NÜZÛLÜL KURAN
Kur’an-ı Kerim’i toptan ve bir defada Levh-i Mahfuz’dan dünya göğüne, oradan da Kadir gecesinden itibaren ihtiyaca göre yirmi üç yılda parça parça Hz. Muhammed’in kalbine inmesi, Levh-i mahfuz’dan inmesine “inzal” dünya semasından inmesine de “tenzil” denilir. Kur’an-ı Kerim’in parça parça inmesi onun önemli bir özelliğidir. Zira önceki kitaplar toptan ve bir defa da inmişlerdir. Kur’an’ı Kerim’in yavaş yavaş ve kademeli olarak inmesinin iki maksadı ve hikmeti vardır.
Birincisi, her olaydan sonra ilgili ayetlerin inmiş olması, Kur’an’ı Resulullah’ın kalbine yerleştirmek ve zaman içerisinde Kur’an’ı ezberlemesini kolaylaştırmaktır. Kur’an-ı Kerim’in ayetleri her indikçe onu getiren melek de tabiatıyla daha çok inmiş olacaktır. Bu, Kur’an’ın kalbe yerleşmesinde daha etkin olduğu gibi; Resulullah (s.a.s)’e de öteki peygamberlere nazaran daha fazla önem verildiğini gösterir. Daha önceki peygamberler okur yazardı. Bu sayede bir defada ve toptan inse de, sonradan ezberlemeleri mümkündü, Ancak Resulullah (s.a.s)’in özelliklerinden birisi ümmî olması yani okur yazar olmamasıdır.
İkincisi olarak da, Kur’an-ı Kerim’in parça parça inişinde Resulullah (s.a.s)’in zamanındaki müminlerin durumu göz önünde tutulmuştur. Zira Kur’an-ı Kerim yeni bir hayat tarzı ve ahlâk anlayışının esaslarını getirmektedir. Yeni iman etmiş olanlar, bir çok âdet ve alışkanlıklarını değiştirmek durumundadırlar. Kur’an-ı Kerim bunu zaman içerisinde yapmıştır. Şayet Kur’an bir defa da ve toptan inmiş olsaydı, ihtiva ettiği emirler ve yasakların çokluğuna bakarak onu kabul etmeyenler daha fazla olabilirdi (Suphi es-Salih, Mebahis fi Ulûmil-Kur’an, s. 50-56).
Ahmed ARPA