Eğlenceli vakit geçirmek ve sosyal hayatımızı renklendirmek için yaptığımız spor aktiviteleri bazı ciddi yaralanmalara sebep olabiliyor. Medicana Sivas Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Profesörü Dr. Mustafa Gürelik, bu aktiviteler sırasında meydana gelen omurgada kırık, çıkık ve omurilik hasarlarının tedavi edilmemesi durumunda yaşanabilecek sıkıntılar ve tedavi yöntemleri konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Doğa sporları yaparken temel kuralları ihmal etmememiz ve dikkatli olmamız gerekiyor. Ayrıca trafik kazaları da bu tip travmaları en büyük nedenlerinden. İlk etapta ciddi belirti vermeyen omurga zedelenmeleri, ilerleyen zamanlarda geçmeyen ağrılarla kendini hissettiriyor.
Omurga travmaları; vücudun herhangi bir yerinde güçsüzlük, koordinasyon problemi, felç, uyuşma, o bölgeyi hissedememe, mesane veya kalın bağırsak kontrolünün sağlanamaması, kollarla ellerin hareket ettirilememesi, omurilikteki kanama sonucu kas zafiyeti, dış kanama sonucu kol ve bacakların hissizleşmesi gibi şikayetlerle kendini hissettiriyor.
Medicana Sivas Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Gürelik bu tür durumlarda ilk müdahalenin önemli olduğunu vurguluyor. Omurga travmasının genellikle, boynun üst kısmında, sırt ile bel arasında, belin alt kısmında yaşandığını; yaralanma şüphesi olan kişinin sağlık personeli gelene kadar hareket ettirilmemesini, yer değişikliği gerekiyorsa sırtüstü yatar pozisyonda omurganın bükülmesine izin vermeden düz ve 3-4 kişi tarafından güvenli bölgeye taşınmasını tavsiye ediyor.
Kalıcı hasarlara neden olabilir
Çeşitli kazalar sonucu omurgada meydana gelen hasarların tedavi edilmemesi durumunda yaşamı tehdit eden boyuta ulaşabiliyor. Prof. Dr. Mustafa Gürelik, kırık ve kaymalar sonucu kemikler arasındaki disklerin yırtılabileceğini veya omurgayı bir arada tutan kas ve bağ dokularında hasarlar oluşabileceğini belirtiyor. Bu gibi hasarların kısmi veya tam felce, ağrılara sebep olabileceğini de sözlerine ekliyor.
Omurga travmaları bazen herhangi bir şikayete neden olmuyor, yaşanan kazanın şiddetine göre kırık şüphesi var ise MR, tomografi, röntgen gibi tetkiklerle sağlıklı tanı koyulabiliyor. Yaralanmaların büyük bir kısmı şiddetli ve ağrılı bulgular sebebiyle hemen fark edilmesine rağmen bazıları hafif olabiliyor. İlk etapta ciddi belirti vermeyen omurga zedelenmeleri, ilerleyen zamanlarda geçmeyen ağrılarla kendini hissettiriyor. Prof. Dr. Mustafa Gürelik, bu gibi durumlarda uzman bir hekime başvurarak radyolojik incelemelerle tanı koyulabileceğini belirtiyor. Ayrıca travma sonrası omurilik ve sinirlerde hasar olmasa bile uzun vadede omurgada kayma, eğrilik, kamburluk gibi omurga yapısında bozukluklar veya bel ve boyun fıtıkları yaşanabileceği konusunda uyarıyor.
Nasıl tedavi edilir?
Dikkatsizlik ve kaza sonucu meydana gelen omurga travmalarının tedavisinin yaralanma türüne göre değişiklik göstereceğini belirten Prof. Dr. Mustafa Gürelik; hafif şiddetli yaralanmalarda korse, istirahatle tedavinin yeterli olabileceğini, bazı hastalarda ise kırıkları tespit edecek vida, çubuk gibi implantlar kullanılarak operasyon uygulanmasının gerekli olduğunu vurguluyor.