Suhuf mahşerde dağıtılacak amel kitaplarıdır. Melekler tarafından dağıtılacak olan bu amel kitapları, mü’minlerin sağ eline, kâfirlerin ise sırtları tarafından ve sol ellerine verilecektir.
Mü’minin amel kitabı, beyaz yazı ile yazılmış, bembeyaz renkte, kâfirlerin ise siyah yazı ile simsiyah olacaktır.
Mü’min kitabını alınca sevinir ve yüzü nurlanırken, kâfir üzülür ve yüzü kapkara olur.
Kimlere Amel Kitabı Verilmez
Peygamberlere, meleklere ve cennete hesâbsız olarak girecek olanlara amel kitabı verilmeyecektir.
Hesâb ve Sorgu
Amel kitapları dağıtıldıktan sonra, hesâb ve sorgu başlayacaktır. Hesâb bizzat Allah (cc) tarafından yapılacaktır.
Kâfirler hesâblarındaki günahları itirâf etmeyip de inkâra kalkışınca dilleri, elleri, ayakları, kulakları, gözleri, derileri, yer yüzü, gece, gündüz ve kirâmun-kâtibûn melekleri birer birer dile gelerek aleyhlerinde şehâdet etmeye başlayacaktır.
İlk Hesâb
Allah rasûlünün (as) şerefli ümmetinin diğer ümmetlerden farklı olarak, abdest alırken yıkadıkları yüzleri, kolları ve ayakları bembeyaz nur halinde parlayacağı mahşer alanında, ilk hesâb ve sorgu Allah rasûlünün (as) ümmetine yapılacaktır.
Tad’îf
Allah rasûlünün (as) ümmetinin işlediği sevâblar tad’îf edilerek, yani arttırılarak hesâb edilecektir.
Yaptıkları iyilikler için, bazısına bire karşı on hasene, bazısına yetmiş, bazısına yedi yüz hasene ve sevâb verilirken, bu artış bazen de ihlâsın yoğunluğuna göre katlanır ve sonsuz hasenâta ulaşır.
Diğer ümmetlerin hasenesi için sadece bir sevâb verilecektir.
Niyyet Edilip de İşlenmeyen İyilikler
Niyyet edilip de işlenmeyen iyiliklere, bire bir sevâb yazılacak ve bu sevâbta arttırma olmayacaktır.
Aynı şekilde, işlenmeye niyet edilip de gerçekleştirilmeyen günah için de bire bir sevâb yazılacak ve bu sevâbta da arttırma olmayacaktır.
Mizan
Amellerin hesâbı görüldükten sonra bu ameller, nûrânî bir varlık olan mîzân tartısı ile tartılacaktır.
Peygamberler, melekler ve cennete hesâbsız girecek olanlar için mîzân olmayacaktır.
Ameller Üç Şekilde Tartılır
a) Büyük günahı bulunmayan takvâ ehlinin hasenâtı, nurlu olan sağ kefeye, varsa küçük günahları ise karanlık olan sol kefeye konacaktır.
Hasenât ağır gelecek, küçük günahların ise hiçbir ağırlığı olmayacaktır.
b) Büyük günah işlemiş olan mü’minlerin hasenâtı nurlu olan sağ kefeye, günahları ise karanlık olan sol kefeye konacaktır. Tartıldıktan sonra, günahlar ağır gelirse kişi cehenneme, hafif gelirse cennete alınacaktır. Sevâb ve günah eşit gelirse cennet ve cehennem arasında bulunan ve “A’râf’ denilen yerde cezâlarını tamamlayıncaya kadar tutulacak sonra da cennete alınacaklardır.
Ancak bu durumdaki günahkâr mü’minlerin bir kısmı, gerek Allah’ın direk affıyla, gerek şefâatçilerin şefaatleriyle, ya günahlarının tümünden yada bir kısmından affedilebileceklerdir.
Kul Hakkı
Günahkârların günahları arasında şâyet kul hakkı varsa, bu tartı yapılırken hasenâtlarından alınıp hak sahiplerine verilecektir.
Şâyet hasenâtları tükenip de üzerlerinde hâla kul hakkı kalırsa, bu kez söz konusu hak sahibinin günahlarından alınacak ve bu günahkârlara yüklenecektir.
c) Kâfirlerin sadece küfür günahları karanlık kefeye konulup tartılacaktır. Yapmış oldukları iyilikler için sadece azâbları hafifletilirse de, bu iyilikler küfürleri karşısında tartılmayacaktır. Dolayısıyla diğer kefeye konacak hasenâtları olmayacaktır.
Kâfirler böylece ebedî kalmak üzere cehenneme atılacaklardır.