TERBİYE
Yetiştirme, kabiliyetlerini geliştirme, eğitim; bilgi, saygı ve edep öğretme; iyi ahlak, nezâket, görgü, hafif ceza verme, alıştırma, talim, eğitim ilmi, pedagoji ve bazı yemeklere konulan bir çeşit salça gibi manalar için kullanılır.
Eğitimle uğraşan eğitimci, pedagog ve mürebbilere de terbiyeci denir.
Terbiye arapça bir kelimedir ve “rabba” fiilinin masdarıdır. Terbiye’ye benzeyen çeşitli kelimeler de aynı şekilde “rabbe” fiilinden türemişlerdir.
Terbiye ile aynı kökten gelen ve Kur’an’da yüze yakın yerde geçen “Rabb” kelimesi, Allah’ın sıfatıdır. Sahib, malik ve idâreci gibi manalar için kullanılır. Aynı zamanda terbiye manasına da gelir. Terbiye ile aynı anlamda olan bu “Rabb” kelimesinin bulunduğu ayetlerden birinin manası Şöyledir:
“Alemlerin Rabb ‘ı (terbiye edip yetiştiricisi) Allah’a hamd olsun” (el-Fatiha, 1/1).
Terbiye, bir nevi herhangi bir şeyi kademe kademe, tedric ile kemâline eriştirmektir. Kainattaki bütün varlıkların terbiye görme ve kemâle erme kanunları vardır. Bu kanunların sahibi, hakimi, idâreci ve yöneticisi de, hiç şüphesiz Yüce Allah’tır (el-İsfahânî, el-Müfredât, İstanbul, 1986, s. 269 vd.; Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, İstanbul, 1971, I, 62 vd.).
İslâm dini, insan terbiyesine son derece önem vermiştir. Kur’an ve sünnet ölçüleri içinde terbiye edilen, ona göre hareket eden insan, meleklerden daha üstün olan bir makama yükselmiş kabul edilir. İslâm terbiyesinden mahrum olan, nefsine, şehevi duygularına ve maddi menfaatına göre hareket edenler de, hayvanlardan daha aşağı olan bir dereceye düşmüş olurlar. Onun için ilk peygamber Âdem (a.s)’dan son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’e kadar, bütün peygamberlerin ana gayesi, insanları tevhid inancı ile terbiye etmektir. Bu, daima insanları iyi ve güzel şeylere götürür. Hedef, insanları iyi ve faydalı olan şeylerle eğitip terbiye etmektir (Muhammed Kutup, Menhecu’t-Terbiyeti’l-İslâmiyye, Beyrut 1982, s. II vd.).
Günümüzde terbiye yerine eğitim kelimesi kullanılmaktadır. Bu iki kelime bir bakıma eş anlamlıdır. Eğitimle ilgili çeşitli kitap ve araştırmalar yazılmıştır.
Yukarıda belirtildiği gibi, bütün peygamberler, insanları eğitmek, terbiye etmek için gönderilmişlerdir. Peygamberler insanları eğitirken, en güzel metodları takib etmişlerdir. İnsan eğitiminde en güzel metod, peygamberlerin metodudur. Onlar bu yolda sabır, doğruluk, dürüstlük, adalet ve benzeri bütün hususlarda örnek insanlar olarak hareket etmişlerdir. Yüce Allah Kur’an’da, peygamberlerin insanları eğitip terbiye etmeleri hakkında şöyle buyurmuştur:
“Nitekim kendi içinizden, size ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, size kitap ve hikmeti ve size bilmediklerinizi öğreten bir resul gönderdik” (el-Bakara, 2/151 ) .
Bu ayette geçen tezkiye, ta’lim, hikmet ve bilmediklerini öğretme kelimeleri, alimler tarafından çeşitli şekillerde yorumlanmışlardır; genellikle eğitim ve terbiye manasında kabul edilmişlerdir (el-Maverdi, en-Nuketu ve’l-Uyûnu, Beyrut 1992, I, 208).
Terbiye denince, daha çok çocuklar akla gelir. Eğitim ve terbiye genellikle onları ilgilendirir. Onun için Yüce Allah, inanan insanları bu hususta uyarmış, aile fertlerini kötü şeylerden koruma ve iyi şeyleri işleme hususunda eğitmelerini istemiştir.
“Ey inananlar, kendinizi ve aile fertlerinizi bir ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır” (et-Tahrim, 66/6).
Hz. Muhammed (s.a.v.) çocuk terbiyesi üzerinde önemle durmuştur.
“Hiç bir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi bir hediye veremez” (Ali Nasıf, et-Tac, Beyrut 1961, V, 8).
“Bir adamın çocuğunu eğitip terbiye etmesi maddi (içerikli) sadakalar dağıtmasından daha hayırlıdır” (Ali Nasif, et-Tac, V, 8).
Başka bir hadiste de, Resulullah (s.a.v.): “Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlığınızdan mes’ulsunuz” (Muhammed b. Allan, Delilu’l-Falihin, Mısır 1871, II, 132) diyerek, her anne-babanın çocuğunu eğitip terbiye etmesine işâret etmiştir.
Terbiyeye bu derece önem veren İslam dini, insanların ruh akıl ve cisminin eğitim ve terbiyesi için, bir çok emir ve yasaklar koymuş ve bunlara uyulması için de, çeşitli müeyyideler tespit etmiştir. islâmın koyduğu terbiye kurallarına uygun hareket eden insanlar, dünya ve ahirette huzur ve saâdete ererler.
Nureddin TURGAY