Merzifonlu Kara Mustafa Paşa kimdir ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa nasıl öldü? Merzifonlu Kara Mustafa Paşa hayatı bu sayfada derledik. İşte Merzifonlu Kara Mustafa Paşa biyografisi yani Merzifonlu Kara Mustafa Paşa hakkında bilgi.
Kara Mustafa Paşa 1634 yılında Merzifon”un ilçeye en yakın köylerinden biri olan Marinca (Narinciye-Bahçekent-Karamustafapaşa) köyünde dünyaya gelmiştir büyük bir Türk askeri ve devlet adamıdır. Sultan Dördüncü Murat Han”ın Bağdat”ı fethinde (1639) şehit olan süvari subaylarından Oruç Bey”in oğludur. Annesi Abide Hatundur. Osmanlı sadrazamlarının en büyüklerinden biri, İkinci Viyana Kuşatmasının kahramanıdır.
Kara Mustafa Paşa’nın babası şehit olduğu zaman 4 yaşındaydı. Babasının dostu lan Köprülü Mehmet Paşa tarafından himaye edildi. Köprülünün aynı yılda doğan oğlu Fazıl Ahmet Paşa ile birlikte klasik öğrenimin bütün kademelerinden geçti. Medreseden yetişmiş nadir sadrazamlardandır. (Sadrazamlar Enderun denilen saray üniversitelerinde yetiştirilirdi)
Kara Mustafa, büyük zekası sayesinde hızla yükseldi. Köprülüye damat oldu. Fazıl Ahmet Paşa’nın uzun seferleri sırasında İstanbul’da ona sadaret kaymakamı (başbakan vekili) olarak yıllarca vekalet etti. Fazıl Ahmet Paşa ölünce 1676’da 3. vezir olan Mustafa Paşa, 41 yaşındaydı. Mustafa Paşa’nın ideali devleti Kanuni devrinden daha azametli, daha kuvvetli bir duruma yükseltmekti.
Rusya Büyükelçisinin Mustafa Paşa tarafından tokatlanması üzerine çıkan Türk-Rus savaşında Paşa da padişahla birlikte Rusya seferine katıldı. Bu savaş sonunda Ukrayna, Osmanlıya ilhak edildi. Bundan sonra Fransa’ya karşı cephe alan, XIV. Louis’e baş eğdirttikten sonra da Almanya seferine hazırlanan Mustafa Paşa, İkinci Viyana Seferi’ne başkomutanlık etti.
Seferin başarısızlığa uğraması üzerine, Paşa’ya İstanbul’da vekalet etmekte olan 3. vezir Kara İbrahim Paşa’nın bitmek bilmez kışkırtmaları sonunda, IV. Mehmet, Kara Mustafa Paşa’yı idam ettirdi ve maalesef bu olay sonrasında Türk tarihinin “Felaket Yılları” başladı.
Kara Mustafa Paşa’nın nesli devam etmiş, birçok vezirler yetiştirmiştir. İstanbul’da ve başka yerlerde birçok hayır eseri yaptırmıştır. İdam edildikten sonra gövdesi Belgrat’da kalmış, başı İstanbul’a getirilerek Çarşıkapı’daki türbesine gömülmüştür.