İnsanların bazen gerek hekimin teşhisine yardımcı olacak kan tahlillerini yaptırmak, gerek bir hastaya veya ağır yaralıya kan bağışında bulunarak onun hayatını kurtarmak amacıyla kan vermeleri gerekir. Hastalara veya yaralılara kan verme işlemi kan nakli ya da perfüzyon metoduyla gerçekleştirilir.
Kandaki akyuvarların ve alyuvarların sayımı söz konusu olduğunda, parmak ucuna iğne batırarak az miktarda kan almak yeterlidir. Eğer daha fazla kana gerek duyulursa, koldan kan alınır; bu işlem sırasında damarın şişmesini sağlamak için kol iğne batırılacak yerin biraz üstünden ince bir lastikle hafifçe sıkılır. Damara sokulan içi oyuk iğneyle kan şırıngaya çekilir. Daha sonra bir cam tüpe konan bu kan ilerde her hangi bir hastanın ya da yaralının iyileşmesi için kullanılır. Ancak bütün kanlar birbirine benzemez. Bu nedenle verici ile alıcının kan gruplarının aynı olması ya da vericinin o grubu kan taşıması gerekir.
Kan nakli ise, kanın vericiden alıcıya bir pompa aracılığıyla doğrudan doğruya aktarılmasıyla gerçekleşir. Birkaç dakika içinde yaklaşık dört yüz gram kan bir insandan öbürüne aktarılabilir.
Kan nakli pek çok yaralı, ameliyatlı, doğum yapan kadın ve hastanın hayatını kurtaran biricik tedavi yoludur.
Hastaya kan verme işlemi daha yaygın bir yöntemdir: vericiden alınan ve hasta için gerekli olan kan, cam fanusta saklanır; bu fanus hastanın yattığı düzeyden daha yüksek bir yere asılarak kanın, hastanın vücuduna damla damla girmesi sağlanır. Hastaya sözgelimi dört yüz gram kan vermek için genellikle bir saatten fazla bir süre gerekir.
İnsanlararası dayanışmanın bir simgesi sayılan kan verme işlemi gönüllülerce gerçekleştirilir. Bu gönüllüler, hastanenin çağrısı üzerine kan vermeye koşarlar. Bazı ülkelerde de özel olarak düzenlenmiş hastane arabaları kan toplamak İçin kalabalık yerlere giderek kan verecek gönüllüleri beklerler.