Georgius Agricola, 24 Mart 1494 yılında Almanya’da Saksonya eyaletinde yer alan Glauchau şehrinde dünyaya gelmiş Alman mineroloji bilim insanıdır. İlk maden mühendisi ve “Mineralojinin Babası” olarak bilinir. Yetişkinlik döneminde Agricola soyadını kullanmıştır, Başyapıtı De Re Metallica kitabıdır.
Georgius Agricola, yirmi yaşındayken Leipzig Üniversitesi’ne girerek felsefe ve filoloji okudu (1514-1518). Dönemin geleneğine uyarak Georg Bauer olan adını Georgius Agricola olarak Latinceye çevirdi. Çeşitli okullarda Latince ve Yunanca öğretmenliği yaptı. Tıp öğrenimi için Leipzig Üniversitesine dönmek istediyse de, dönemin Protestanlıkla ilgili çalkantıları (kendisi Katolikti) İtalya’ya gitmesine yol açtı (1524). Padua (Bologna) ve Ferrara üniversitelerinde felsefe, tıp ve doğa bilimleri öğrenimi görerek tıp diploması aldı. Bu dönemde, Venedik’ teki Aidine Yayınevi’nde, Galenos’un kitaplarını basıma hazırlarken John Clement ile çalıştı. Thomas More’un sekreteri olan Clement, onun sosyal yapı ve yasalarla ilgilenmesini sağladı. Aynı dönemde tanıştığı ünlü hümanist Erasmus ise Agricola’yı yazmaya özendirdi. Agricola’nın ilk kitabı olan Bermannus, sive de re Metallica’nın (Bermannus ya da Metaller Üzerine) 1530, önsözünü de Erasmus yazdı. 1526’da Almanya’ya geri döndü, bir yıl sonra Bohemya’da çağının en önemli madencilik kentlerinden Joachimsthal’ de hekimlik yapmaya başladı (1527-1530). Çoğu maden işçisi olan hastalarından edindiği gözlemler ve deneyimlerinin kitaplarına yansıması, onun meslek hastalıkları hekimliğinin kurucularından sayılmasını sağladı. Hekimliğinin yanı sıra çevredeki maden ocakları ve izabe kuruluşlarını dolaşıp inceleyerek gözleme dayanan bilgiler derledi. 1533’te Chemnitz Kenti’ne yerleşerek mesleğini sürdürdü. Derlediği bilgiler ve edindiği gözlemlere dayanarak yazmaya başladı. Halkın ona duyduğu saygı, bir Protestan kenti olan bu kente belediye başkanı olarak atanmasına ve imparatorlukta etkin diplomatik görevler almasına yol açtı.
Maden ve madencilik konusunu işlediği eserlerinde, döneminde fosil olarak nitelendirilen madenleri geometrik biçimlerine göre sınıflandırarak minerolojinin temellerini attı. Ayrıca yeraltı suları ve gazlarının oluşumu, akarsuların aşındırma etkisinin yüzey şekillerinin oluşumuna katkısıyla ilgili inceleme ve görüşleri, çağdaş jeolojiye yakındır. Kendinden önce yazılanlardan yararlanmakla birlikte kendi gözlem ve düşüncelerimin önde geldiği ve 20 yıllık bir çalışmanın ürünü olan baş eseri De Re Metallica (Metaller Üzerine) 1556, madencilik ve jeoloji bakımından olduğu kadar hukuk, iktisat ve tıp tarihi konularında da önemlidir. Ayrıca kitabın resimleri, 16. yüzyıl teknolojisinin en güvenilir belgeleridir. Ancak bu resimlerin dönemin tahta oyma tekniğiyle hazırlanması, baskının uzamasına ve 12 bölümlük kitabın, Agricola’nın ölümünden bir yıl sonra yayımlanabilmesine yol açtı. Önsözü 1551 tarihini taşıyan ve Latince yazılıp 1557’de Almancaya, 1563’te İtalyancaya çevrilen De Re Metallica 200 yıl madenciliğin el kitabı oldu.
Öteki eserleri: De Natura Fossilium (Fosillerin Yapısı Üzerine) 1546; De Ortu et Causis Subterraneorum (Ye-raltının Kökeni ve Nedenleri Üzerine) 1546; De Natura Eorum Gave Efflount ex Terra (Yeraltından Sızan Madenlerin Yapısı Üzerine) 1546.