AIDS (Acquired İmmune Deficency Sendrome) Türkçe açılımı “Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu”dur. HIV virüsünün neden olduğu bir hastalıktır. Kan yoluyla ve cinsel ilişkiyle bulaşır. Virüs vücutta bağışıklık sistemini yok eder, direnci düşürür. Elisa testi denilen yöntemle virüsün varlığı tespit edilir.
AIDS; ateş, zayıflama, vücudun değişik yerlerinde çıkan yaralar, akciğer rahatsızlıkları ve lenf bezlerinin büyümesi gibi belirtiler verir. Günümüzde bu hastalığın kesin tedavisi olmamakla birlikte hastayı rahatlatan bazı ilaçlar kullanılmaktadır. AIDS testi yaptırılmış kan kullanılması, güvenli cinsel ilişkide bulunulması, dövme yaptırılmaması ve tek eşliliğin özendirilmesi bu hastalığın korunma yollarındandır.
İlk kez 1980′li yılların başında görülen bu ölümcül hastalık, kısa sürede birçok kişinin ölümüne yol açtı. Başlangıçta bağışıklık eksikliği olarak tanımlanan AİDS, önceleri homoseksüellerde görüldü. Daha sonraları, içinde yeni doğan bebeklerin de saptandığı kan nakli yapılanlarda, hemofili hastalarında ve özellikle uyuşturucu bağımlılarında da AİDS’e rastlandı.
Aids Belirtileri
Yüksek ateş, deride döküntü, lenf bezlerinin şişmesi, akciğer ve deride ura benzeyen oluşumlarla seyreden hastalık, ortaya çıktığı ilk günlerde büyük paniğe yol açtı. Tıp dünyası hastalığın oluşum nedenini saptamak için yoğun bir uğraşıya girişti. Önce hastalığın varlığını saptamak amacıyla, iki saat içinde sonuç veren Eliza Testi geliştirildi. Günümüzde ise beş dakikada sonu veren Recombigen Testi bulundu.
Yapılan çalışmalar sonunda AİDS’e yol açan HİV enfeksiyonu, daha ayrıntılı bir biçimde belirlendi. 1989′da Robert Gallo ve Wong Staal adlı iki bilim adamı AİDS virüsünü bloke eden molekülü bularak daha ileri bir aşama kaydettiler. AİDS’in tedavisi için yapılan çalışmalar günümüzde de hızla sürmektedir.