Roma İmparatorluğu’nun elinde bulunan Mezopotamya ve Suriye topraklarını alarak kurulan Sasani imparatorluğu 642 yılında İslam orduları ile yaptıkları savaşları kaybederek yıkılmıştır. Monarşi ile yönetilen Sasani İmparatorluğu’nun başında Kralların Kralı anlamına gelen “Şehinşah” unvanlı hükümdar bulunmaktaydı. Sasani yönetiminde aristokratlar etkiliydi. Yönetim ve idari yapı dini karakterliydi. Sasani ekonomisi topraktan alınan vergilere dayanmaktaydı. Sasaniler üretimi destekleyen yasalar çıkarmış, ticaret ağlarını büyütmüşlerdir.
Sasani İmparatorluğu, dördüncü büyük İran Hanedanı ve ikinci Pers İmparatorluğu’nun adıdır. Sasani İmparatorluğu, son Arşaklı hanedanı (Partlar) kralı IV. Artabanus’u yenmesinin ardından I. Ardeşir tarafından kurulmuş, son Sasani hükümdarı Şehinşah (Krallar kralı) III. Yezdigirt’in (632-651), erken Halifelik’le yani ilk İslam Devleti ile girdiği 14 senelik mücadeleyi kaybetmesiyle sona ermiştir.
İmparatorluğun sınırları bugünkü İran, Irak, Azerbaycan, Ermenistan, Afganistan, Türkiye’nin doğu bölgesi (Büyük İran olarak bilinen bölge), Suriye’nin bir kısmı, Pakistan, Kafkaslar, Orta Asya ve Arabistan’ın bir kısmını kapsıyordu.
Birçok yönüyle Sasani dönemi, Pers medeniyetinin en önemli başarılarına tanıklık etmiş ve İran’ın Müslümanlar tarafından fethedilmesi ve İslamlaşmasından önceki son büyük İran İmparatorluğu olmuştur. İran, Roma medeniyetini Sasani döneminde fark edilir şekilde etkilemiştir. Kültürel etkisi imparatorluk sınırlarının çok ötesine, Batı Avrupa’ya, Afrika’ya, Çin’e ve Hindistan’a kadar ulaşmıştır. Ayrıca bu kültürel etki Avrupa ve Asya ortaçağ sanatının oluşmasında göze çarpan bir rol oynamıştır.
Bu etki erken dönem İslam dünyasına kadar taşındı. Hanedanın kendine has ve aristokratik kültürü, İran’ın fethini bir Pers Rönesansına dönüştürdü.
Sasaniler ilk Müslüman ordularının tehditlerine karşı hiçbir zaman yeterli bir direniş oluşturamadılar. Sasaniler gibi, Roma da yakın zamanlarda ortaya çıkan yayılmacı Müslümanlar tarafından benzer bir tehditle burun burunaydı ve artık rahatsız edecek konumda değildi. Buna rağmen, Yezdigirt danışmanlarının kontrolü altında bulunuyordu ve küçük feodal krallıklara bölünmeye başlayan çok büyük bir ülkeyi birleştirmekten acizdi. Sasanilerle Müslümanlar arasındaki ilk karşılaşma 633 yılının Nisan ayındaki bir savaşla başlamıştır.
Hz. Muhammed’in (sav) seçilmiş sahabelerinden biri olan Halid bin Velid komutasındaki disiplinli Müslüman ordularıyla Sasani orduları arasında 633 yılı sonuna dek dokuz çatışma daha gerçekleşmiş ve tümü Halid bin Velid’in zaferiyle sonuçlanmıştır.
Halife Ebu Bekir’in (rad) vefatı sonrasında bu bölgedeki komutanlık görevinden çekilmiştir. 634 yılının ocak ayında Firaz Savaşı, Müslümanlar ordularının zaferiyle sonuçlanmıştır. Aynı yılın Ekim ayında ordular arasındaki Köprü Savaşı’nda ise Müslüman ordusu yenilgi almıştır.
Ömer bin Hattab’ın (rad) halifeliği sırasında Müslüman ordusu 637 yılında Rüstem Farrokhzad komutasındaki kendinden daha büyük bir orduyu Kadisiye Savaşı’nda mağlup etti ve Tizpon’u kuşattı.
Uzun süren bir kuşatmanın ardından Tizpon düştü. Yezdigirt ardında imparatorluğun devasa hazinesinin çok büyük bir kısmını bırakarak doğuya kaçtı. Kısa bir süre sonra Tizpon’u ele geçiren Müslümanlar güçlü bir finansal kaynağın sahibi oldular. Sasaniler de kaynak sıkıntısına düştü. İmparatorluk yorgun, bölünmüş ve etkili bir hükümetten yoksun olmasa bir araya gelen ve tek bir ordu olarak hareket eden Sasani askeri kanadının özel atlı birlikleri olan Azadan bir ihtimal Müslümanları yenebilirdi. Fakat olayların hızlı gelişmesi sonucu İmparatorlukta beliren güç boşluğunda hiçbir zaman bir araya gelemediler.
Bir kısım Sasani valileri güçlerini birleştirerek İslam Ordularını püskürtmek isteseler de merkezi otoritenin olmaması buna engel oldu ve Nihavend Savaşı’nı kaybettiler. Ordu komuta yapısı yok olan, soylular dışında kalan tımarlı birlikleri önemli ölçüde azalan, finansal kaynakları elinden giden ve azar azar yok edilen Sasani İmparatorluğu, 10 yıl sonra ise tarih sahnesinden silindi.
Nihavend Yenilgisi’nin haberini alan Yezdigirt yanindaki Fars soyluları ile birlikte kuzeyde Horasan vilayetinin iç taraflarına kadar kaçtı. 651 yılının sonlarına doğru bir değirmenci tarafından Merv’de suikast sonucu öldürüldü. Diğer İran soyluları Orta Asya’ya yerleşerek bu bölgede İran kültürünü ve dilini yayacak olan ilk yerel Fars hanedanlığı Samanileri kurdular.