Farabi kimdir? Ünlü filozof, bilim adamı, aynı zamanda gökbilimci, mantıkçı ve müzisyen olan Farabi hayatı bu sayfada derledik. İşte 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam’ın Altın Çağı’nda yaşamış ünlü filozof ve bilim adamı Farabi hakkında tüm ayrıntılar.
Farabi asıl adı Ebu Nasır Muhammed bin Muhammed bin Tarhan bin Uzlug‘dur. Batıda Alpharabius olarak bilinir. Farabi 870 yılında Türkistan’ın Farab kasabasında dünyaya gelmiştir. Babası Faraba bağlı bir kalede kumandan olarak görev yapmaktaydı. ilk tahsilini burada yapan Farabi, Arapça ve Farsça öğrenerek devrin en büyük ilim merkezlerinden sayılan Bağdat’a gitmiş, gayret ve zekasıyla kendini gösterip kısa zamanda kadılık yapacak kadar ilmi seviyesini yükseltmiştir.
Şam, Halep ve Mısır’ı da dolaşan Farabi devrin bütün ilimleriyle uğraşmıştır. Yunancayı öğrenerek Arista ve Eflatun’un eserlerini tetkik etmiştir, islami ilimler, mantık, felsefe, matmatik, tıb ve müzik dallarında çeşitli kitaplar yazdı. Eserlerinin sayısı yüzü aşan Farabi, büyük filozof İbni Sina ve ibni Rüşt’ü derinden etkilemiş, ilmi çevrelerce kendisine Aristo’dan sonraki hoca anlamına gelen “Hoca-i Sani” ismi verilmiştir.
Farabi’nin en önemli eserleri Ettalim’üs sani, El Medinet’ül Fadıla, El Mean’il Akl gibi kitaplardır. Bu eserler İslam dünyasında uzun zaman etkilerini göstermiş, daha sonra Avrupa’da da derin tesirler uyandırmıştır. Batı kaynakları da kendisinden “Alfarabius” olarak bahsedilen Farabi 950 yılında Şam yakınlarındaki Babussağir’de vefat etmiştir.
Farabi’nin Yunan filozofu Aristo’ya karşı büyük sevgi ve bağlılığı, bir takım serbest düşünceleri ve din ile felsefenin birbirinden ayrılmayacağı tarzındaki fikirleri İslam alimleri tarafından eleştirilere uğramıştır. Farabi Aristo’ya karşı olan bağlılığını “ben Aristo zamanında yaşamış olsaydım onun en iyi talebelerinden olurdum” diyerek ifade etmiştir.
Farabinin felsefesi özetle şudur: İslam felsefesine zihinciliği getirmekle kalmamış, bu felsefenin ilk kez kapılarını açan da kendisi olmuştur. O, metafiziğe mantık yoluyle ulaşmış, İslam diniyle felsefe arasında sıkı bir ilişki kurmuştur. (Cemil Sena)
FARABi: “Hiç bir şey kendi kendisinin nedeni olamaz. Çünkü, nedenin kendisi, oluşandan öncedir.”
“Hiç bir şey kendiliğinden yok olmaz, böyle olsaydı, var olmazdı.”
“Erdemlerin en büyüğü bilimdir.”
“İnsan, bazen bir tesadüfle güzel işler yapar. Bazen de bu güzel işleri isteyerek değil, herhangi bir baskı altında yapmış olur. Böyle yapılan işler, mutluluk getirmez.”