Öncelikle hem Allah’a karşı hem de tüm canlılara karşı daha dürüst ve doğru yaşamak bilincini devam ettirebilmek için; Allah’a hesab vermenin ilk kapısı ve durağı olan ölümü çok hatırlamak, Allah rasulünün (as) çok tavsiye ettiği önemli bir husustur.
Ancak bir çok alim; din-i mubin-i İslami tedvin, tedris ve tebliği kendine ideal ve görev kılmış olan ilim ehlinin; ölümü, alim olmayanlar kadar sık sık hatırlamasının sünnet olmadığı görüşündedir. Zira ölümü sık hatırlamaları, olabilir ki ileriye dönük tebliğ ve hizmet projelerine ve azmine halel getirir.
Ancak her halükarda ölüm ve hayat ile ilgili görev şuûru içerisinde olmak ve bu iki zıt çizgi arasında makul dengeyi sağlamaya çalışmak yapılması gereken en doğru iştir.
Ölümü hatırlamak her mü”minin temel fikri ve şuûru olmalıdır. Allah rasûlü (as) konuyla ilgili buyurur ki;
– “Lezzetleri yıkan ölümü çok anınız!”
Allah rasûlü (as) ayrıca;
– “Akıllı insan, nefsini aşağılayan (kibirlenmeyen) ve ölüm sonrasına amel eden kişidir! Aciz kişi ise, nefsinin (yanlış) arzularının peşine düşüp Allah’tan temennilerde bulunandır!” buyurarak ölümü anmanın ne kadar önemli olduğuna işaret eder.
Allah rasulü (as) çok önemsediği ölümü anmaya yardımcı olacak şeylerin;
a) Kabirleri ziyaret etmek
b) Ölü yıkamak
c) Cenaze namazı kılmak gibi hususlar olduğunu hadîs-i şeriflerinde ifâde eder.