok olmak.
Örnek: Şu seçim dolayısıyla doktorun evi arı kovanı gibi işliyor.
Örnek 2: Bu mağaza arı kovanı gibi işliyor.
Ekmeğini kazanmak deyiminin anlamı
Hayattaki ihtiyaçları doğru ve dürüst yollardan karşılamak için düzenli bir işte çalışarak geçimini sağlamak anlamında kullanılmaktadır.
Ekmeğini taştan çıkarmak deyiminin anlamı
Doğru ve dürüst yollardan çalışarak çok zor şartlarda da olsa geçimini sağlamak için sabretmek ve kazanç elde etmek anlamında kullanılmaktadır.
Geceyi gündüze katmak deyiminin anlamı
Bir şey işin çok çalışmak, haddinden fazla çalışmak, gece ve gündüz her an çalışır vaziyette olmak anlamına gelen bir deyim olarak kullanılmaktadır.
Aklını yormak deyiminin anlamı
Bir konu hakkında çok çalışmak, çok düşünmek, sürekli o konuyu düşünmek ve çözüm yolu bulmak anlamına gelen bir deyim olarak kullanılmaktadır.
Amaç gütmek deyiminin anlamı
Bir şeyin gerçekleşmesi için çok çalışmak, zaman ayırmak, sürekli bir işi düşünmek ve onun için çalışmak anlamına gelen bir deyimdir.
Baş koşmak deyiminin anlamı
Bir işi gerçekleştirmek için kararlılıkla çalışmak anlamına gelen bir deyimdir.
Baş koymak deyiminin anlamı
Bir işin gerçekleşmesi için kararlılıkla çalışmak anlamında kullanılan bir deyimdir.
Çalışmak ile ilgili atasözleri ve anlamları
Yazın gölge hoş, kışın çuval boş
* Yazın keyifli yerlerde tembel tembel oturan kışın yiyecek bulamaz.
* Gençliğinde kazanç peşinde koşmayıp zevke dalan hastalığında veya ihtiyarlığında perişan olur.
* Yazın çalışma, kazanma günleridir. Bu zamanlarda çalışmayıp keyiflerine bakanlar, gününü gün ederler, kışın zor şartlarında yiyecek bulamazlar; sıkıntıya düşer ve ona buna avuç açarlar.
* Gençliğinde çalışmayıp tembel tembel oturan, eğlenceye dalan, mal-mülk edinmeyen, kazanç sağlamayan kimse hastalığında ya da yaşlılığında çok sıkıntı çeker.
Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir
* Çalışmak insanı tembellikten kurtarır.
* Boş olmak, hiçbir uğraşa girmeden gezmek insanı tembelliğe, miskinliğe alıştırır. Öyle ki bu insanların kimisi can sıkıntısından ne yapacağını bilemez olur, yanlış yola sapar, kötülüklere bile bulaşır. Parasız da olsa çalışmak, boş oturmamak insanı hareketli ve canlı yapar; girişimcilik yeteneğini artırır, onu geliştirir, zararlı alışkanlıklardan kurtarır. İleri de para kazanacağı bir iş bulmasına da kapı aralar.
* Boş gezmek, kişiyi tembelliğe alıştırır ve herkesin gözünden düşürür. Çalışmak ise, para karşılığı olmasa bile, kişinin yeteneğini arttırır ve tembel olmadığı göstererek paralı iş bulmasına yardım eder.
Yazın çalışan, kışın gülüşür
* Yazın çalışan kışın rahat eder.
* İnsanların rahat ve huzurlu yaşamasında maddi durum çok etkilidir. Maddi imkânı olmayan kişilerin çalışıp para kazanması gerekir. Çalışma zamanında fırsatları değerlendirip kazanç elde eden, birikim yapan kişiler, zorlu hayat şartları karşısında sıkıntı ve zorluk çekmezler. Çalışmanın gerekli olduğu zamanlarda çalışmayıp tembellik eden kişi, sürekli sıkıntı ve zorluklarla karşılaşır.
Yolcu yolunda gerek
* Vakit geçirmeden yola devam edilmeli.
* Bir yerden bir yere doğru gitmeye hazırlanan kimse, kimi sebeplerden ötürü oyalanmamalı, zaman geçirmeden yoluna koyulmalıdır.
* Bir amacı gerçekleştirmek için çalışan, gayret sarf eden kimse kimi sebeplere takılıp kalmamalı; vakit kaybetmemeli ve bir an önce hedefine varmalıdır.
Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer
* Yazın güneş altında çalışan, ailesinin kışlık ihtiyacını kazanır. * Gençliğinde çok çalışıp varlık edinen hastalığında veya ihtiyarlığında rahat eder.
* Yazın sıcak günlerinde boş durmayıp çalışan, kışa hazırlık yapan kişi kışın rahat eder; hiç sıkıntı çekmez.
* Gençliğinde çok çalışıp kazanan, birikim yapan, varlık edinen kişi ihtiyarladığında ya da hastalığında rahat eder; sıkıntı çekmeden hayat sürer.
Akşamın işini sabaha bırakma
* Bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakma.
* Bir iş günü gününe yapılmalıdır. İşi yarına bırakmak kimi olumsuzlukları da beraberinde getirir. Yarın daha önemli bir işin çıkmayacağını nereden bilebiliriz? Diyelim ki çıktı, o zaman ne yapacağız? Kuşkusuz bugünkü işten önce onu yapacağız, bugünkü iş de kalacak. Dolayısıyla işler birikmeye başlayacak, çıkmaza girecek. Ayrıca bugün yapılması gereken işin sonraki güne bırakılmasıyla önemini yitirmesi, istenen sonucu vermemesi de söz konusu olabilir. (Her iş zamanında ve gerektiği şekilde yapılmalıdır.)
Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp
* Yoksulluk utanılacak bir şey değildir, çalışmamak en büyük ayıptır.
* Toplum yaşamında herkes aynı gelir düzeyine sahip olmayabilir. Yoksul olmak, az para kazanmak utanılacak bir durum değildir. Fakir de olsa zengin de olsa çalışmamak, başkalarının sırtından geçinmeye çalışmak ayıplanacak bir davranıştır.
Nasihat istersen tembele iş buyur
* Tembel, kendisine buyurulan işi yapmamak için ya onun yapılmasına ihtiyaç bulunmadığını söyler ya da buyurulan biçimde değil, kendisinin işine gelen biçimde yapmayı önerir.
* Tembel kişi, kendisine buyrulan iş için çözüm yolları gösterir. İstenileni yapacak yerde o işin yapılmasına gerek olmadığını söyler. Bununla da yetinmez, o işi kendi yararına uygun düşecek biçimde yapmayı önerir.
Tembele dediler kapını ört, dedi yel eser örter
* Tembel, kapısının örtülmesini bile rüzgârdan bekler.
* Kapının örtülmesini bile rüzgardan bekleyen tembel kişi, her şeyi başkalarından bekler. Tembel olan kişiler iş yapmamak için olmadık şeyleri söylerler.
Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin
* Tembel, kendisine buyurulan işi yapmamak için ya onun yapılmasına ihtiyaç bulunmadığını söyler ya da buyurulan biçimde değil, kendisinin işine gelen biçimde yapmayı önerir.
* Tembel kimseler kendisine söylenen işi başka türlü yorumlayıp, bu yorum üstüne fikirler ileri sürerek o görevi yapmak istemezler veya kendisine önerilen işi kendi yararına uygun düşecek biçimde yapmayı önerirler.
Yazın gölge kovan, kışın karın ovar
Yazın çalışmayıp keyif ve zevk ile vakit geçiren çiftçi, nasıl kışın aç kalırsa çalışma gücü ve ortamı bulunduğu halde zamanını değerlendirmeyen ve geleceğini düşünmeyen kişi de çalışma olanakları kalmadığı zaman öyle perişan olur.
Yazın sıcakta terleyen, kışın soğukta üşümez
* Yazın çalışan kışın rahat eder.
* Yazın sıcak günlerinde boş durmayıp çalışan, kışa hazırlık yapan kişi kışın zorlu şartlarında rahat eder; fazla sıkıntı çekmez.
* Gençliğinde çok çalışıp kazanan, birikim yapan, varlık edinen kişi ihtiyarladığında ya da hastalığında rahat eder; maddi sıkıntı çekmeden hayat sürer.
Yazın yorulmayan, kışın kurulmaz
Yazın çalışan kışın rahat eder.
Adamın iyisi iş başında belli olur
* Bir kişinin iyi ve becerikli olduğu yaptığı işlerden anlaşılır.
* İnsanı gösteren sözü değil, işidir. Bir insanın gerçek değeri; becerikli mi beceriksiz mi, çalışkan mı tembel mi, başarılı mı başarısız mı, iyi mi kötü mü olduğu yaptığı işlerle, çevresindekilere karşı takındığı tutumla ölçülür.
Aşını, eşini, işini bil
* Sağlık ve mutluluk içinde yaşamak isteyen kişi, yiyeceğine dikkat etmeli, arkadaşını iyi seçmeli ve bir iş sahibi olmalıdır.
* Mutlu, huzurlu ve sağlıklı yaşamak için insan yediklerine ve içtiklerine özen göstermeli, eşini ve dostlarını iyi seçmeli, işine önem vermeli ve işini iyi yapmalıdır.