Sigmund Freud kimdir? Sigmund Freud hayatıu, biyografisi, çalışmaları ve eserleri hakkında detaylı bilgi.
Sigmund Freud;Avusturyalı hekim, psikanalizin kurucusudur (Moravya/ Freiberg 1856-Londra 1939).
Bir Yahudi ailesinin çocuğudur. 1876″da Viyana Üniversitesi”nde fizyoloji okurken nöroloji dalına geçti. 1881″de hekim oldu. Viyana Genel Hastanesi”nde görev aldı. Theodor Meynert”in psikiyatri kliniğinde asistanlığa başladı. 1885″te Viyana Üniversitesi”ne fahri doçent atandı. Aynı yıl Paris”te ünlü nörolog Jean Martin Charcot”un yanında araştırmalara katıldı, histeri hastalarının hipnozla tedavisi yolunu bu çalışmalarda tanıdı, bilinç dünyasından ayrı ve gizli, değişik bir alana, bilinç-dışının varlığına olan inancı kesinleşti. 1886′ da Viyana”ya döndü. Ünlü hekim Josef Breuer”den duyguların boşaltımı yöntemini öğrenerek hastaların tedavisinde hipnozu kullanmaya başladı. Breuer ile ortak çalışmaları Studien über Hysterie (Histeri Üzerine İncelemeler) adıyla 1895″te yayımlandı. Histerinin oluşumunda cinsel etmenlerin önemine verdiği öncelikle Breuer”den ayrılıyordu; çalışmalarını tek başına sürdürdü. Hipnoz tedavisi yerine “özgür çağrışım” yöntemini uyguladı. Yöntemine “psikanaliz” adını vererek tezlerini 1900″de Günlük Yaşamın Psikopatolojisi Üzerine (Zur Psychopatologie des Altagsleben) ve Rüyaların Yorumlanması (Die Traumdeutung) eserlerinde yayımladı. 1908″de Viyana Psikanaliz Derneği”nin kurulmasına öncülük etti. Aynı yıl Viyana Üniversitesi”ne profesör olarak atandıysa da, yaşamı boyunca bu görevi çok az sürdürebildi. 1909″da C.G. Jung ile birlikte ABD”deki Clark Üniversitesi”ne çağrıldı; bir dizi konferans verdi, onur doktoru payesini kazandı. Klinik deneylerinde hastalarının çocukluk dönemlerine ilişkin saplantılarının, düşlemlerinin ortak yönlerini saptadı. Bu veriler çocuk cinselliğine ilişkin bir gelişme kuramının temellerini oluşturdu. Bu görüşe göre çocukta psikoloji ve cinsel gelişim, önceki dönemde kazanılan davranışları da özümleyen beş dönemde tamamlanır. Freud 1923″e kadar, zihin bölgelerini ana çizgileriyle belirleyerek kişiliğin açıklamasını gerçekleştirdi. Yerbetim (topografi) kuramı adını verdiği bu kurama göre; dikkati zorlamakla bilinç düzeyine çıkarılamayan bazı olaylar, zihnin “bilinçdışı” denilen en derin bölgelerinden kaynaklanırlar. Bilinçdışı olmakla birlikte istekle bilince çıkarılabilen eşik bölgesinde “bilinçaltı” ya da “bilinçöncesi” denilen ve bilince daha yakın bir bölge vardır. Bilinçli olarak yaşanan ve algılanan olaylar ise zihnin yüzeyinde oluşur.
1923″te yazdığı Ego ve İd (Das leh und das Es) adlı eserinde üç ana sistemden oluşan kişiliği bölümledi: İd, Ego ve Superego. İd (ilkel benlik) kalıtsal olarak gelen, içgüdüleri de kapsayan ve doğuştan varolan gizilgüçlerin tümüdür, ruhsal enerji deposudur; öteki sistemlerin çalışması için gerekli olan gücü sağlar. Ego (ben) organizmanın nesnel dünya ile alışverişe geçme gereksiniminde varlık bulur, kişiliğin yürütme organıdır. Kişiliğin üçüncü ve en son gelişen sistemi superegodur (üstben). Bu sistem çocuğa ana-baba tarafından aktarılan ödül-ceza uygulamalarıyla pekiştirilen toplumsal değerlerin içsel temsilcisi, kişiliğin ahlaki gücüdür. Başlıca işlevi, idin isteklerini karşılamaya çalışan egoyu ahlaki amaçlara yönlendirmek, kusursuz olmaya çabalamak, ahlaki olmayan istekleri bastırmaktır. İd, kişiliğin biyolojik parçasını, ego ruhsal, superego toplumsal parçasını oluşturur. “Yapısal kişilik kuramı” adını verdiği, sonraki eserlerinde temel aldığı bu kuramın ardından “kaygı” kuramını geliştirdi. 1926″da yayımladığı Hemmung, Symptom und Angst (Ketvurma, Belirti ve Kaygı) adlı eseriyle sinirceli (nevrotik) hastalıkların çözümlemesini yaptı. Kaygı karşısında egonun nasıl savunma düzenekleri geliştirdiğini açıkladı. Din, antropoloji, mitoloji, sanat ve uygarlık alanlarına da yöntemini uygulayarak özgün eserler verdi. Nazizm tehlikesi Freud”u da kuşattı ve 1933″te kitapları alanlarda yakıldı. 1938″de Hitler”in Avusturya”yı ele geçirmesiyle, Londra”ya göç etti. Burada yakalandığı çene kanserine karşın çalışmalarından hiç kopmadı. Freud 20. yüzyılda düşünceleri en çok tartışılan kişilerden biri oldu. Düşüncelerine yöneltilen eleştirilere karşın psikiyatri alanının ünlü adlarını etkiledi. Psikanaliz kuramının kurucusu sayıldı.
Başlıca eserleri: Der Witz und Seine Beziehung zum Unbewussten (Şasa ve Bilinçdışı İlişkisi) 1905; Cinsiyet Üzerine Üç Deneme (Drei Abhand-lungen zur Sexualtheorie) 1905, Totem ve Tabu (Totem und Tabu) 1913, Psikanalize Giriş (Vorlesungen zur Einführung in die Psychoanlyse) 1917, Jenseits des Lustprinzips (Haz İlkesinin Ötesinde) 1920, Hayatım ve Psikanaliz (Selbstdarstellug) 1925, Die Zukunft einer Illusion (Bir Yanılsamanın Geleceği) 1927, Das Unbehagen in der Kultur (Uygarlığın Huzursuzluğu) 1930, Musa ve Tektanrı-cılık (Der Mann Moses und die mono-teistisehe Religión) 1939.