Aşılanma, insan sağlığını tehlikeli, hatta öldürücü hastalıklardan korur. Bu işlem, aynı zamanda, bulaşıcı bir hastalığın salgın hale gelerek halk sağlığına zararlı olmasını da önler. Öte yandan, yeni başlamış bir hastalığa karşı vücudun savunma gücünü artırmak amacıyla aşı tedavisi uygulanır.
Aşılanma, herkesin bildiği gibi pek acı vermeyen, oldukça kolay bir işlemdir. Buna karşılık aşıların insana büyük yarar sağladığı da bir gerçektir. Bir çok ülkede yasalar insan sağlığını korumak amacıyla bazı hastalıklara karşı çeşitli aşıların yapılmasını şart koşmuştur. Herkesin bildiği bu aşılar, çocukları çiçek, difteri, çocuk felci, tifo, verem gibi hastalıklardan korur. Öte yandan bazı salgın hastalıklarda da (tifüs, grip) çeşitli önleyici aşılara başvurulur. Aşı, vücudun mikroplarla savaşmasını sağlamak ve hastalık yapan virüsü öldürmek amacıyla yapıldığı zaman, tedavi edicidir.
Hekimler, aşının cinsine ve oranına göre değişik yöntemler kullanırlar. Çizerek aşılama (deri, aşı kalemi denilen bir aletle hafifçe çizildikten sonra vücuda girmesi istenen aşı bu çiziğe damlatılır) örneğin çiçek hastalığına karşı uygulanır. Buna karşılık verem aşısı iğne ile yapılır, bebeklere ise ağız yoluyla verilir: bunun için sıvı haldeki aşı bir parça şekere emdirilir.
Aşı olan kişinin vücudunda, aşı olarak verilen ilaç, hastalığın yapacağı tepkileri yaratır. Vücutta koruyucu maddelerin (antikorlar) oluşmasına yol açarak mikropların organizma içine yerleşmelerini önler. Aşı olan kişide çeşitli hastalık belirtileri görülebilir, ama bu durum çok kısa sürdüğü gibi endişe verici de değildir. Sözgelimi, çiçek aşısında, derideki çiziklerden herbirinde. bir kabarık belirir. Çiçek hastalığında ise söz konusu kabarcıklar bütün vücudu kaplar.