YE’CÜC ve ME’CÜC
İslâm inancına göre eşrâtu’ssaat’tan (Kıyametin büyük alâmetlerinden) biri olmak üzere, yeryüzünde bozgunculuk çıkaran ve gerçek mahiyetlerini Allah’ın bildiği iki topluluk.
Ye’cüc ve Me’cüc kelimeleri Arapçaya başka bir dilden girmiştir. Frenkler buna “Yağuğ ve Mağuğ” demişler, Şeytanın zürriyeti olduğuna inanmışlardır. Bazı kimseler de yeryüzündeki insanların onda dokuzunun Ye’cüc ve Me’cüc olduğunu söylemişleridir. İslâm inancına göre ise, Ye’cüc ve Me’cüc, eşrât-ı saattan (Kıyametin kopacağına işaret sayılan büyük alâmetler)dir. Ye’cüc ve Me’cüc Kitap ve Sünnetle sabittir. Ye’cüc ve Me’cüc Kur’ân-ı Kerîm’de iki âyette geçer:
1- “Onlar dediler ki: “Zülkarneyn, gerçek şu iki Ye’cüc ve Me’cüc (bu) yerde bozgunculuk çıkaran (kabile)lerdir” (Kehf, 18/94);
2- “Nihayet Ye’cüc ve Me’cüc (ün seddi) açılıp da her tepeden saldıracakları ve gerçek va’d olan (kıyamet) yaklaştığı zaman o küfr (ve inkar) edenlerin gözleri hemen belirip kalacak” (Enbiya, 21/96-97).
Hz. Peygamber (s.a.s)’in hanımlarından Zeynep binti Cahş (r.a)’dan gelen bir rivâyette ifade olunduğuna göre, bir defasında telaşla Zeynep (r.a)’ın yanına girerek;
“Lâ ilahe illallah!.. Vukuu yaklaşan bir çerden, büyük bir fitneden dolayı vay Arabın haline? Bugün Ye’cüc ve Me’cüc’ün seddinden şunun gibi bir delik açıldı, buyurdu da, başparmağıyla onun yanındaki şehadet parmağını halkaladı. Bunun üzerine Zeynep b. Cahş;
-Ey Rasûlüllah! İçimizde bu kadar iyi kimseler varken biz helak olur muyuz? diye sordu. Rasûlüllah;
“Evet! Fısk ve füccur, fuhş ve ma’siyet çoğaldığı zaman helak olursunuz!” diye cevap verdi. (Tecrid Tercemesi, IX, 96).
Tefsir kitaplarındaki bilgilerden öğrendiğimize göre, salih bir zat olan Zülkarneyn (Muhtasaru Tefsiri İbn Kesir II, 433) dindar kimsedir. İşte bu zat Cenab-ı Hakkın lütfuyla bir batıya, bir doğuya, üçüncü kere de kuzey tarafa doğru gitti ve iki sed arasında bir yere vardı ki, işte buradan Ye’cüc ve Me’cüc hücum ediyor, bozgunculuk çıkarıyor; ekinleri ve insanları yok ediyor. Orada halkın isteği üzerine, Zülkarneyn, Ye’cüc ve Me’cûc’ün zararından onları kurtarmak için bir sed yaptı. (Seddin yapımı bitince), artık Ye’cüc ve Me’cüc onu ne aşabildiler ve ne de delebildiler (Kehş; 18/97). Buradan anlıyoruz ki, artık Ye’cüc ve Me’cüc, saldırganlıklarını sürdürmediler. İşin tarihi yönü böyle. Zülkarneyn, sed yapmış ve Ye’cüc ile Me’cüc’ûn fesadını önlemiştir.
Enbiya sûresi 96-97. âyetlerinden de anlaşılıyor ki, Kıyamet kopmadan önce, onlarla bir takım insanlar arasında bir engel olarak yapılan sed açılacak; onlar insanlara saldıracaklardır.
Bugün bu Kur’ân’da adı geçen sed var mıdır, yok mudur? Henüz mesele açıklığa kavuşmuş değildir. Yalnız bu sed Zülkarneyn tarafından yapılmıştır. Ye’cüc ve Me’cûc vardır ve bunların kıyamet kopmadan önce, ortaya çıkıp çekirgeler gibi bir çok yerleri yakıp yıkacakları kesindir.
Şamil İA