Dede Korkut (Korkut Ata), nerede ve ne zamana yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir. 14. yüzyıldan daha önce, Müslüman Oğuz Türkleri arasında yaşadığı sanılmaktadır.
Dede Korkut, kendi adıyla anılan masal – hikayeleriyle dünya edebiyatına geçmiş büyük bir insandır. Bu hikayelerde Müslüman Oğuzların komşuları olan Rumlar, Gürcüler yahut diğer kahramanları büyük, dev canavarlarla, insanlara korku salmış tek gözlü yaratıklarla çarpışır, döğüşür. Hikayelerin hepsi ibret verici, insanlara gerçek ve doğru yolu gösterici bir sonla biter.
Dede Korkut, masallarından anlaşıldığı üzere dindar bir müslüman, kültürlü ve bilgili bir insandır. Çevresinde sayılıp sevilen bir ermiş kişidir. Bir çocuğa ad konulacağında, bir mesele halledilmek istenildiğinde Dede Korkut çağrılır. O da öğüt verir, yol gösterir. Sözlerinin sonunda da bir dua yaparak şöyle der:
“Allah bizi son günde imandan ayırmasın. Amin, amin diyenler Allah’ın yüzünü görsün. Derlesin, toplasın, günahlarımızı güzel Muhammed’in yüzü suyuna bağışlasın.”
Dede Korkut’un on iki masalı bilinmektedir. Bunlar:
—Derse Han oğlu Boğaç
2—Salur Kazan’ın Evinin Yağmalanması
3—Bay Büre Beğ Oğlu Bamsi Beyrek
4—Kazan Oğlu Uruz’un Tutsak Olması
5—Deli Dumrul
6—Kazılık Koca Oğlu Yeğenek
7—Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı
8—Tepe-Göz
9—Beğil Oğlu İmren
10—Uşun Koca Oğlu Zegrek
11—Salur Kazan’ın Tutsak Olması
12—İç-Oğuza, Taş-Oğuzun Başkaldırması