Mest, ayakları topuklarıyla yani ayak bilekleriyle beraber örten bir tür ayakkabıya verilen isimdir. Ayaklara giyilen mestin veya sargının üzerine, elin ıslaklığıyla dokunmaya mesh deniyor. Diğer bir değişle mesh, silme, eli bir şey üzerine sürme; belirli süre içinde özel bir mest”in üzerine ıslak eli sürmek anlamlarına gelmektedir.
İslâm dini namazı, dinin temel vecîbelerinden saymış olmasının yanı sıra, her türlü mükellefiyette zorluğu gidermeye ve kolaylığı temin etmeye de ayrı bir önem vermiştir. Bu kabilden olmak üzere, mükellefler için mest veya sargı üzerine mesh yaparak abdest alma ve böylece üzerine düşen ibadetleri ifa etme imkânı getirmiştir.
Mesh, bir nevi hükmî temizlik olup; abdestte bir uzvun, ayağa giyilen mestin veya yaraya sarılan sargının üzerine ıslak elle; teyemmümde ise toprağa sürülmüş elle yüz ve kollar üzerine yapılır.
Mesh özel üretilmiş çorap üzerine mesh edilebilir ama normal bir çorap üzerine mesh yapılamaz.
Kösele ile kaplanmamış veya başka bir ek işlem görmemiş olan çoraplar üzerine mesh etmenin caiz olup olmaması meselesinde Ebu Hanife, Şafiler ve Malikiler, “caiz değildir” demişlerdir. Hanbelîler ve Hanefilerden İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed çorabın sık dokunulmuş olması, ayakları ve arka taraflarını göstermeyecek derecede kalın olması halinde üzerine mesh etmenin caiz olduğunu söylemişlerdir. Hanefilerin mezhep görüşü ise İmam Muhammed ve İmam Ebu Yusuf”un görüşüdür.