Dünyada her yıl 13 milyon prematüre bebek doğuyor ve bu erken doğumlar bebeğin sağlığını riske atacak birçok faktörü de beraberinde getiriyor. Erken doğumu önlemenin yolu ise hamileliğin ilk günlerinden itibaren düzenli bir şekilde kontrolleri ihmal etmemekten geçiyor.
“1-30 Kasım Prematüre Farkındalık Ayı” öncesinde Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Tolga Ergin, erken doğumun sebepleri ve önlenmesi hakkında bilgi verdi.
Düzenli kontroller erken doğumu önler
Hamileliğin ilk günlerinden itibaren kontrolleri ihmal etmemek düşük riskini azaltmaktadır. Daha önce düşük yapmış anne adaylarının, düşük yapma veya erken doğum olasılığı daha yüksek olduğu için bu hamilelerin daha dikkatli olmaları gerekir. Erken doğum riskine sahip hamilelerin doğru beslenme, yorucu ve stresli yaşamdan kaçınma, sigara ve alkolden uzak durma konusunda daha da dikkatli olması gerekir. Doğru takip ve tedavi sağlanmadığı takdirde her yıl 1 milyon bebek erken doğum sebebi ile hayatını kaybedebiliyor.
Erken doğuma karşı gerekli önlemleri alın
Erken doğumun önceden tahmin edilip saptanması zor olsa da hamileliğin ilk günlerinden itibaren yapılan muayenelerle bu sürecin kontrol altında tutulması sağlanabilir. Rahim ağzı açıklığının muayene ile değerlendirilmesi, hastanın ağrılarının sıklığı ve süresi, ultrasonografik yöntemler ve anne kanı ve amniyon mayi içindeki birtakım biyokimyasal belirteçler erken doğum tahmininde kullanılan yöntemler arasındadır. Bunlarla hem erken doğumun klinik bulguları ortaya çıkmadan önce risk grubundaki hastalar saptanabilir hem de erken doğum hastalarının tanısı ve ileri değerlendirmesi mümkün olabilir.
Bebek ölümlerinin yüzde 80’inden sorumlu
Genel olarak bakıldığında sıklığı yüzde 13’e varan erken doğum, anne karnındaki ve ilk 28 gündeki bebek kayıplarının yüzde 80’inden de sorumludur. Erken doğan bebeklerde solunum problemleri, beyin içi kanamaları, görme kaybı, zeka ve motor fonksiyon bozuklukları, bağırsak problemleri olabilmektedir.
En önemli sebep rahim ağzı yetmezliği
Vajinal enfeksiyonlar, çoğul gebelikler, ardışık histeroskopiler, bebeğin sıvısının normalden fazla olması, plasentanın doğum kanalını kapatması, anne adayında sağlık problemlerinin olması yine anne adayının 16 yaşın altında veya 35 yaşın üzerinde olması erken doğum için bir risk durumları yaratabilir. Erken doğumun en önemli nedenlerinden biri de rahim ağzı yetmezliğidir. Rahim ağzı yetmezliği probleminin de neden olduğu erken doğum, rahim ağzı dikişi; yani serklaj yöntemi ile ortadan kaldırılabilmektedir.
Erken doğum belirtilerini tanıyın
Erken doğum, başta uterus kasılmaları ile anne adayı tarafından fark edilebilecek belirtiler verebilir. Bu belirtilerin her anne adayı tarafından bilinmesi gereklidir. Erken doğumun gerçekleşmesinde ilk belirti “uterus” kasılmalarıdır. Saatte en az 4 kez kasılmanın olması, vajinal akıntıların artması erken doğumu işaret edebilir. Kasılmalar bazı hamileliklerde kendini ağrıyla hissettirirken, bazı hamileliklerde hiç bir ağrıya da yol açmayabilir. Kasılmalar, adet dönemindeki sancılara benzeyebilmektedir.
Bir önceki hamileliğinde erken doğum hikayesi olan bir kadının bir sonraki hamileliğinde erken doğum yapma riski 2.5 kat artabilmektedir. Ancak bu, kesinlikle erken doğum yapacağını ifade etmez, riskinin fazla olduğunu gösterir. İki kez, arka arkaya erken doğum yapan kadınların üçüncü hamileliğinde erken doğum yapma riski daha da fazla artmış olur.
Erken doğumu “tahmin, tedavi ve korunma” programı
Özellikle erken doğum eylemi için risk taşıyan hamilelerin “erken doğumu tahmin, tedavi ve korunma” programı altında takibi gereklidir. Tüm hamilelik süreçlerinde erken doğumu tahmin etmek ve engellemek için rahim uzunluğu ölçümü gereklidir. Çünkü her erken doğum yaşayan anne adayının geçmişinde bir risk faktörü bulunmamaktadır. Bunun dışında anne kilosunun ve yaşının ideal aralıkta tutulması, çalışma şartlarının ideal olması, iki gebelik arası geçen sürenin 1 yıl üzerinde olması, sigara ve diğer kötü alışkanlıklardan uzaklaşılması, gebelikte erken doğum açısından önem arz eden enfeksiyonların taranması ve tedavisi önemlidir.