Yüce Allah’ın rızasını kazanmak ancak Hz Peygamber (sav)’in yolundan gitmekle mümkün olur. Ancak Hz Peygamber (sav) Efendimizin ve Raşid Halifelerin yolunu takip edenler Kamil bir mü’min olabilirler. Çünkü Cenâb-ı Hak, İslâm’ın hedeflemiş olduğu “kâmil insan” modelini, Hz Peygamber (sav)’in şahsında göstermiş, onu âlemlere rahmet kılmış ve bütün Mü’minlere örnek ve önder yapmıştır. İşte Hadis-i Şeriflerle nasihatler, öğütler.
– Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir. (Buhârî, Fezâilü’l- Kur’ân 21)
– Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmaz. (Buhârî, îmân 7; Müslim, îmân 71-72)
– Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir. (Buhârî, Ezân 30; Müslim, Mesâcid 249)
– Kendisini (doğrudan) ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi, kişinin iyi Müslüman oluşundandır. (Tirmizî, Zühd 11; İbni Mâce, Fiten 12)
– Mü’min; insanları kötüleyen, lânetleyen, kötü söz ve çirkin davranış sergileyen kimse değildir. (Tirmizî, Birr 48; Ahmed İbni Hanbel, Müsned, 1,405,416)
– Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. (Buhârî, Bed’ü’l- vahy 1, îmân 41; Müslim, İmâret 155)
– Haset etmekten sakının. Zira, ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi haset de iyilikleri yer bitirir. (Ebû Dâvûd, Edeb 44; İbni Mâce, Zühd 22)
– Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslüman’ın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.
(Buhârî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58)
– Kişi dostunun (arkadaşının) dini üzeredir. O halde her biriniz dost edineceği kişiye dikkat etsin! (Ebû Dâvûd, Edeb 16; Tirmizî, Zühd 45)
– Gerçek babayiğit, güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir. (Buhârî, Edeb 102; Müslim, Birr 106-108)
– Bir Müslümanm, din kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helâl değildir. (Buhârî, Edeb 57,58,62; Müslim, Birr 23,24,28,30-32)
– Ölüyü (kabre kadar) üç şey takip eder: Çoluk-çocuğu, malı ve ameli. Bunlardan ikisi döner, biri kalır. Çoluk-çocuğu ve malı döner, ameli (kendisiyle) kalır. (Buhârî, Rikak 42; Müslim, Zühd 5)
– Ey insanlar! Allah’a tövbe edip ondan af dileyiniz. Zira ben ona günde yüz defa tövbe ederim. (Müslim, Zikir 42; Ebû Dâvûd, Vitir 26; İbni Mâce, Edeb 57)
– Fakirleri kollayıp gözetiniz. Aranızdaki zayıflar sayesinde Allah’tan yardım görüp ve rızıklandığınızdan şüpheniz olmasın. (Ebû Dâvûd, Cihâd 70; Tirmizî, Cihâd 24)
– Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla alâkanızı ve onlara yardımınızı devam ettiriniz. İnsanlar uyurken siz namaz kılınız. Bu sayede selâmetle cennete girersiniz. (Tirmizî, Kıyâmet 42; İbni Mâce, İkâmet 174, Et’ime 1)
– Ezanı işittiğiniz zaman siz de müezzinin söylediklerini söyleyiniz. (Sonra kim), Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allah’ım! Muhammed’e vesileyi ve fazileti ver. Onu, kendisine vaadettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır, diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefaatim vacip olur. (Müslim, Salât 10-11; Buhârî, Ezan 8)
– Müslüman bir kimsenin, bir malda kusur olduğunu bildiği halde, müşteriye haber vermeden satması haramdır. (Buhârî, Büyü 19)
– Mescitlere devam etmeyi alışkanlık haline getiren bir adamı gördüğünüz zaman, onun gerçek mü’min olduğuna şahitlik ediniz. (Tirmizî, îman 8, Tefsîru sûre, 9)
– Allah’a ve ahiret gününe inanan, ya hayır söylesin ya da sussun. (Buhârî, Edeb 31,85, Rikak 23; Müslim, imân 74, Lukata 14)
– Uyanık olunuz! Şüphesiz dünya değersizdir. Dünyada olan mal mülk de kıymetsizdir. Ancak Allah Teâlâ’nın zikri ve O’na yaklaştıran şeylerle, öğretici ve öğrenici olmak müstesnadır. (Tirmizî, Zühd, 14)
– Hiçbir kimse, asla kendi kazancından daha hayırlı bir rızık yememiştir. (Buhârî, Büyü’ 15, Enbiyâ 37)
– Geçimini sağlaması gerekenleri ihmal etmek, insana günah olarak yeter. (Ebû Dâvûd, Zekât, 45)
– Nerede ve nasıl olursan ol, Allah’tan kork. Kötülük işlersen, hemen arkasından iyilik yap ki, o kötülüğü silip süpürsün. İnsanlarla güzel geçin! (Tirmizî, Birr 55)
– Bir kimse abdestini güzelce alıp, sonra sadece namaz kılmak maksadıyla mescide giderse attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir hatası da silinir.
(Buhârî, Ezan 30; Müslim, Mesâcid 272)
– Kıyamet gününde mü’min kulun terazisinde güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz. (Tirmizî, Birr, 61)
– Allah’ım! Bana helâl rızık nasip ederek haramlardan koru! Lütfünle beni Senden başkasına muhtaç etme! (Tirmizî, Daavât, 111)
– Her kim ağzına ve cinsel arzularına hâkim olacağı konusunda bana söz verirse ben de onun cennete girmesine kefil olurum. (Buhârî, Hudûd, 19; Rikâk, 23; Tirmizî, Zühd, 61)
– Cehennemliklerden kendilerini dünyada henüz görmediğim iki grup vardır: Biri… giyinmiş oldukları halde çıplak görünen ve öteki kadınları kendileri gibi giyinmeye zorlayan ve başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır. İşte bu kadınlar cennete giremedikleri gibi, şu kadar uzak mesafeden hissedilen kokusunu bile alamazlar. (Müslim, Cennet, 52)
– İyi huylu olanlarınız, içinizde en çok sevdiğim ve kıyamet günü bana en yakın mesafede bulunacak kimselerdir. (Tirmizi, Birr, 7)
– İyilik, nefsin uygun gördüğü ve yapılmasını kalbin onayladığı şeydir. Günah ise içini tırmalayan ve başkaları sana yap diye nice nice fetvalar verse bile içinde şüphe ve tereddüt uyandıran şeydir. (Ahmed b. Hanbel, Miisned, IV, 227-228; Dârlmî, Büyü’2)
– Cebrâil bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım. (Buhârî, Edeb 28; Müslim, Birr 140-141)
– Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse komşusunu rahatsız etmesin. (Buhârî, Nikâh 80, Edeb 31,85, Rikak 23; Müslim, îmân 74,75)
– Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden önce o kimseyle helalleşsin… (Buhârî, Mezâlim 10, Rikak 48)
– Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların zarar görmediği kimsedir. (Buhârî, îmân 4- 5, Rikâk 26; Müslim, îmân 64-65)
– İnsanlara merhamet göstermeyen kimseye Allah da merhamet etmez. (Buhârî, Edeb 18, Tevhîd 2; Müslim, Fezâil, 66)
– Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır… (Tirmizî, Mevâkît, 188)
– Allah Teâlâ, kulunun bir şey yedikten sonra hamd etmesinden, bir şey içtikten sonra hamd etmesinden hoşnut olur. (Müslim, Zikir 89; Tirmizî, Etime 18)
– Söz ve davranışlarında ileri gidip haddi aşanlar helâk oldular. Rasûl-i Ekrem bu sözü üç defa tekrarladı. (Müslim, İlim 7; Ebû Dâvûd, Sünnet 5)
– Mazlumun bedduasını almaktan da son derece çekin, çünkü onun bedduası ile Allah arasında bir perde yoktur. (Buhârî, Zekât 41,63, Mepa 60; Müslim, îmân 29,31)
– Yatsı namazını cemaatle kılan kimse, gece yarısına kadar namaz kılmış gibidir. Sabah namazını cemaatle kılan kimse ise bütün gece namaz kılmış gibidir. (Müslim, Mesâcid 260, Tirmizî)
– Misvak kullanmak ağzın temiz kalmasına ve Rabbin razı olmasına sebeptir. (Buharı, Savm, 27; İbni Mâce, Taharet; Nesâî, Taharet, 4)
İnsan ölünce, şu üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i cariye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlat. (Müslim, Vasiyye, 14)
– Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen, bizden değildir. (Ebû Davûd, Edeb, 58; Tirmizi, Birr, 15)
– Allah Teâlâ, yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler lütfeder. Tirmizi Birr, 75)
– Çocuklarınıza iyi davranın ve güzel terbiye edin. (İbni Mâce, Edeb)