I. ve II. Adil Giray Han kimdir? İşte Kırım hanları I. ve II. Adil Giray hayatı hakkında bilgi.
I. ADİL GİRAY HAN
I. Adil Giray, Kırım hanıdır. I. Devlet Giray’ın (1530-1577) oğlu (1548 – Kazvin 1579). Babasının ölümü üzerine tahta geçen ağabeyi Semin Mehmet Giray’ın veliahtı oldu. Osmanlı Padişahı III. Murat döneminde İran ile yapılan savaşlara ordusuyla katıldı ve Özdemiroğlu Osman Paşa’ya yardım etti. Bu yardımla Osmanlı Ordusu savaşı kazandıysa da kendisi İranlıların eline tutsak düştü. Kazvin’de bir evde göz hapsine alındı. Daha sonra Safevi şahı, onu kız kardeşiyle evlendirerek damat almak istedi. Fakat İran sarayında çıkan dedikodular üzerine öldürüldü. Namık Kemal ünlü romanı Cezmi’de (1880) Adil Giray’ın cesaret ve kahramanlığını işledi.
II. ADİL GİRAY HAN
II. Adil Giray, 1617 yılında Karnobat, Bulgaristan’da dünyaya gelmiş Kırım hanıdır. 1666 ila 1671 yılları arasında saltanat sürmüştür. Devlet Giray’ın oğludur. Vize yöresinde bir süre kaldıktan sonra, karşıtlarının etkisiyle Rodos’a sürüldü. Osmanlı Devleti’nin Avusturya’ya açtığı sefere katılma çağrısına uymayan, Silistre yöresine yerleşme isteğindeki Nogay Tatarlarına engel olarak bir kısmını öldürten babasının tahttan indirilmesiyle Kırım hanlığına getirildi (10 Mart 1666). Saltanatının ilk yılları, han olması için büyük çabalar harcayan Vezir İslam Gazi’nin çalışmalarıyla başarılı geçti. Daha sonraları artan karışıklıklar ve karşıtlarının çevirdiği dolaplar yüzünden sadık veziri İslam Gazi’yi öldürttü. Artan karışıklıklar üzerine bazı Kırım beylerini cezalandırmaya kalkıştı, Şirin beylerinin başhanı olan Mengli Giray ve kardeşlerinin Kırım’dan kaçmaları üzerine mallarına el koydu.
Osmanlı Devleti, Adil Giray’a gerekli uyarılarda bulunduysa da yararı olmadı. Sarıkamış Kazaklarını birbirine düşürerek Lehistan’ın karışmasına neden olması, Osmanlı dış politikasıyla bağdaşmadığı için tahttan indirildi (3 Mayıs 1671), Rodos’a sürüldü. Yerine Bahadır Giray Kırım hanı oldu. Bir süre sonra öldüğü yer olan Bulgaristan’daki Karinabat kasabasına getirildi. Yönetimi Osmanlı Devleti tarafından hoş karşılanmadığı için ölümünden sonra çocuklarından hiçbiri Kırım’da önemli görevlere getirilmedi.