Azrail, canlıların ruhlarını kabd etmek ve almakla mükellef olan ve kendisine ayrıca “Melekul-mevt” (ölüm meleği) denen melektir. Onun bu göreviyle ilgili bir çok yardımcı melek bulunmaktadır.
Bir canlının ecel’i gelince, önce Azrâîl (as) ona nazar eder. Bundan görev çrkaran yardımcıları hemen hazır olup o canlının ruhunu bedeninden çekmeye başlarlar. Ruh boğaza gelince de Azrâîl (as) onu tutar (kabd eder) ve İlâhî kudrete teslim ve tevdî eder. Yüce Allah da o ruhu bedenden alıp söz konusu canlının ölümünü gerçekleştirir.
Ölüm Meleği
Her canlının ruhu ölüm melekleri tarafından alınıp kabd edilir. Bu ise üç aşamada gerçekleşir.
1- Nezf
Ruhu bedenden çekme işlemidir.
2- Kabd
Bedenden çekme işlemi sonunda ruhu tutma işlemidir.
3- Mevt
Allah-u teâlânın, Azrail’in kabd ettiği ruhu teslim alıp canlıyı öldürme işlemidir.
İlk aşamayı gerçekleştirenler, ölüm meleği Azrail’in (as) yardımcılarıdır. Bunların sayısı canlıların sayısı kadardır.
Bir canlının eceli gelince, Azrail’in (as) emriyle bu melekler o canlının ruhunu nez’ edip boğazına kadar çekerler. Ruh boğaza gelince, Azrâîl (as) onu kabd edip tutar ve yüce Allah’ın irâdesine teslim eder. Allah da (cc) o ruhu teslim alıp öldürür.
Ancak gerek Azrâîl (as) ve gerek yardımcıları, nez’ ve kabd işlemini yaparlarken, mü’mine gâyet yumuşaklık ve ülfet ile müâmelede bulunur, mü’min olmayanlara ise gâyet korkutucu bir sûretle yaklaşırlar.
Sekerât
Azrâîlin (as) yardımcıları ruhu nez’ edip çekerken bu süreç, bazı kullar için sekerât adı verilen gâyet meşakkatli ve acılı eziyetle geçer. Bazıları için ise bu süreç gâyet kolay ve sekerâtsız geçmekte, hatta bazılarının ruhu fuc’eten yani bir lahzada ve ânî olarak çekilip kabd edilmektedir.
Sekerât mü’minler için -varsa- günahlarının keffareti (bağışlama sebebi) olurken, günahsız mü’minler için ise, Allah katındaki derecelerinin yükseltilmesine sebeb olmaktadır. Bu bakımdan en ağır sekerâtı Allah rasûlü (as) tatmıştır. Kâfirler için ise sekerât azâbtır.