Feyizli bir hayatın yaşandığı mübârek bir mükâfât ayı olan 2024 Ramazan ayı 11 Mart Pazartesi günü tutulacak oruç ile başlayacak. Diyanet İşleri Başkanlığı, Kayseri Ramazan imsakiyesini yayınladı ve Kayseri için iftar ve sahur vakitleri de belli oldu. İşte Oruç ayı olan Ramazan-ı Şerîf’te yapılacak iftar duası, ramazan ayı ve oruç hakkında bilgiler.
Kamerî ayların dokuzuncusu olan Ramazan-ı Şerif ayı; Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in ifadeleri ile;
Evveli (ilk on günü) rahmet, ortası (ikinci on günü) mağfiret, sonu(üçüncü on günü) de cehennemden kurtuluş vesilesi olan, içinde bin aydan daha hayırlı olan KADİR GECESİ bulunan, adını Cenâb-ı Hakkın güzel isimlerinden birinden alan, ilk gecesinden itibaren şeytanların ve cinlerin zincirlere vurulduğu, cehennem kapılarının kapandığı, cennet kapılarının ardına kadar açıldığı pek mübârek bir aydır.
Allah’ın övgüsüne mazhar olarak Kur’ân-ı Kerim’de ismi açıkça zikredilen on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerîf 11 Mart 2024 Pazartesi günü tutulacak oruç ile başlayacak ve 9 Nisan Salı günü tutulan oruç ile Ramazan Ayı sona erecek. 10 Nisan 2024 Çarşamba günü ise Ramazan Bayramı’nı Allah’ın izni ile idrak edeceğiz.
www.huzursayfasi.com Ailesi olarak Tüm İslam Aleminin Mübarek Ramazan Ayını Kutlar Sağlık, Huzur ve Mutluluklar Dileriz.
2024 KAYSERİ RAMAZAN İMSAKİYESİ
2024 Kayseri Ramazan Bayram Namazı: 10 Nisan Çarşamba Günü Saat: 06:39
Not : 26 RAMAZAN’I 27 RAMAZAN’A bağlayan gece Kadir Gecesi olarak idrak edilecektir. Bu yıl Kadir Gecesi, 5 Nisan Cuma akşamını 6 Nisan Cumartesi gününe bağlayan geceye denk gelmektedir.
ORUÇ
Oruç; niyet ederek tan yerinin ağarmaya başlamasından itibaren, akşam güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve karı/koca ilişkisinde bulunmamaktır.
Orucun Arap dilindeki karşılığı “savm” kelimesi olup, bu kelime “bir şeyden uzak durmak, kişinin kendini tutması ve engellemesi” manalarına gelmektedir.
İslamın beş şartından üçüncüsü Ramazan ayında oruç tutmaktır. Ramazan orucu, Hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır. Oruç için Yüce Rabbimiz şöyle buyurmuştur; ”Ey iman edenler, Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Ola ki korunup sakınırsınız.“ (Bakara 183)
Oruç, müslüman, ergin, akıllı ve sağlıklı olan herkese farzdır. Allah Teâlâ, orucu, hikmeti gereği en mükemmel bir şekilde farz kılmıştır. Bunun içindir ki oruçlu kimseye, mutedil olarak orucunu tutmasını, oruçla kendisine zarar vermemesini ve oruca aykırı olan şeyleri de yiyip içmemesini emretmiştir.
Cenab-ı Hakkın İfadeleriyle Ramazan-ı Şerif Ayı
Ramazan ayı öyle bir aydır ki, Kur’ân insanlara bir hidâyet ve hakka ulaştıran, hakla bâtılı ayıran açık âyetler hâlinde bu ay’da indirildi.
Onun için, sizden her kim bu ay’a erişirse onun orucunu tutsun.
Kim de hasta olur veya seferde bulunursa (yolculukta ise) tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kazâ etsin.
Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. (Onun için hastalık ve sefer hallerinde orucu terk etmenizi mübah kılmıştır.)
Bu kolaylığı, sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanımanız için meşrû kılmştır. Umulur ki şükredersiniz. (Bakara Sûresi, âyet:185)
Hakikat Biz onu (Kur’ân’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu, sana ne bidirdi? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.
O gece melekler ve Ruh (Cebrâil (a.s.) veya Ruh adındaki melek) Rablerinin izniyle, (o sene takdir edilen) herbir iş için peyder pey inerler. O gece, tâ fecrin doğuşu, tanyeri ağarıncaya kadar selâm (ve selâmettir.(El-Kadir Sûresi, âyet 1-5)
Peygamber Efendimizin dilinden Ramazan ayı
Ramazan ayının önemini ve hayata getirdiği bereketi Sevgili Peygamberimiz Şaban ayının son gününde ashabına yaptığı bir konuşmada şöyle dile getirmiştir:
Ey insanlar! Büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınıza geldi. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır.
Allah o mübarek ayın gündüzlerin de orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.
Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farzı yerine getirmek yerine geçer.
Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin zorluklarına sabretme ve dayanma ayıdır. Sabrın karşılığı da ancak Cennettir.
Bu ay yardımlaşma ayıdır. Bu ay müzminlerin rızkının arttırıldığı aydır.
Bu ayda her kim oruçlu bir mü’mine iftar yemeği verirse iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksiltilmeden iftar yemeği verene de oruç tutan kadar sevap yazılır.
— Ey Allah’ın Rasülü, hepimiz iftar yemeği verecek güç ve zenginlikte değiliz, dedi bazı sahabîler. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdu:
— “Allah bu sevabı, bir hurma, bir yudum su ve bir miktar süt ile iftar yaptıranlara da verecektir.”
Daha sonra Peygamberimiz konuşmasını şöyle sürdürdü:
Ramazan ayının başlangıcı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluştur. Bu ay her kim kapısında çalıştırdıklarına kolaylık sağlarsa, Allah da onu bağışlar, cehennemden çıkarır.
Öyleyse bu ayda dört şeyi bolca yapın:
1- Kelime-i şehadeti çokça söyleyin.
2- Bol bol tevbe ve istiğfar edin.
3- Allah’tan cenneti isteyin.
4- Cehennemden Allah’a sığının.
Kim oruçlu bir insana su verirse Allah ona benim havuzumdan öyle bir su içirecektir ki o cennete gidinceye kadar asla bir daha susuzluk duymayacaktır.
Peygamberimizin şu hadisi de bu manayı destekler mahiyettedir. Buyurmuşlar ki: “Hangi mü’min bir başka mü’minin susuzluğunu giderirse, Allah ona kıyamet gününde ağzı mühürlü yani el değmemiş nefis içeceklerden ikram eder. Hangi mü’min bir aç mü’mini doyurursa, Allah onu cennet yemekleri ve meyveleriyle doyurur. Hangi mü’min muhtaç bir mü’mini giyindirirse, Allah ona cennetin yeşil libaslarını giyindirir.
“İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah’ın rahmeti sizi kuşatır. O ayda yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir, dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyleyse kulluğunuzla kendinizi Allah’a sevdirin. Asıl şakî (nasipsiz kişi), bu ayda Allah’ın rahmetinden nasibini alamayan kimsedir.”
Ramazan’ın ilk gecesini de Peygamberimiz şöyle dile getirir: “Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah yarattığı varlıklara rahmetiyle bakar. Hangi kula Allah rahmetiyle bakarsa, ona ebedî olarak azap etmez.
Ramazan’ın her gününde cehenneme gitmeyi hak eden çokça insanı Allah cehennemden kurtarır. Ramazan’ın yirmi yedinci gecesi olunca melekler dalgalanır ve Cebbar olan Allah Teâlâ hiçbir kimsenin vasf edemeyeceği şekilde nuru ile tecellî eder ve ertesi gün bayram yapacak olan meleklere şöyle seslenir:
Ey melekler topluluğu! İşini tam yapan işçinin ücreti nedir? Melekler:
– Ücreti tam verilir, derler. Bunun üzerine Allah’u Teala,
– Sizi şahit tutuyorum ki, onların (Ramazanı hakkıyla değerlendirenlerin) hepsini bağışladım, buyurur.
“Ramazan ayının ilk gecesi girince şeytanlar ve cinlerin azgınları zincire vurularak bağlanır. Cehennemin kapıları kapatılır, hiçbir kapısı açılmaz. Cennet kapıları sonuna kadar açılır, hiçbirisi kapalı tutulmaz. Her Müslğman’ın kalbinde hissettiği bir ses yükselir:
– Ey iyiliklere istekli olanlar, hayra yönelin! Ey kötülüğe arzu duyanlar, kendinizi tutun!
Allah’ın bu gece cehennemden kurtardığı pek çok kimseler olacaktır. Bu hal Ramazan’ın bütün gecelerinde tekrarlanır.
Şu halde Ramazan ayında:
1- Oruç farz kılınmıştır.
2- Kur’an o ayda inmeye başlamıştır.
3- Semanın ve cennetin kapıları açılmaktadır.
4- Cehennemin kapıları kapanmaktadır.
5- Şeytanlar ve cinlerin azgınları zincire vurulmaktadır.
6- Bin aydan hayırlı olan Kadir gecesi vardır.
7- Allah, samimiyetle kendisine yönelen kulları bağışlamaktadır.
8- Ramazan ayında nafile ibadetlere farz, farz ibadetlere de 70 farz sevabı verilmektedir.
KAYSERİ İLİ HAKKINDA BİLGİ
Kayseri, İç Anadolu Bölgesi’nin Orta Kızılırmak Bölümü’nde bulunan Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık 14. şehridir. İlin güneyinde küçük bir bölüm Akdeniz Bölgesi içine girer. Kayseri, kuzey ve doğudan Yozgat, Sivas, Kahramanmaraş, güneyden Adana, batıdan Nevşehir ve Niğde illeriyle çevrilidir. Akkışla, Bünyan, Develi, Hacılar, İncesu, Kocasinan, Melikgazi, Pınarbaşı, Sarıoğlan, Sarız, Tomarza, Yahyalı, Talas, Özvatan, Felahiye ve Yeşilhisar olmak üzere 16 ilçeden oluşmaktadır. İlin yüzölçümü 16.970 km², nüfusu 2018 yılına göre 1.389.680’dir. Kayseri alan kodu 352, plaka kodu 39’dur.
Kayseri İli, dağlık bir yapı gösterir. İl topraklarının yaklaşık % 41’i dağlar, % 50’si yüksek düzlükler, geri kalan bölümü ovalarla kaplıdır. İlin güneydoğusunda yoğunlaşan dağlar, güneydoğu kuzeybatı doğrultusunda uzanır. Dağ sıraları arasında Seyhan Irmağı’na katılan zamanki Çayı ve kollarının oluşturduğu derin vadiler yer alır. Güneydoğuda uzanan Tahtalı Dağları’nın kuzeybatı etekleriyle güneyde Aladağlar’ın kuzey uzantıları il sınırları içerisinde kalır. Volkanik kökenli Erciyes Dağı (3.916 m.), üçüncü jeolojik dönemden tarih çağlarına kadar zaman zaman etkinlik göstermiştir. İl merkezinin güneyinde yükselen Erciyas’ın uzantıları, kuzeydoğu yönünde sürer. Batıda İncesu İlçesi’nde Aladağ (3.735 m), Hodul Dağı (1.937 m), Tekke Dağı (1.840 m), doğuda Sarız İlçesi’nde Binboğa Dağı (2.830 m), Tahtalı Dağı (2.100 m), Soğanlı Dağı (2.100 m), Pınarbaşı İlçesi’nde Dumanlı Dağı (2.565 m), Beydağı (2.054 m). İlin orta bölümünde Bünyan ve Akkışla ilçelerinde; Hınzır Dağı (2.500 m), Kızılviran Dağı (1.950 m), Karamaz Dağı (1.900 m), Karakaya Dağı (1.750 m), kuzeybatıda Felahiye İlçesi’nde Akdağ (1.800 m), Kocasinan ve Melikgazi ilçelerinde; Alidağı (1.891 m), Yılanlı Dağı (1.634 m), Hasan Dağı (1.200 m), Erciyes ve öteki dağlar üzerindeki önemli yükseltilerdir. İl merkezinin de yer aldığı, ortalama 1.000 m yükseltideki Kayseri Ovası, il merkezinin batısında uzanır.
İncesu, Gölhisar, Develi ovalarıyla Bünyan İlçesi’nde Akdölen, Zamantı ve Mandal ovaları, başlıca düzlüklerinden Uzunyayla (1.600 m), ilin doğusunda; Tekir Yaylası, Erciyes Doruğu’nun doğusundadır. Kuzeyde il topraklarını aşan Kızılırmak ile güneydoğuda akan Zamantı Çayı ve bunların kolları başlıca ırmaklardır. Sivas İli’nden doğan Kızılırmak, Gemerek ilçe merkezinin kuzeybatısında Kayseri sınırlarına girer, kuzey sınırına koşut uzanan ırmak (il içerisindeki uzunluğu 150 km’dir), ilin batısında Nevşehir İli topraklarına geçer. Zamantı Çayı, kuzeydoğuda Pınarbaşı İlçesi’nde Uzunyayla’dan inen suların birleşmesiyle oluşur, Develi İlçesi güneyinde dar ve derin boğazlardan geçer. Tahtalı Dağları’nın kuzeybatısındaki vadi boyunca akar (Çamlıca Bucağı yöresinde 200 m yeraltından akar), ilin güneyinden Adana’ya geçer. Sarımsaklı Suyu, Bünyan İlçesi’nin güneyinde Turna Dağı’ndan doğar, il merkezinin kuzeyinden geçer, kuzeybatıya yönelerek Kızılırmak’a katılır. İlde çeşitli büyüklükte göller vardır. Bünyan İlçe merkezi kuzeyindeki Tuzla Gölü’nün (19 km2) suları tuzludur, yazın suların buharlaşması sonucunda kıyılarında biriken tuz, toplanarak hayvanlar için kullanılır. Yeşilhisar ile Develi ilçeleri arasında Çibik Sazlığı adıyla anılan Yay Gölü (20 km2) ilin en büyük gölüdür. İl merkezinin 13 km kuzeydoğusundaki Engil Gölü, Erciyes’ten toplanan sularla oluşmuş küçük bir göldür. Karasaz, Sultan Sazlığı, bataklık ve sazlık görünümlü su birikintileridir. Yeşilhisar’da Akkaya, Bünyan’da Sarımsaklı Baraj gölleri (3 km2) yapay gölleridir. Sultan Sazlığı, 1972’de, su kuşları av koruma ve üretme alanı kapsamına alınmıştır.
İklim ve Bitki Örtüsü; Kayseri İli, Orta Anadolu’nun bozkır iklimiyle Doğu Anadolu sert ikliminden etkilenir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve çok karlı geçer. Yıllık ortalama sıcaklık 10.6°C, en soğuk ay ocak, en sıcak ay temmuzdur. En yüksek yağış düşen aylar nisan, mayıs, haziran, en az yağış düşen aylar temmuz, ağustos, eylüldür.
İl orman açısından yoksuldur. Develi İlçesi’nin batısında küçük bir alanda görülen meşe ve Pınarbaşı ilçe merkezi batısında çok küçük bir alandaki sarıçam toplulukları dışında, orman yoktur. Güneyde Toros Dağları’nın doruklarına; görece kuzey yamaçlarında, Tahtalı Dağlar’ın kuzey yamaçlarında uzanan zengin ormanların, ancak seyrekleşmiş küçük bir bölümü, il sınırlarına koşut uzanır. Derin topraklı, il sınırlarına koşut uzanır. Derin topraklı, düz ve az eğimli alanlarda genelde tüm Orta Anadolu’da görülen yavşanotu, keki, öteki bozkır bitkileri yayılır. Erciyes üzerinde 1.800 m’den sonra alpin bitkileri başlar. Dağ eteklerinde dağınık olarak görülen saçlı ve tüylü meşeler arasında söğüt ve kavak yetiştirilir.