Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Öğretmen ilgili sözleri varmıdır? İşte Ulu önder Atatürk’ün Öğretmenler hakkında söylediği sözler.
Öğretmen ya da hoca; bir bilim dalını, bir sanatı, bir tekniği veya belli bir bilgiyi öğretmeyi kendisine meslek edinmiş kimsedir. Bu mesleğe de öğretmenlik denir. Hepimizin belli bir zamanda elinden geçtiğimiz o güzel insanların kutlu günü olan 24 Kasım Öğretmenler Günü, öğretmenlik mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama günüdür. Türk öğretmeninin toplumdaki önemini ve değerini belirtmek, öğretmenler ve öğrenciler arasında sevgi saygı ve dayanışma bağlarını güçlendirmek, emekli öğretmenleri saygıyla anmak, öğretmenlik mesleğine yeni atılan öğretmenlerde mesleklerinin yüceliğinin bilincini uyandırmak amacıyla Büyük Önder Atatürk’ün millet Mektepleri Başöğretmenliği’ni kabul ettikleri 24 Kasım, 1981’den bu yana okullarımızda Öğretmenler Günü olarak kutlanır. Kutlama etkinlikleri 30 Kasım’a dek sürer.
Atatürk’ün Öğretmenlik ile ilgili sözleri
– Öğretmenler, hiç bir zaman hatırınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, nesiller ister.
– Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.
– Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.
– Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.
– Milletleri kurtaranlar, yalnız ve ancak Öğretmenlerdir. Öğretmenden ve eğitimden yoksun bir millet, daha millet adını yeteneğini kazanamamıştır. Ona sıradan kütle denir, millet denemez.
– Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.
– Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
– Öğretmenler, yeni nesli Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin değeri sizin uzmanlığınız ve fedakarlığınızla oranlı olacaktır. Cumhuriyet düşünce, bilim, teknik, sağlık bakımından güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli bu nitelik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir. Seçkin görevinizin yapılmasından yüksek yüksek yardımlarla varlığınızı göstereceğinizden şüphem yoktur.
– Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınız için yol açtı. Gerçek zaferi siz, öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz. Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız.
– Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.
– En mesut olanlar, hizmetlerinin bütün nesillerce meçhul kalmasını tercih edecek karakterde bulunanlardır.
– Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bu günkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.
– Herkesin kendine göre bir zevki vardır. Kimi bahçe ile meşgul olmak, güzel çiçekler yetiştirmek ister. Bazı insanlar da adam yetiştirmekten hoşlanır.
– Memleket evlâdı, her öğrenim aşamasında ekonomik hayatta verimli, etkili ve başarılı olacak surette donatılmalıdır.
– Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygulama) mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir.
– En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretler olur.
– Öğretmenler!… Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.
Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.
– Öğretmenler! Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı suretle bütün tahsil derecelerindeki talim ve terbiyelerinin pratik olması mühimdir.
– Öğrenci ne yaşta ve sınıfta olursa olsun, onlara geleceğin büyükleri gözüyle bakacak ve öyle davranacaksın.
ATATÜRK’ÜN EĞiTiM-ÖĞRETiM GÖRÜŞÜ
– Şimdiye kadar takip edilen eğitim ve öğretim metotlarının milletimizin tarihsel gerilemesinde en önemli etken olduğu kanaatindeyim. Onun için bir milli eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaradılış yeteneklerimizle hiç ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, Doğu’dan ve Batı’dan bütün etkilerden uzak milli karakterimize ve tarihimize uygun bir kültür kastediyorum.
Çünkü milli dehamızın gelişmesi ancak böyle bir kültürle gerçekleşebilir. Gelişigüzel bir yabancı kültür, şimdiye kadar takip edilen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını tekrar ettirebilir. Kültür zeminle orantılıdır. O zemin milletin yüksek karakteridir. (Hakimiyeti milliye, 21 Temmuz 1921)
– Okul adını hep birlikte saygı ile analım. Okul genç dimağlara, insanlığa saygıyı, yurda ve ulusa sevgiyi ve bağımsızlık şerefini öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman en doğru yolu belletir. (21 Temmuz 1921, Söylev ve Demeçler II)
– Bütün köylüye okumak-yazmak ve vatanını, milletini, dinini, dünyasını, tanıtmak kadar, coğrafi, tarihi, dini, ahlaki bilgiler vermek ve dört işlemi öğretmek, eğitim programımızın ilk hedefidir. (Mart 1922, Söylev ve Demeçler I)
– Öğrenci, her ne yaşta olursa olsun onlara geleceğin büyükleri gözü ile bakılmalı ve öyle muamele edilmelidir. (Mart 1922, Söylev ve Demeçler I)
– Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Vatandaşa, kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bu görevi yaparken düşününüz ki, bir milletin yüzde onu okuma yazma bilir, gerisi bilmezse bundan insan olanların utanması gerekir. (Ağustos 1928, Söylev ve Demeçler II)
– Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri eğitimin sınırı ne olursa olsun, ilk önce ve her şeyden önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan bütün engellerle mücadele etme gereği öğretilmelidir. (Atatürk’ün Konya Gençleri ile Konuşması’ndan, 1923)
– Çocuklarımızı aynı eğitim derecesinden geçirerek yetiştireceğiz. Kesinlikle bilmeliyiz ki, iki parça halinde yaşayan milletler zayıftır, hastadır. Çocuklarımıza esaslı olarak şu ilkeleri benimseteceğiz.
1- Türk Milleti’ne.
2- Türkiye Devleti’ne
3- Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne saygı ve bağımlılık
– Milli Eğitimin gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlaklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılapçı, atılgan becerikli, dürüst, akıllı, iradeli, hayatta karşılaşacağı engelleri aşacak güçte genç yetiştirmektir. Eğitim programları ve sistemleri bu görüşe uygun olarak düzenlenmelidir. (1937’de Ankara’da TBMM üyelerine yaptığı konuşmadan. Atatürkçülük, Birinci kitap, 1984)