PERUK
Başa giyilen saçlı serpuş. Saçları dökülen veya saç rengini yada şeklini beğenmeyen kimsenin başına kendi saçları imiş gibi görünen saçlı bir serpuşu örtmesine “peruk takma” denir.
Saç takma veya ekleme, kişinin tabiî şeklini değiştirme, genç görünme ve karşısındakini yanıltma amacıyla yapılır. İslâm bunu hoş görmemiştir. Hz. Peygamber saç takan kadınlara lanet etmiştir (Buhârî, Libâs, 83, 85; Tefsîru Süre, 59/4; Müslim, Libâs, 115, 117-119; Ebû Dâvud, Tereccül, 5; Tirmizî, Libâs, 25; Edeb, 33; Nesâî, Zîne, 22, 23, 24, 29; İbn Mâce, Nikâh, 52). Hadislerdeki “vâsıla”; saçı kısa veya az olduğu için başkalarının saçından saç ekleyen kadın, başka bir deyimle peruk takan kadın anlamına gelir.
Burada normal olarak bir kadının Cenab-ı Hakkın verdiği saç zenginliğini ve tabiî kişiliğini koruması amaçlanır. Bu durum kadının saçlarını boyatmasına veya uçlarından keserek veya hanım kuaförde saçlarına bir şekil vermesine engel olmaz. Yabancı erkeklere göstermemek şartıyla, onun kocası, yakın hısımları ve hemcinsleri yanında süslenmesinde bir sakınca bulunmaz. Diğer yandan kadının saçları bir hastalık veya kaza sonucu tamamen döküldüğü takdirde ise onun fizik ve ruh sağlığı için başına uygun bir serpuş örtmesinde bir sakınca bulunmaz. “Zaruretler mahzurlu olan şeyleri mübah kılar” kaidesi bu kolaylığı sağlar. Çünkü, Hz. Peygamberin, erkeklerin altın kullanmasını yasaklamışken, burnu kesilen bir sahabenin burun deliklerinden giren toz, toprak vb. sebeplerle rahatsız olması sebebiyle en rahat kullanabileceği altından kılıf yaptırmasına izin verdiği bilinmektedir.
Ancak ipek veya yün iplikleri örgü yapıp eklemekte bir sakınca yoktur (İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, Kahire 1959, XII, 500).
Saç değişikliği yapan daha çok kadınlar olduğu için hadiste, kadın örnek verilmiştir. Erkeğin de genç görünmek, tipini değiştirmek ve çevreyi yanıltmak amacıyla peruk takmasında aynı sakıncaların bulunduğunda şüphe yoktur.
Hamdi DÖNDÜREN