SIRAT-I MÜSTAKİM
İslâm, Peygamberlerin yolu, vasat ümmetin yolu, kulluk, hak yol, din, Sebil-i Rüşd, Sebilü’r-Reşad, hidayet, hakikat, Sünnet yolu, en doğru yol.
Kur’an-ı Kerim’de Sırat-ı Müstakim çok çeşitli biçimlerde bir çok âyetlerde vurgulanmaktadır.
el-Fatiha’da “Bizi doğru yola, (Sırat-ı Müstakim’e) kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet…” buyrulur (el-Fatiha,1/5-7). Allahu Teâlâ insanlık tarihi boyunca insanları doğru yola çağıran peygamberler gönderdi. Son olarak alemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.s)’i gönderdi ve ona bir hidayet olan Kur’an’ı vahyetti. Kur’an’da Allah, doğru yolu açıkladı ve Hz. Peygamber de o yola davet etti, vahyi tebliğ etti. Kur’an-ı Kerim’de tekrar tekrar vurgulanan Sırat-ı Müstakim Allah’ın nimet verdiklerinin yoludur.
Maide süresinde “Seva es-Sebil” (ana yol, hak yol, dosdoğru yol, Allah’ın yolu) şeklindeki ifade şöyle açıklanmaktadır: “Seva es-Sebil, kişiye tüm güçlerini, yeteneklerini ve melekelerini geliştirme imkanı veren, özlemlerini, arzularını, duygularını, bedeninin ve ruhunun isteklerini uygun şekilde gideren ve doyuran, başka insanlarla çok yönlü karmaşık ilişkilerini dengede ve insanlığın iyiliği için kullanma ve değerlendirmede bireysel ve toplumsal hayatında onu yönlendiren hayat tarzıdır. Kısaca, bireyin ve toplumun manevî, ahlakî, sosyal, fizikî, ekonomik, siyasal ve uluslararası sorunlarını doğru, düzgün, sağlam ve adaletli biçimde çöımesini sağlayan hayat tarzıdır… Kuranda Seva es-Sebil ve Sırat-ı Müstakim, doğru yol olarak nitelenmiştir. İnsan kendisini sayısız, yanlış ve eğri yolların çukurlarından kurtarıp götürecek doğru yolu çizemez. Bu bakımdan Allah büyük lütfuyla insanlığa doğru yolu göstermek için düzenlemelerde bulunmuştur.
Şamil İA