Aids, “acquired immune deficiency syndrome” olan İngilizce sözcüklerin kısaltılmış biçimi bir hastalık adı olarak Türkçede “eids” ya da “eyds” biçiminde söylenir.
AIDS: (Kazanılmış immün yetmezlik sendromu)
HIV (Humun immunodeficieny virus=immun yetmezlik virüsü) ile meydana gelen ve insanın bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalıktır. Bağışıklık sistemini baskıladığı için çeşitli hastalıkların kolayca ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
AİDS, ilk defa 1981 yılının ortalarında dikkati çekmeye başlamış ve giderek sayısının arttığı gözlenmiştir. Bugün çeyrek milyona yakın AİDS’li hasta mevcut olup, bunların çoğu ABD’dedir. AİDS virüsü, kan, lenfositler, makrofajlar, plazma, akciğer zarı sıvısı, beyin-omurilik sıvısı, anne sütü, rahim akıntıları, tükrük ve idrardan izole edilmiştir. Hastalığın insandan insana bulaşmasında, sadece kan, prostat salgısı (semen), rahim akıntıları ve insan sütü önemlidir.
AİDS üç şekilde bulaşmaktadır.
1- Cinsel ilişki (gayrimeşru karşı cins veya aynı cins (homoseksüel) ile olan ilişki)
2- Kan ürünlerinin parenteral (damar veya kas içine) verilmesi ile (genellikle aynı enjektörü kullananlarda, damardan uyuşturucu yapanlarda).
3- Anne karnında iken veya sonradan, hasta anneden bebeğe bulaşması.
HİV’ìn bulaşması başlıca gayrimeşru CİNSEL İLİŞKİ ve AYNI ENJEKTÖRÜN kullanılması ile olmaktadır.
Oldukça ağır seyreden AİDS hastalığının, kuluçka süresi uzundur. Hastaların % 90´ı teşhis konduktan sonra, 2 yıl içinde ölmektedir. Ölüm sebebi çeşitli kanserler veya şiddetli enfeksiyon hastalıklarıdır.
AİDS’in kuluçka dönemi uzun olduğu için, teşhisi zor olmakta, bulaşılıcığı da o nisbette artmaktadır. Hastalık yavaş yavaş gelişmekte ve vücudun bağışıklık sistemini baskılamaktadır. Bu nedenle mikroplara ve kanserlere karşı vücudun direnci zayıflamaktadır. AİDS’li hastalarda menenjit, zaturre, ishal, beyin iltihabi (ansefalit), mantar enfeksiyonlari sık gözlenmektedir. Hastalık; ateş, gece terlemesi, halsizlik, ishal, öksürük, izah edilemeyen kilo kaybı gibi bulgularla kendini gösterir. Şüphe edilen hastalarda, özel testlerle (ELİSA testi, elektron mikroskobu ile virüs tesbit edilmeli ve hasta toplumdan izole edilmelidir.
AİDS’in bugün için bilinen kesin tedavisi yoktur. Hastalığın şikayetleri düzetilmeğe çalışılmaktadır.
Korunmada Alınacak tedbirler:AİDS hastalığı CİNSEL İLİŞKİ ve AYNI ENJEKTÖRÜN kullanılması; kan ürünlerinin verilmesi ile bulaştığı için korunma tedbirleri de bunlara yönelik olmalıdır:
1- Gayri meşru ilişkilerin ve homoseksüel ilişkilerin, bu hastalıkta oynadığı önemli rol, basın, yayın, TV kanalı ile halka anlatılmalı, gayri ahlaki yerler kapatılmalı
2- Yurt dışından getirilen kan ürünlerinde AİDS virüsü aranmalı
3- Kan alınırken ayrı enjektörler kullanılmalı, kan bankalarında her alınan kanda HİV aranmalı.
4- Tedavilerde dispasbl (bir defa kullanılıp atılan) enjektör kullanılmalı.
5- Uyuşturucu alışkanlığı olanlar tedavi edilmeli ve millet bu konuda eğitilmeli.
6- EL TEMİZLİĞİ’ne çok dikkat edilmelidir.