Yüce kitabımız Kuranı Kerim surelerinden Kureyş Suresi türkçe anlamı, Kureyş Suresi tefsiri, Kureyş Suresi fazileti bu sayfada derledik. İşte Kureyş Suresi arapça yazılışı, Kureyş suresi okunuşu ve anlamı ile Kureyş suresi hakkında tüm detaylar.
Kureyş Suresi, Tîn sûresinden sonra Mekkede indirilmiş olup 4 ayettir. İlk ayetinde Kureyşten bahsettiği için (Kureyş’e cahiliye devrinde verilen bazı imtiyazlardan bahsettiği için) bu adı almıştır. Bir önceki Fil sûresindeki konu ile sıkı irtibatı olup onun devamı gibidir. Kâbe’ye sahip çıkıp onu korumaları sebebiyle Kureyşin nail oldukları nimetleri bildirmektedir.
Kureyş, Mekke’de yaşayan en asil kabile olup Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.) bu kabiledendir. Kureyş, Kâbe’nin muhafızlığını yaptığı için bütün kabileler kendisine saygı gösterirlerdi. Bundan dolayı Kureyş’e hiçbir kimse dokunamıyordu. Kureyş, Yemen’e ve Şam’a ticaret kervanları gönderiyordu. Bu ticaretten dolayı diğer kabilelerden daha çok dünya nimetlerine sahipti. İşte sûrede Kureyş’e verilen bu nimetler sayılıyor. Bu nimetlerin hatın için bari Kâbe’nin sahibi olan Allâh’a ibadet etmeleri hatırlatılıyor. Çünkü Kureyş’e bu saygınlığı kazandıran özellik Kabe’ye hizmet etmeleriydi. Şimdi ise, Kâbe’nin sahibi olan Allâh Teâlânın emirlerine karşı çıkıyorlardı. Bu ise, vicdanlı bir kimseye yakışacak bir hal değildi.
Kureyş Suresi Arapça Yazılışı
Kureyş Suresi Arapça Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Li’î lâfi Kurayş’in
2- Îlâfihim rihleteşşitâi vessayf
3- Felya’büdû rabbe hâzelbeyt
4- Ellezî et’amehüm min cû’in ve âmenehüm min havf
Kureyş Suresi Dinle
Kureyş Suresi Türkçe Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
1- Kureyş’e imkan sağlandığı için,
2- Kışın ve yazın yolculuk etme imkanı sağlandığı için,
3- Hiç olmazsa onun için bu Beyt’in (Kabe’nin) Rabbine kulluk etsinler!
4- Ki kendilerini açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı.
Kureyş Suresi Fazileti:
Her bir sûre gibi, Kureyş sûresinin de faziletleri ve özellikleri bulunmaktadır.
1. “Hacca giden bir müslüman, evinden ayrılırken iki rekât namaz kılar. Namazın akabinde (Kureyş SM resi ile Âyetel Kürsiyi) okursa, dönünceye kadar butû’; musibetlerden emniyette ue selamette bulunur.” bu? rulmuştur.
2. “Her gün, 7 kere Kureyş Sûresini okuyan
çim darlığı, yoksulluk-/akirlik çekmez” buyrulma
3. ‘Kureyş Sûresini devamlı okuyanlar, güzel ahlak sahibi olarak yaşar, herkes tarafından saygı görür.’
4. “Kureyş Sûresini 7 kere okuyan kimseler, böbrek sancısı çekmezler. Yani bu hastalığa mübtela olanlar, manevi tedavi olarakta bu sûreyi okuyabilirler.’
Kur’ân-ı Kerim, Allâh’ın mübârek kelâmı, bereketli sözüdür.
Kur’ân’a gönül veren mü’minler. Allah’ın lutuf-lanna, ikramlarına mazhar olurlar. Bunu da ancak yaşayanlar bilir. Bal yemeyene balı tarif etmek, balın tadını, lezzetini anlatmak nasıl ki, mümkün olmaz. İşte Kur’ân’a gönülden bağlanmayan, bağla-namıyan kimselerin de Kur’ân’dan tat alması, lezzet duyması mümkün değildir.
Adam, müslümanlığın önderliğini yapmak istiyor, fakat daha Allâh’ın kelâmı olan Kur’ân-ı Kerimi okumasını bilmiyor!.. Kur’ânsız, amelsiz İslâmî yaşamadan müslümanlığın yükselmesi mümkün mü?.. Kur’ân’a gönül verenler, onu kendilerine baş tâcı yapmışlardır. Önce Kur’ân’ı eksiksiz öğrenmek gerek. Onu hergün ibâdet niyyetiyle okumak gerek. Onun emirlerini yapmak, yasaklarından da kaçmak gerek. Ahlâkî tavsiyelerini uygulamak gerek. İşte bunlar olursa, İslâm yücelir ve dimdik ayakta durur. Aksi olmaz.
Kureyş Suresi Tefsiri
1) Kureyş Kabilesine ticaret etmek için başka beldelere seyahat kolaylaştırıldığı, tam bir emniyet ile buna muvaffak oldukları için Allah-u Teala’ya şükür ve ibadette bulunmalılar.
2) Evet, onların kışın (Yemen’e), yazın (Şam’a)diledikleri beldeye seyahat etmeleri kendilerine kolaylaştırıldığı için şükür ve kulluk vazifesini yerine getirmeye devam etmeliler.
3) İşte onlar (Kureyş), böyle bir korunmaya nail bulunmaktadırlar. Artık bu nimetlerden dolayı bu beytin (Kabe’nin)sahibi olan Allah-u Teala’ya ibadette bulunsunlar. Allah-u Teala’nın birliğini tasdik ederek şükür vazifesini yerine getirmeye çalışsınlar ve birde şunu düşünsünler ki:
4) O kerem sahibi olan Allah-u Teala onları açlıktan kurtarıp nice nimetlere kavuşturmakla kendilerini doyurdu ve ihtiyaçtan kurtardı. Ve onları korkularından da emin kıldı. O beldeyi onlara bir güven yurdu kılarak onlara saldırıda bulunan Ebrehe ve benzeri düşmanlarını kahretti. Artık bu kadar ilahi korumaya ve lütuflara nail olan bir topluluğa gerekir ki: Putlara, Allah-u Teala’dan başka ilahlara kulluk etmeyi bırakarak, bütün bu nimetleri kendilerine ihsan eden Allah-u Teala’ya kulluk ve şükürde bulunsunlar.
Kureyş Kabilesi, Kış vaktinde Yemen’e gider, oradan elbise koku gibi şeyler satın alırlardı. Yazın ise Şam beldelerine gider, oradan da zirai ürünler alarak kendi beldelerine getirirlerdir.
Kureyş Kabilesi, Harem-i Şerif’in sakinleri oldukları için diğer Araplar bunlara hürmet eder, saldırıda bulunmazlardı. Halbuki o Araplar, kendi aralarında daima mücadelede bulunurlar, birbirlerinin malını gasb ve yağmalamadan geri durmazlardı.
Sonuç olarak; Bu Kureyş Kabilesi, pek seçkin ve tam bir emniyete sahip idiler. Bu şartlar altında Allah-u Teala’ya şükretmeleri, özellikle de içlerinden çıkan Peygamber Efendi’mizi tasdik ederek, bütün emirlerine itaat etmeleri gerekirdi. İşte Kureyş Suresi ile Allah-u Teala onları ibadete ve itaate davet ediyor. Ne yazık ki, onların birçoğu bu davete kulak asmamış, bilakis Peygamber Efendi’mize karşı cephe almışlardı.