Kırmızı kan hücresine alyuvar denir. Diğer bir ifade ile alyuvarlar; kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük hücrelerdir. Alyuvarlar (eritrositler) dolaşım sistemi içinde oksijen ve karbondioksit taşırlar. Bu taşıma işlemi, alyuvarın ihtiva ettiği Hemoglobin vasıtasıyla olur. Alyuvarlar bikonkaf disk şeklinde (iki taraftan içe çökük, tavla pulu şeklinde) olan hücrelerdir.
RBC (Eritrosit), red blood cell yani kırmızı kan hücresi, alyuvar demektir. Tıbbi terminolojide eritro, kırmızı anlamına gelirken, -cyte ise hücreye verilen isimdir. Eritrositler kırmızıdır ve kırmızı demir içeren hemoglobin adı verilen bir proteinden oluşur. Bu nedenle kanımız kırmızı renktedir. Eritrositler (alyuvarlar) kanın içinde bulunurlar ve alyuvar miktarı tam kan sayımı testi ile belirlenebilir.
Alyuvarlar kemik iliğinde yapılırlar. Memelilerde dolaşıma geçmeden evvel çekirdeklerini kaybederler. Bu bakımdan tam bir hücre karakteri taşıdıkları söylenemez.
İnsanda dolaşımda ortalama hayat süreleri 120 gün kadardır. Erkekte bir milimetre küpte 5 ila 5,5 milyon, kadında ise 4,5 ila 4,8 milyon kadar bulunur. Yetişkinlerde alyuvar yapımı akyuvarlar ve trombositlerle beraber kırmızı kemik iliğindedir. Ceninde (ana karnındaki bebekte) ise, kemit iliğine ilaveten dalak ve karaciğerde başlıca alyuvar yapım yerleridir. Yetişkinlerde kemik iliği dışı alyuvar ve diğer kan hücreleri yapımı, kemik iliğinin tahrip olduğu veya çalışmasının engellendiği durumlarda olur.
Dolaşımlardaki alyuvar miktarının korunması, alyuvar yapımının geri kontrol sistemi ile destelenmesi vasıtasıyla olur. Burada dolaşımdaki alyuvar normalin altına inince kemit iliği uyarılır. Böylece kırmızı kan hücrelerinin eksikliği giderilmiş olur. Yine aynı şekilde alyuvarlar normal seviyesinin üstüne çıkınca kemik iliği yavaşlatılır. Bu ayarlama “eritropoietin” adı verilen böbreklerden salgılanan bir hormon ile olur.
Deniz seviyesinden yükseklere çılıkldıkça havanın oksijen miktarının azalmasına bağlı olarak kanda alyuvar miktarı artar. Yüksek yerlerde de, kanda alyuvar yaşama süresi artar. And ve Himalaya dağlarında 6000 m. Den daha yükseklerde yaşayanlarda alyuvar sayısında bariz bir artma görülürken aynı zamanda akciğerlerdeki karbondioksit kısmi basıncında belirgin bir düşme vardır.
Alyuvar yapımına “eritropoiesis” denir. (Eritro: Kan, Poiesis: Yapım). Alyuvar yapımı eritropoietin adlı bir hormon tarafından düzenlenir. B12 ve B6 vitamini, demir yetmezliklerinde; doğuştan olan bazı enzim eksikliklerinde, bazı irsi hastalıklarda ve çeşitli iç salgı bezleri bozukluklarında alyuvar yapımında anormallikler görülür. Alyuvarların kuru maddesinin %90″ını hemoglobin meydana getirir. Hemoglobin aynı zamanda kana kırmızı rengini veren maddedir. Alyuvarların zarlarının dışında birde “Glukokaliks” denilen tabak vardır. Kan gruplarının tayini bu tabakaya göre olur. Alyuvarlar 3-4 aylık olduklarında dalakta parçalanırlar. Parçalanan alyuvarlardan açığa çıkan demir, tekrar kan yapımında kullanılmak üzere kemik iliği tarafından alınır.
Normal RBC (Eritrosit) değerleri nedir?
Erkeklerde: 4.7 – 6.1 milyon hücre/mikrolitre
Kadınlarda: 4.2 – 5.4 milyon hücre/mikrolitre
Yenidoğanlarda: 4.8 – 7.2 milyon hücre/mikrolitre
Çocuklarda: 4.6 – 4.8 milyon hücre/mikrolitre
Gebelikte: Normal yetişkin hücre sayısından biraz düşük
RBC Eritrosit düşüklüğü nedenleri
– Hamilelik
– Kemik iliği hastalığı
– Kemik iliği hasarı
– Kanser ya da kan kanseri
– Plazma hücrelerinin kanseri
– Eritropoietin (Bir çeşit hormon) eksikliği
– Lösemi
– Aşırı kan kaybı
– Kan nakli sebebiyle olan alyuvar yıkımı ya da çökelme
– Kan damarı hasarı
– Yetersiz beslenme, B6, B12 vitaminleri, demir, bakır, folik asit eksikliğidir.
– Demir eksikliği ve B12, folat eksikliği anemisi
– Demir eksikliği anemisi
– B12 vitamini veya folat eksikliği
– Kemoterapi için kullanılan ilaçlar
– Hemolitik anemi
– Kanamalı enfeksiyonlar
– Mide-bağırsak sistemi (GI) veya başka damar yataklarında kanama
– Metabolik bozukluklar
– Kronik iltihaplanma
– Aşırı sıvı tüketimi
Eritrosit düşüklüğü belirtileri
– Yorgunluk
– Halsizlik
– Güçsüzlük
– Baş dönmesi (özellikle ayakta iken)
– Nefes darlığıBaş ağrısı
– Soluk cilt
– Göğüs ağrısı
– El ve ayaklarda soğukluk,
RBC düşüklüğünün tedavisi
Eritrosit düşüklüğünden muzdaripseniz bir Dahiliye doktoruna başvurmalısınız. Düşük kırmızı kan hücresi sayısı için tedavi, bu durumun nedenlerine ve semptomlarına göre değişir.
Demir, bakır açısından zengin gıdalarla beslenmek, yeterli miktarda folik asit ve A vitamini alımı, kırmızı kan hücresinin artmasında çok önemlidir.
Spor yapmak, sigara ve alkolden uzak durmak da, eritrosit seviyesinin normale dönmesine yardımcı olacaktır.
Doktorunuz gerekli bulursa size kan nakli uygulayıp, kırmızı kan hücresinin dışardan teminini sağlayacaktır.
Eritrosit (RBC) yüksekliğinin nedenleri
– Böbrek kanseri
– Kalp yetmezliği veya bazı kalp hastalıkları
– Çeşitli akciğer hastalıkları
– RBC üretimini artıran steroidler
– Kan kanseri
– Doğuştan kalp hastalığı
– Aşırı sigara içme alışkanlığı
– Sporcuların performanslarını arttırmak için kullandıkları eritropoietin katkı maddeli doping ilaçları
– Pulmoner fibroz
– Hemoglobinopati, doğumdan sonra gelişen bir durumdur (Bu sorun kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma yeteneğini sınırlar)
– Kor pulmonale
– Dehidrasyon (Yani vücudun susuz kalması, genellikle şiddetli ishal gibi durumlarda ortaya çıkar)
– Fazla RBC üretimi (polisitemi vera)
– Obstrüktif akciğer hastalığı
– Pulmoner fibroz
– Aşırı miktarda tam kan nakli
– Doku oksijeninde azalma (hipoksi)
Eritrosit yüksekliği belirtileri
– Eklem ağrısı
– Karın ağrısı
– Bulanık görme
– Göğüs ağrısı
– Yüksek tansiyon
– Kulak çınlaması
– Baş ağrısı
– Yorgunluk
– Güçsüzlük
– Ciltte kolay morarma
– Avuç içinde veya ayakların tabanlarında hassasiyet
– Ciltte kaşıntı (Özellikle banyodan sonra)
– Uyku bozukluğu
– Baş dönmesi
Eritrosit yüksekliğinin tedavisi
Eritrosit yüksekliğinin tedavisi için de Dahiliye doktoruna başvurmalısınız. Doktor size çeşitli testler uygulayacak, bu durumun nedenine göre gerekli tedaviyi gerçekleştirecektir.
Eritrosit düşüren ilaçların kullanımı ve kan verme, genel tedavi yöntemlerindendir.