I. Abbas veya Büyük Abbas yada diğer bir ismiyle Şah Abbas 1557 yılında Afganistan Herat’ta dünyaya gelmiş Safevi Hanedanlığı hükümdarıdır. Şah Tahmasb’ın büyük oğlu Muhammet Hüdabende’nin oğludur. 1588-1629 yılları arasında hükümdarlık yapmıştır.
I. Abbas veya Büyük Abbas, babasına karşı Herat Kenti’nde ayaklanarak 1588’de hükümdar oldu. Safevi hükümdarları arasında Büyük sıfatıyla anılır. İran’ın en karışık döneminde hükümdarlık yaptı ve ülkesini kısa sürede güçlendirdi.
Batı’da Osmanlılarla uğraşırken Doğu’dan Özbeklerin saldırısına uğradı. Tahta çıktığı 15 Ekim 1588’den başlayarak Safevi Devleti‘ni yeniden kurarcasına çalıştı. Aylıkları devletçe ödenen ve adına Tüfenkçi denilen bir ordu kurdu. Bunu Osmanlıların devşirme yöntemine benzeterek Ermeni ve Gürcü çocuklarını eğiterek oluşturdu. Kızılbaşların etkilerini azaltarak Şahseven adıyla yeni bir Türk ordusu kurdu. Bu arada, Osmanlılarla barış isteyen beyleri yok ederek savaşı sürdürdü. Horasan’da Özbek Han’a karşı yürüdü. Osmanlı kuvvetleri Gence’yi, Bağdat Valisi Cigalazade Nihavend’i ele geçirdi. İç ayaklanmaların genişlemesi üzerine Osmanlılarla barış yapmak isteyen Şah Abbas, 18 Ocak 1590’de Osmanlı isteklerine uygun bir antlaşma imzaladı. Devletin batısını güvence altına aldıktan sonra, ayaklanan emirleri şiddetle cezalandırdı. Meşhed’i almış, olan Özbekleri Herat yakınında bozguna uğrattı. Osmanlı-İran savaşları yeniden başlayınca başkenti Kazvin’den İsfahan’a taşıdı.
Osmanlı kuvvetlerini Sufiyan’da yenilgiye uğrattıktan sonra, Tebriz, Revan ve Kars kalelerini aldı (1603). Sis civarında yapılan savaşta, ordusunu yöneten Şah Abbas, 1613’de Osmanlılarla yeniden barış imzalamak zorunda kaldı. Bir süre sonra yeniden başlayan savaş sonunda ise Serav Antlaşması imzalandı. 41 yıl hükümdarlık yaptıktan sonra 72 yaşında 1629 yılında öldü.
I. Abbas veya Büyük Abbas, acımasız ve sert yaratılışlı bir hükümdardı. Saltanatı boyunca çok çalıştı ve devletini güçlendirdi. Yönetici ve ordu örgütünün yanı sıra, bayındırlık işlerine de önem verdi. Döneminde İsfahan çok gelişti, bu kentte büyük bir cami, Çihil-Sütun (Kırk Sütun) Sarayı, Çarbağ ve Zerend’deki köprüler, Cihannüma Sarayı gibi büyük yapılar ve tarihsel eserler yaptırdı. Avrupa devletleriyle ilişkiler kurdu ve bu ülkelerde Osmanlı Devleti’ne karşı bir hareket oluşturmak için girişimlerde bulunmaktan geri kalmadı. Öldüğünde yerine torunu Sam Mirzâ, Şah I. Safâ unvanıyla şah oldu.