VİRD
Gelmek, getirilen su, suya gelen topluluk, su hissesi, kuş sürüsü, ordu, gecenin ibâdet için ayrılan kısmı. Tasavvufi bir tabir “Ve-re-de” fiilinden türetilmiştir. Tasavvuf ilminde, tarikat büyükleri tarafından âyet ve hadislerden de bazı parçalar alınmak suretiyle meydana getirilen hususi dualar için kullanılan bir tabirdir. Çoğulu “evrâd”dır. Evrâd, âyet, hadis ve diğer dualardan meydana gelir.
Çeşitli tarikatların kendilerine göre virdleri vardır ve bunların arasında bazı metod farklılıkları bulunmaktadır. Misâl olarak, Bayramiyye tarikatının pazartesi ve cuma günlerine mahsus olan virdleri şöyledir:
1- İhlas sûresi.
2- Ya Mani, Ya Dafi, ya Muin, iyyake na’budu ve iyyake nesteîn.
3- İnne Rabbî karibun mucib (Hûd, 11/61).
4- İnne Rabbî le semîu’d-dua (İbrâhim, 14/39).
5- İnne Rabbî latîfun li ma yeşa (Yusuf, 12/100).
6- Feseyekfikehumullah ve huvessemîul alim (el-Bakara, 2/37).
7- Subhânellahi ve’l-hamdulillahi ve lâ ilâhe illallahu vallâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azim.
Yedi maddede sıralanan bu âyet ve duaların her biri yedi defâ okunur (Mehmed Ali Aynî, Hacı Bayram-ı Veli, İstanbul 1924, 146).
Vird kelimesi Kur’ân’da yalnız bir yerde geçmektedir. Bu kelimenin geçtiği âyetin meâli şöyledir:
“Suçluları da susuz olarak cehenneme sürdüğümüz (gün)” (Meryem, 19/86).
Bu âyette geçen vird kelimesi, alimler tarafından farklı manalar için yorumlanmıştır. Daha çok susuz diye mana vermişler. Bazı alimler de yaya yürümek manasında kabul etmişlerdir. Diğer bazı alimler de, buradaki vird kelimesi için, tek-tek, birer-birer demişlerdir (el-Maverdî, en-Nuketu ve’l-Uyûn, Beyrut 1992, III, 390)
Nureddin TURGAY