MÜRÜVVET
Mertlik, yiğitlik ve insâniyet, iyilik ve cömertlik anlamlarında bir İslam ahlâkı terimi. Mürüvvetin çok çeşitli tarifleri yapılmıştır. Bu tariflere göre mürüvvet, nefsin bütün pislik ve kötülüklerden korunması, halk nazarında insanı kötü gösteren bütün davranışlardan sakınılmasıdır. İnsanlığa uygun olan şeyi yapmak, güzel görünen şeyleri alıp kötüye götüren yollardan kaçınmak ve açıkça yapılmasından utanılacak bir şeyi gizlice yapmamak da bir mürüvvetin eseridir. Aynı zamanda görülen bir iyiliği unutmamak ve fırsat düşünce karşılığında iyilik yapmak da mürüvvet eseridir. Mürüvvet doğruluğa götüren sebeplerden biridir. Mürüvvet sahibi olmak, yalan söylemeyi önler ve doğru olmayı gerektirir.
İnsanın yaşadığı toplum içinde, o toplumun örf ve âdetlerine uygun bir yaşayışa sahip olması da mürüvvetten sayılır. Meselâ, bir erkeğin kadınlara mahsus bir elbise giyerek sokakta dolaşması, yahut kadınlar gibi omuzlarına kadar saç uzatması, onun mürüvvetsizliğine delâlet ettiği gibi, insanın bir mecliste ayaklarını uzatarak oturması da mürüvvetin yokluğundandır. Çünkü toplumun örf ve âdeti, bunları yapmamayı emreder. Halkın dikkatini üzerine çeken mevki sahibi muteber bir kişi, cimriliği dolayısıyla hammala para vermemek için evine götüreceği bir yiyecek sepetini veya fileyi, caddede ve halkın gözü önünde taşırsa mürüvvetini ihlâl etmiş olur. Ancak böyle bir işi tevâzu ile yaparsa mürüvvetine halel gelmez.
Mürüvvetini ihlâl eden kişinin İslâm kaza müessesesinde şehadeti kabul edilmez. Zira mürüvvetin ihlâli, o kişide akıl bozukluğuna, dinî eksikliğe veya hayasındaki azlığa işarettir. Hadis alanında, mürüvvetini yitiren kişinin rivayeti kabul edilmez. Hadisçiler böyle kişilerin hadislerini almaktan ve onları rivayet etmekten titizlikle sakınmışlardır (Talat Koçyiğit, Hadis Istılahları, Ankara 1980, s. 298-299).
Zıddı nâmerdlik olan mürüvvet, ayrıca bir babanın evlâdını yetiştirip evlendirmesi ve evlâd babası olmak gibi bahtiyarlıkları da ifade eder. Kısaca mürüvvet, kişinin olgunluğu demektir.
Mefail HIZLI